Buruksizm (Diş Gıcırdatma) ve Diş Sıkma
Yazar Mergül Rodoplu • Ağız Ve Diş Sağlığı • 2 Mart 2020 • Yorumlar:
Toplumun büyük kesiminde farkında olmadan diş sıkma ve diş gıcırdatma eğiliminde olduğu pek çok güncel yayında belirtilmektedir. Hastaların bilincinde olmamaları nedeniyle şikayette bulmadığı bu durumun yaratabileceği tehlikelerin önüne geçmek adına ise erken tanı büyük önem taşıyor. Çoğunlukta bu rahatsızlıklar Diş hekimi muayenesi sırasında fark edilmektedir.
Doku hasarı oluşturma potansiyeline sahip herhangi bir neden olmadan gerçekleşen istemli ve istemsiz kas kasılmalarına Parafonksiyon denir. Diş sıkma ve diş gıcırdatma Parafonksiyon olarak kabul edilmektedir.Parafonksiyonlar nadiren görüldüğünde Fizyolojik kabul edilir. Sıklıkla tekrarlandığında ve hasar oluşturduğunda Patolojik kabul edilir. Parafonksiyonlar dokularda hasar oluşturabileceği saptandığında sorun ortaya çıkmadan tanının konması koruyucu tedavi açısından önem taşıyor.
-
Diş sıkma Çiğneme kaslarının kasılması sonucu dişler arasında oluşan devamlı temas diş sıkması olarak tanımlanır. Çoğunlukla gündüz görülür.
-
Diş gıcırdatma ( Bruksizm) ise çiğneme refleksinin geceleri aktif hale geçerek alt ve üst dişlerin birbirine teması ve sürtünmesi sonucu ortaya çıkan istem dışı bir harekettir.Genellikle ritmik olarak devam eder.Bazı durumlarda bu hareketlerin şiddetlenmesiyle ciddi bir ses meydana gelir.Çoğunlukla bu ses dişlerini gıcırdatan kişilerin yanında yatanları uykudan uyandıracak kadar şiddetlidir.
-
Fizyolojik diş gıcırdatma : Çocuklarda karışık dişlenme döneminde görülür. Çoğunlukla daimi dişlerin tamamı sürdüğünde sona erer.Hafif şiddetli diş gıcırdatma pek çok kişide herhangi bir sağlık sorununa yol açmayabilir.
-
Patolojik diş gıcırdatma (bruksizm): Ağız içi sert ve yumuşak dokularda zarar meydana getirir (fiziksel ve görsel sorunlar)
-
Diş minelerinde aşınma (Dişlerin mine yüzeylerinin aşınması zordur ancak aşınma alttaki daha yumuşak tabakaya ulaştığında hızlanarak devam eder ve çürüğe yatkınlık artar.)
-
Diş boylarının kısalması (Dikey boyut düşüklüğü meydana gelebilir ve dişlerin kırılabilme olasılıkları da vardır)
-
Dişlerde hassasiyet (soğuk, sıcak,ekşi,tatlı v.b. )
-
Kole defektleri
-
Dişeti çekilmeleri
-
Periodontal doku hasarları (Aşırı basınç nedeniyle kemik kaybı oluşur,dişlerde sallanma meydana gelebilir ve diş kayıpları görülebilir)
-
Çiğneme kaslarında sorunlar (Normal bireylere göre kasların kasılma şiddeti üç kat daha fazladır ve kas hipertrofiler görülebilmektedir )
-
Çene eklemlerinde rahatsızlıklar (Ağız açmada kısıtlama ve eklem ağrısı, çene hareketleri esnasında eklemden ses gelmesi gibi… )
Bunlar tedavi edilmediği taktirde :
-
Migreni andıran baş ağrıları,kulak ağrıları
-
Boyun ve sırt ağrıları
-
Duruş bozuklukları
-
Psikolojik sorunlar vs.oluşur .
ETYOLOJİ
Diş sıkma ve diş gıcırdatma pek çok sebepten dolayı ortaya çıkabilmektedir.
-
Ağızda bulunan hatalı restorasyonlar
-
Kapanış bozuklukları
-
Bazı hastalıklardan sonra görülebilir
-
Bazı ilaç kullanımları bu rahatsızlıklara zemin hazırlar
-
Uyku bozuklukları
-
Pisikososyal faktörler (En başta stres, Anksiyate,gerginlik ,bastırılmış öfke,hiperaktif kişilik tipi vs.)
TEDAVİ
ERKEN DÖNEMDE TEDAVİ: Erken fark edilip tedaviye başlamak önemli bir faktördür.
Genellikle tedavide hastaya özel olarak yapılan ve Gece plağı olarak adlandırılan akrilik plaklar kullanılmaktadırlar. Hastalığın evrelerine göre bu plaklar farklı kalınlıklarda yapılmaktadır.Çoğunlukla gece yatarken kullanılır isteğe göre gündüzleri de kullanılabilir.
Bu plaklar gelen kuvvetlerin dişler arasında eşit olarak dağılmasını,diş sert dokularda hasar oluşmasının engellenmesini ve çiğneme kaslarının rahatlamasını sağlar. Tedavi edici özelliğinin yanı sıra alışkanlık kırıcı özellikleri de vardır.
GEÇ DÖNEMDE TEDAVİ:
-
Diş hekimi tarafından dişlerde meydana gelen madde kayıplarının giderilmesi
-
Kapanış bozukluklarının düzeltilip normal hale getirilmesi,hatalı restorasyonların değiştirilmesi .
-
Bunun yanında stres faktörünün de azaltılması faydalı olacaktır
Diş sıkma diş gıcırdatma gibi rahatsızlıkların erken tanı ve tedavisi önemli ve bireylerin bunun farkına varamaması nedeniyle Diş hekimi ziyaretlerinin 6 ayda bir düzenli yapılmalıdır.