Çarpıntı ve aritmi (ritim bozukluğu ) nedir ?

Yazar Sabri SeyisKardiyolog • 24 Ocak 2017 • Yorumlar:

Çarpıntı kalp atımlarının kişi tarafından rahatsızlık verecek şekilde hissedilmesi halidir. Kalp atımları hızlı, kuvvetli, düzensiz, tekleme şeklinde olabilir. Çarpıntı hissi anlık, uzun veya kısa süreli olabilir. Her çarpıntı hastalık işareti değildir. Üzülsek, heyecanlansak, öfkelensek çarpıntı hissedebiliriz. Yattığımız yerde kalp atımlarımızı daha fazla hissedebiliriz; bu durum normaldir.
Hipertansiyonu olan, kalp krizi geçirmiş kişilerde, kalp-damar hastalığı olanlarda ve kronik akciğer hastalığı olanlardaki çarpıntı hissi önemli olabilir ve tıbbi araştırma gerekir.
Çarpıntı yakınması olanlara bazen “aritmi” tanısı konabilir.
Aritmi, kalpte görülen ritim bozukluklarının genel adıdır. Çok farklı aritmi çeşitleri vardır; bunların bir çoğu önemsizdir, ancak bazı aritmiler yaşamsal önem taşıyabilir.
Aritmiler, sürekli veya gelip geçici olabilir. Aritmiler birkaç saniye kadar kısa sürebileceği gibi, saatler veya günler sürebilir. Bazı aritmilerse kroniktir; yaşam boyu devam edebilir.
Elektrik uyarısının ortaya çıkış şekline, kalp dokusuna yayılma özelliklerine ve kalp hızına göre çok çeşitli aritmi tipleri vardır. Bunların ayrımı esas olarak elektrokardiyografi (EKG) ile yapılabilir. EKG kaydı elektrokardiyografi cihazı ile yapılır ve kalbin elektrik aktivitesini gösteren bir tetkiktir.
KALBİMİZİN RİTMİ NASIL OLUŞUR?
Kalbimiz yaşam için gerekli besin maddelerini ve oksijeni organlarımıza ulaştırabilmek için kasılıp gevşeyerek vücudumuza kan pompalar. Vücudumuzdaki tüm kasların kasılabilmesi ve gevşeyebilmesi için kas hücrelerinin her defasında elektrikle uyarılması gerekir. Kalbin bir pompa olarak ritmik bir halde kasılıp gevşemesi için de özel bir elektrik aktivitesi vardır. Bu elektrik uyarısı sağ kulakçıkta “sinüs düğümü” adı verilen özel bir hücre grubu tarafından oluşturulur ve yine özel ileti hücreleriyle tüm kalp kasına yayılır. Kalbin kasılma hızı ve düzeni normalde sinüs düğümünün kontrolü altındadır. Sağlıklı kişilerde dinlenme sırasındaki ortalama kalp hızı 50 – 100 / dk arasındadır.
Aritmiler, kalbin herhangi bir yerinde sıra dışı bir elektrik uyarısının ortaya çıkması veya normal elektrik uyarısının kalbe uygun şekilde iletilememesi sonucu gelişir. Bu durumda kalbimiz bazen gereğinden hızlı, bazen de gereğinden yavaş çalışabilir.
SIK GÖRÜLEN RİTİM BOZUKLUKLARI
Ekstrasistol: Kalbimizin aniden ve çok kısa bir süre için bir veya birkaç atım fazladan kasılması olarak tanımlanabilir. Bu hali çoğunlukla “kalpte tekleme”, “kuş kanadı gibi çırpınma hissi”, “bir veya birkaç kuvvetli kalp atımı” veya “kalpte bir duraklama ve ardından gelen kuvvetli bir atım” olarak hissetmek olasıdır. Ekstrasistol sağlıklı kişilerde de sık görülebilen bir durumdur. Heyecan, stres, fazla kafeinli gıda tüketimi, sigara vb. maddeler ekstrasistol sıklığını artırır. Kalp hastalığı veya kalp hastalığı risk faktörleri olmayan kişilerde ekstrasistol varlığı genelde önemli bir araştırma gerektirmez.
Bradikardi: Kalp hızının belirli bir sayının altında (60 / dk dan daha az) olması halidir. Bir çok sağlıklı kişide 60 / dk dolayında, bazen daha da yavaş kalp hızları olabilir ve hastalık işareti değildir.
Taşikardi: Kalp hızının normalden / beklenenden fazla (100 / dk’ nın üzerinde) olmasıdır. Ancak fiziksel veya duygusal stres hallerinde (hareket, egzersiz, heyecan vb.) kalp hızındaki artış normaldir. Fazla miktarda kafeinli içecek tüketilmesi de kalp atışlarında hızlanmaya neden olabilir. Bazı taşikardilerde elektrik uyarısı sinüs düğümünün dışında, kalbin başka alanlarında gelişir. Bu tür ritimler vücudumuzun gereksinimleriyle genelde ilişkisizdir ve kalp çoğunlukla yüksek bir hızla çalışmaya başlar.
Blok: Elektrik uyarısının kalp içinde yayılırken engellerle karşılaşması ve kalp kasının gereken şekilde veya sayıda uyarılamaması haline genel olarak “blok” adı verilir. Çok çeşitli blok türleri vardır; bunların büyük çoğunluğu sadece EKG tetkikinde ortaya çıkar ve genelde müdahale gerektirmez. Kulakçıklarla karıncıklar arasındaki elektriksel ilişkinin azaldığı veya kesildiği blok türü önemlidir.
Atriyal fibrilasyon: Kulakçıklardan kaynaklanan önemli bir aritmi türüdür. Kulakçıklara ait dokularda dakikada 400-600 kez gelişigüzel uyarılar oluşur. Sinüs düğümü devre dışıdır. Bu kadar çok ve kaotik uyarı dahilinde kulakçıklar etkili şekilde kasılamazlar. Diğer yandan atriyoventriküler düğüm bu kaotik uyarıları düzensiz olarak ve kısmen karıncıklara iletilebilir. Kalp ve nabız atımları tamamen düzensizdir, hızlı veya yavaş olabilir.
Bu ritim bozukluğu bazen ara ara ortaya çıkıp düzelen ataklar halindedir; bazen de kalıcı olarak yaşam boyu devam edebilir.
Atriyal fibrilasyon genellikle yüksek tansiyon, kalp veya kronik akciğer hastalığı olan kişilerde görülür. Ayrıca ilerleyen yaşla birlikte atriyal fibrilasyon sıklığı ve riski artar.
Atriyal fibrilasyonun önemi bu aritminin damar tıkanıklığına bağlı felç riskini artırmasıdır. Kulakçıklar içinde kan pıhtıcıkları oluşur ve bu pıhtıcıklar dolaşıma katıldığında ise beyin damarlarını tıkayıp felce neden olurlar. Bu nedenle atriyal fibrilasyonu olan hastaların pıhtılaşmaya bağlı damar tıkanıklıklarının önlenmesi için kan pıhtılaşmasını azaltan ilaç (coumadin) almaları gerekir ve bu durumun yaşamsal önemi vardır. Ancak coumadin kullanan hastaların bazı temel noktalara dikkat etmesi gereklidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Sabri Seyis

Kardiyoloji Doç. Dr.

Randevu al