Büyük Çocuk Olmak
Yazar Merve Fidan • Psikolog • 18 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Aileye yeni bir üyenin katılacak olması anne babalar için oldukça heyecan verici bir süreçtir. Özellikle bu üye evin ikinci çocuğu olacaksa; ebeveynler ağabey veya abla ile anlaşıp anlaşamayacağı, çocuklarının bu durumu nasıl karşılayacağı, yeni doğan kardeşe nasıl tepkiler vereceği konusunda endişe duyarlar. Bu sebepledir ki; çocuklarına sıklıkla kardeş isteyip istemediğine dair sorular sorarlar. Bu konu; çocuklara sorulacak veya onlara danışılacak bir konu değildir. Çocuk eğer anne babasına bir kardeş istediğini söylerse bile; bunun onun verebileceği bir karar olmadığı, buna karar verecek olanın anne babalar olduğu söylenmelidir.
Çocuklar kardeş istediklerini söyleseler bile; hamilelikte veya bebek doğduğunda duygu ve davranışları değişebilir. Hamileliğin özellikle son zamanlarında; ailede sürekli bu konunun konuşulmasıyla ve doğacak olan kardeşin tedirginliği ile birlikte, annenin ağırlaşması ve hareketliliğinin kısıtlanması da bu duruma eklenince çocuklar anneden bitmez tükenmez isteklerde bulunabilirler. Doğumdan sonra ise; özellikle tek çocuk ise; ebeveynlerin sevgisini paylaşmak zorunda kalmak, yeni doğan bebekle ilgilenilmesi ve daha fazla vakit geçirmesi çocuğun yeni doğan kardeşe karşı öfkelenmesine neden olabilir. Bazen büyük çocuklar regresif davranışlar göstererek yaşından küçükmüş gibi davranışlarda bulunabilir. Ağlama davranışının artması, bebek gibi konuşma, bardak kullanmayı öğrenmiş olmasına rağmen biberon kullanmak istemesi, tuvalet alışkanlığı edinmesine rağmen altına yapması bu durumun tipik örneklerindendir. Sen büyüksün o daha küçük, bak sen artık abla-ağabey oldun bari sen yapma gibi söylemler bu durumu arttırabilir ve çocuk ben de küçük olursam beni de severler algısına kapılarak bu davranışlarını arttırabilir.
Ayrıca okula gitmek istememe, uyku ve yeme problemleri, kardeşe, ebeveynlere ve büyüklere karşı öfkeli veya şiddet içeren davranışlarda bulunma, içine kapanma veya kardeş yokmuş gibi davranma vb. problemler sıkça yaşanır.
Tüm bu durumları önlemek veya azaltmak için elbette anne babaların yapması gereken söylem ve davranışlar vardır. Öncelikle, çocuğa doğumdan önce, yeni bir kardeşin geleceği anne ve baba tarafından birlikte açıklanmalıdır. Annenin karnı büyümeye başladığında yani yaklaşık bebek 4-5 aylıkken bu açıklamayı yapmak en doğrusudur. En başından açıklanırsa süre uzun olacağından özellikle çocuk okul öncesi dönemdeyse sabırsızlanabilir ve her gün ne zaman doğacak gibi sorular sorabilir. Hamileliğin ilk aylarının riskli olduğu da bilindiği için, çocuğa risksiz dönemde açıklama yapmak en doğrusu olacaktır.
Eğer doğumdan sonra büyük çocuğun bakımıyla başkası ilgilenecekse örneğin anneanne babaanne gibi, bakacak kişinin doğum esnasında değil de 1-2 ay öncesinde gelmesi, çocuğa bakması ve çocuğun bu duruma alışması gerekmektedir. Bu durumda büyük çocukta, kardeşim doğduğu için annem babam beni istemiyor bana babaannem bakıyor gibi bir algının oluşması önlenmiş olur. Kardeşin doğumuyla büyük çocuğun okula gönderilmesi de aynı dönemde olursa çocuk yine istenmediği algısına kapılır. Bu duruma da özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir.
Kardeşin sorumluluğu büyük çocuğa yüklenmemelidir. Kardeşle ilgili minik görevler verilebilir. Örneğin kardeşinin biberonunu diğer odadan getirebilir misin demek gibi. Eğer bunu yaparsa mutlaka aferin demek ve motive etmek gerekir. Ancak çocuk yapmak istemezse asla zorlanmamalıdır.
Büyük çocuğun yanında kardeşini kötülemek de ebeveynlerin sıkça düştüğü yanılgılardandır. Bak kardeşin altına yapıyor ne pis, çok ağlıyor, biz seni seviyoruz, onu geri verelim gibi söylemlerde bulunulmamalıdır.
İlgili, sevecen, tutarlı bir yaklaşım, ebeveynlerin çocuklarla ilgilenme zamanlarındaki rol paylaşımı oldukça önemli olup, büyük çocuk zamanla bu süreci atlatacak ve kardeşini kabullenecektir.