Çevre Dostu Ürün Tercihleri
Yazar Göze Arukaslan • Diş Hekimi • 7 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Her yıl dünya çapında bir trilyon plastik poşet kullanıldığını biliyor muydunuz? Her yıl çöp alanlarına 850 milyondan fazla diş fırçasının düştüğünü? Her yıl okyanusa düşen dokuz milyon ton plastik atık var! Plastikleri tamamen hayatımızdan çıkarmamız mümkün olmasa da bireysel olarak üretimini azaltabilir ve alternatifleriyle değiştirebiliriz.
Çok sayıda araştırma, genel olarak plastiklerin ve özellikle mikroplastiklerin deniz ve tatlı su sistemlerinde, toprakta, su kolonunda ve yüzey katmanları dahil olmak üzere tüm çevresel bölmelerde bulunduğunu göstermektedir*.
*
Diş hekimi olarak hem ağız ve diş sağlığınızı korumanızı sağlayacak hem de çevreye zarar vermeyecek alternatif diş fırçalarını ve macunlarını araştırdım.
Bambudan yapılmış ve biyolojik olarak parçalanabilen diş fırçaları olduğunu keşfettim. Manuel diş fırçalarında aranan temel özelliklere bağlı kalınarak hazırlanmış modelleri tercih edilebilir. Çeşitli bambu diş fırçalarını denedikten sonra, daha biyolojik olarak parçalanabilir bir diş ipi seçeneklerine baktım. Yine diş ipinde de incelik ve şekil olarak temel kriterlerde bir tane tercih edebilirsiniz.
Diş macunlarına gelirsek; bunlar plastikten yapılmasa da içlerinde belli oranda mikroplastik içerenler olabilir*. Özellikle mikropartiküllü olanlarına dikkat etmek gerekir.
Organik sertifikalı olan ve çürük önleyici veya mine güçlendirici olduğu iddiasında olan bir sürü ürün satışa sunulmaktadır. Bunlar tercih edilebilir veya diğer macunlara ek olarak kullanılabilir.
Fakat unutulmamalıdır ki tüm diş macunlarının ağız hastalıklarına karşı koruması için florür içermesi gerekir. Dişlerinizi fırçalamanın koruyucu faktörü, fırçanın mekanik etkisinden ve florürün remineralize edici etkisinden kaynaklanır. Yıllar süren araştırmalar ve klinik deneyler, florür kullanımının güvenli, etkili olduğunu ve çürük geliştirme riskinizi önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Muzla ovalama, hindistan cevizi yağı veya triklosan gibi diğer bileşenler koruyucu faktörlere katkıda bulunabilir, ancak kendi başlarına çürüklerle savaşmak için yeterli değildir.