Burun Eti Küçültme

Yazar Yusuf CanKulak Burun Boğaz Doktoru • 15 Nisan 2019 • Yorumlar:

Burun, vücut sisteminin düzenli ve sağlıklı işleyebilmesi için gerekli olan oksijenin, solunum yoluyla alınmasını sağlayan yapıdır. Burun bölgesinde ortaya çıkan ve dolayısıyla solunumu olumsuz etkileyen problemlerde en sık karşımıza çıkan durum, burun eti şişmesi sorunudur. Sıklıkla karşımıza çıkan ve çeşitli olumsuz durumlara sebep olan burun eti problemleri ve burun eti küçültme operasyonları hakkında bilgi vermeden önce, burun etinin ne olduğuna değinmek konuyu genel anlamda kavrayabilmek açısından sağlıklı olacaktır.

Burun Eti Nedir?

Burun eti, genellikle burunda meydana gelen tıkanıklıklarla kendisini belli eden, burun anatomik yapısının bir parçası olan, küçük ama solunum açısından pek çok fonksiyona sahip olan doku ve kemikten oluşan yapıya verilen addır.

Tıp dilindeki konka adı verilen burun etinin vücuttaki temel işlevlerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

-Burun eti, burun yoluyla alınan havanın içerisinde bulunan partikül, virüs gibi maddelerin, akciğerlere gönderilmeden önce temizlenmesini sağlamaktadır. Akciğerlere gönderilen hava, önce burun yoluyla alınarak burun eti tarafından filtrelenmekte, böylece akciğerlere gönderilen hava sağlıklı nitelikte olmaktadır.

-Burun eti, solunum yoluyla alınan havayı vücut dengesine uygun nitelikte ısıtma ve nemlendirme görevine sahiptir. Solunum sırasında burun yoluyla alınan hava, özellikle kış aylarında soğuk nitelikte olmakta ve bu durum alınan havanın vücut sistemine göre dengelenmesini gerekli kılmaktadır. Burun eti, solunumun gerçekleştirildiği ortamın nem yapısı ya da sıcaklığına göre alınan havayı dengeleme görevine sahiptir.

Burun yoluyla alınan havanın filtrelenmesi, vücut dengesine göre ısıtılması ve nemlendirilmesi görevine sahip olan burun eti, özellikle soğuk havalarda şişerek bu fonksiyonlarını yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda, soğuk havalarda burunda meydana gelen tıkanıklıkların en önemli sebebini burunda bulunan geniz eti ya da diğer adıyla konkanın şişmesi oluşturmaktadır.

Burun eti, yumuşak doku ve kemikten oluşmaktadır, burun etinde meydana gelen büyüme ya da şişme yumuşak dokuda ya da kemikte meydana gelmektedir. Bazı durumlarda ise, kemikle birlikte yumuşak dokuda da anormal nitelikte büyümeler ortaya çıkabilmektedir. Vücutta çeşitli fonksiyonlara sahip olan burun etinde, şişme ya da çeşitli nedenlerde büyüme meydana gelmesi, çoğu zaman tedavi ve bazı durumlarda ameliyat gerektiren durumlara sebep olmaktadır.

Burun Etinde Büyüme Oluşmasının Nedenleri Nelerdir?

Burun, hayati fonksiyonlara sahip olan, vücut ve dış dünya arasında ise önemli bir bağ oluşturan yapıdır. Bununla beraber, solunum sisteminde önemli fonksiyonlara sahip olan burun etinde meydana gelen büyüme ya da şişme durumları, vücudun temel fonksiyonlarına olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Vücutta çeşitli sorunlara sebep olan burun eti büyümesi durumuna sebep olan faktörleri şu şekilde sıralayabilmekteyiz:

-Alerji; burun etinin şişmesi ve bir süre sonra anormal nitelikte büyüme gözlemlenmesi açısından önemli bir faktör oluşturmaktadır. En sık olarak, kişilerde toz, polen gibi etkenlere karşı vücutta bir reaksiyon geliştirilmesi olarak karşımıza çıkan alerji, burun etlerinde kalıcı şişliklere sebep olabilmektedir.

-Enfeksiyon; solunum yollarında en sık rastlanan sorunlardan biri olmaktadır. Solunum yollarında ortaya çıkan enfeksiyonlar, burun etinin şişmesine sebep olmakta, kronik ya da uzun süreli solunum yolları hastalıklarının da ortaya çıkmasıyla burun etinde kalıcı nitelikte büyümeler oluşabilmektedir.

-Kullanılan ilaçlar; genellikle üst solunum yolu hastalıklarının tedavisini amaçlamakta ancak aynı doğrultuda, içerdikleri kimyasallar sebebiyle burun etlerinde büyümeye sebep olabilmektedir.

-Çevresel faktörler; dış dünyadan solunum yoluyla alınan havanın niteliğine işaret etmektedir. Temel görevi solunum yoluyla alınan havayı dengelemek olan burun eti, ortamdaki havanın kirli ya da nemli olması durumlarında şişmektedir. Solunan havanın sağlıksız nitelikte olmasının süreklilik arz etmesiyle birlikte burun etinde anormal nitelikte büyüme ortaya çıkmaktadır.

Burun eti büyümesi, hamilelik döneminde meydana gelebildiği gibi, burunda mevcut olan ya da sonradan ortaya çıkan kemik eğrilikleri durumlarında da oluşabilmektedir.

Burun Eti Küçültme Uygulamaları

Burun spreyleri; burun etinin küçültülmesi amacıyla içerisinde özel maddeler olan spreyler kullanılabilmektedir. Ancak bu spreylerin, 5-6 günden fazla kullanılmaması gerekmektedir ayrıca tedavi edici bir özelliğe sahip olmadıklarını da belirtmekte fayda vardır.

Radyofreakans yöntemi; burun eti tedavisinde kullanılan bir büzüştürme yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Radyofrekans yönteminde, kişiye lokal ya da genel anestezi uygulaması yapıldıktan sonra, burun etine radyofrekans enerjisi verilmekte ve böylece burun etinin hacimsel olarak küçülmesi sağlanmaktadır.

Ultrasonikaspirasyon; buru etlerinin tedavisinde kullanılan bir doku eksiltme yöntemidir. Bu yöntem lazer ışığı ya da ultrasonik ses dalgaları kullanılarak gerçekleştirilebilmektedir. Alt burun etinin ön tarafına 1-2 mm niteliğinde küçük bir delik oluşturulmasının ardından, ultrasonik ses dalgaları burun etinin içine ve üstüne düşürülmektedir. Böylece burun eti ve burun etini tutan iskelet bölümü ortadan kaldırılabilmektedir. Bu yöntemle yararlı dokular korunabilmekte ve kanama meydana gelmeden tedavi sağlanabilmektedir.

Burun Küçültme Ameliyatı

Burun etlerinde meydana gelen anormal nitelikte büyümelerin kişide çeşitli şikayetlere sebep olduğu durumlarda, burun eti küçültme ameliyatları uygulanmaktadır. Sürekli burun tıkanıklığı bulunan ve başka tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen kişilerde, ameliyat yöntemiyle burun eti küçültme gerçekleştirilmektedir.

Burun etinde oluşan büyüme, kemikte ve yumuşak dokuda meydana geldiği zaman, alerjik ya da genetik birtakım faktörlerle burun eti büyümesi gerçekleştiğinde ya da sürekli burun eti büyümesi gözlemlenen kişilerde, burun eti küçültme ameliyatları yapılabildiği gibi burun etinin ameliyat yoluyla alınması da söz konusu olabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)