Burun Estetiği

Ameliyat Hakkında

Kapalı Rinoplasti nedir?

Burun deliklerinin içinden yapılan ameliyata kapalı teknik rinoplasti denir.

Kapalı Rinoplastinin tipleri nelerdir?

Kapalı burun estetiğinin 2 ana grubu vardır.

1. Grupta burun estetigi ameliyatı nda burun ucu kıkırdakları görülmeden, burun kanat kıkırdağının üst kısmından 3-5 mm lik bir parçası çıkartılır. Burun kemeri alınır ve kemikler daraltılır. 1-2 saat de biter. Kıkırdak greftler çok fazla kullanılmaz. Bu tekniğin sonuçları daha az kontrollüdür.

2. Grupta, burun ucu kıkırdakları delikler içinden doğurtulur. Açık teknikler kullanılır ve burun kemeri alındıktan sonra burun ışıkları rekonstrükte edilir.

Kapalı Rinoplasti körleme mi yapılır?

Burun ucu kıkırdakları görülmeden yapılan ameliyatın, kontrol edilmesi çok zordur. Doğurtma tekniğinde, tüm bölgeler gözle görülerek yapılır. Açık teknikte tüm kıkırdaklar daha geniş açı ile görülürken, kapalı teknikte burun derisi ve kıkırdaklar ile bir bütün olarak önümüzde durmaktadır. “Biraz daha kaldırayım”, “Biraz daha kemer alayım”, “hayır hayır kalkık oldu biraz daha indireyim”, gibi geridönüşler konusunda kapalı teknik daha başarılıdır.

 

Rinoplasti de açık kapalı tercihi konunda tamamen şahsi fikirlerim nedir? 

Bu fikirler bana aittir, her cerrahın kendine ait görüşleri vardır. Cerrahların bazı konularda fikirlerinin farklı olması normaldir. Ben hem açık hem de kapalı tekniğe inanan ve gerektiğinde kullanan bir cerrahım.

  • Rinoplasti olan bir hastada da mümkün olduğu kadar

    • Doğal burun ışık ve gölgeleri, olmalıdır.
    • Normal bir burun gibi, yumuşak olmalıdır. Öpüşürken partnerin canını yakmamalıdır.
    • Uyuşukluk olmamalıdır.
    • Ameliyattan sonra rahatlıkla burnunu sıkabilmeli, sümkürebilmeli, parmağı ile burnunu temizleyebilmeli ve bu sırada ağrı duymamalıdır.
    • Arkadaşlarının, ameliyat olduğunu anlayabileceği herhangi bir iz kalmamalıdır.
  • Primer rinoplastide, kapalı teknik ile, yeterli tecrübesi olan cerrah, başarılı bir açık teknik sonucunu rahatlıkla elde eder. Her hastaya açık teknik tercih edilmemelidir.

  • İyi bir kapalı rinoplasti ile iyi bir açık teknik rinoplastinin sonucunun aynısına daha az burun ucu ödemi ile ulaşılır.

  • Kapalı teknik rinoplasti genelde daha az kıkırdak greftleme ihtiyaç duyduğu için, L septoplastiye gerek yoktur. Textbook lar 10 hastadan birisi tekrar ameliyat olur der. Bu işi çok yapan cerrahların, burun revüzyon ihtimalleri %5 in altındadır ancak yine de böyle bir ihtimal vardır ve bu ihtimali her zaman göz ününde tutulmalıdır. Primer rinoplasti de, septum kıkırdağı alındıysa sekonder rinoplasti de kaburga ve kulaktan kıkırdak almak gerekir.

  •  

  • Sekonder rinoplastide problemler çok çeşitlidir. Burun ucu çok güzel olmuş ancak burun sırtında problemler varsa, Burun ucuna hiç dokunmadan kapalı teknik ile problem çözülür. Açık teknik tercih edilirse, güzel burun ucu da riske edilmiş olur.

  • Burun ucunda problem varsa, ancak aşırı değilse doğurtma tekniği ile kullanılabilir.

  • Burun ucu aşırı deforme ise açık teknik tercih edilmelidir. Kaburga yada kulak kıkırdağı ile burun ucu baştan şekillendirilecekse açık teknik daha iyi bir tercihtir.

  • Her primer rinoplastide açık teknik ve yapısal rinoplasti tercih etmek, her düşman için top mermisi kullanmak gibidir. İş yine hallolur ama daha çok tahribat yapılır. Daha çok ödem ve uzun iyileşme süreci olur. Elde edilen buru daha sert olur.

  • Burun küçültme işlemlerinde, kıkırdak ve kemik çıkartıyoruz. Küçültülen iskelete deri ve iç kırmızı deri bol gelmektedir. Deriyi çıkartamıyoruz yni burna adapte olmasını bekliyoruz. Ancak. İçerdeki kırmızı deriler bazen büzüşmez kalınlaşırlar ve nefes problemleri yaratırlar. Kapalı rinoplasti kırmızı deri fazlalıkları olan yerlerden yapıldığı için ameliyat bittiğinde dikişe geçmeden önce fazlalıklar çıkartılır. Böylece deri fazlalılarına bağlı nefes problemleri oluşmaz.

  • 2012’de ASJ dergisinde burun tendonu adını verdiğim Pitanguy ligamenti ile ilgili bir makale yazdık. Pitanguy ligamenti denilen bu yapı kauçuk kıvamında yarı elastik ama çok güçlü bir yapıdır. Burun kasları ile dudak kasları arasında bir bağlantıdır. Bu yapı ile burun ucu hem ayakta durur hem de yumuşak olur. Yapısal rinoplastide bu sistem bozulur, yeri kıkırdak greftler yerleştirilir. O zaman burun yine ayakta olur ancak daha sert olur. Pitaguy 1960 da bu dokuyu tarif etmiş ve çıkartın yada kesin demiştir. İlk defa dikin, yada koruyun gerekirse kısaltın ve dinamik projeksiyon (burun ucu yüksekliği) kazanın diyen biz olduk. Böylece urun ucu düşmesi denile projeksiyon kaybı ihtimali çok azalır. Burun ucuna daha az kıkırdak koyulur. Kapalı teknik rinoplasti de burun tendonu kesilmeden ameliyat yapılabilir. Açık teknikte kesilmesi zorunludur ancak onarılabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Saime İrkören Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)