CGF (Konsantre Büyüme Faktörü ) - CD34 Nedir ve Ne Amaçla Kullanılır?
Yazar İrem Öner Özkara • İç Hastalıkları Uzmanı • 1 Ağustos 2018 • Yorumlar:
Günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılan PRP “Büyüme Faktörleri- (Growth Faktörler)” tedavisinin yerini artık, çok daha yoğun “Büyüme Faktörleri ve Kök hücre” içeren CGF-CD34 (Concentrated Growth Factor - Konsantre Büyüme Faktörü) diğer ismi ile 2. Jenerasyon Platelet Konsantresi tedavisi almaya başlamıştır.
PRP yönteminde kandaki pıhtılaşma hücreleri olan Trombosit (Platelet) hücreleri özel yöntemler ile ayrıştırılıp aktive (içlerindeki büyüme faktörleri açığa çıkarılır) edildikten sonra kullanılmaktaydı. CGF-CD34 tedavi yönteminde ise farklı aktivasyon işlemleri ile çok daha yoğun (konsantre) büyüme faktörü ve hematopoetik (kan oluşturan) kök hücre (CD-34) içeren plazma sıvısı elde edilmektedir.
Her ne kadar bunlara genellikle “kök hücreler” denilse de bu hücreler klonlama ve diğer çeşit araştırmalara konu olan embriyonik kök hücrelerle aynı değildirler fakat tüm kan hücrelerini (beyaz küre-kırmızı küre) ve immün sistem (bağışıklık sitemi) hücrelerini oluşturan, multipotent (birden fazla hücre veya doku tipine dönüşebilme özelliği) özellikte hücrelerdir.
CGF-CD34 kanın iyileştirme potansiyelinin en yüksek olduğu kısımdır. Sadece dokuya direk uygulanmakla kalmaz, doktorunuz gerekli gördüğünde damar yoluyla da uygulanabilir.
CGF-CD34 son yıllarda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
CGF-CD34 tekniği, ilgili hücrelerin ya da dokuların rehabilitasyonunu sağlamak için kullanılabilecek olan ayrı ayrı fazlarda kanın iyileşme potansiyelininin tümünün yoğunlaştırılarak kullanılmasını sağlanmıştır.
Kozmetik ve anti-aging olarak sıklıkla kullanılan CGF-CD34, sonraları kas iskelet sistemi hastalıklarında, yaralanmış bölge iyileşmesinde, yara ve yanık tedavisinde ve saç dökülmesinde de kullanılmaya başlanmıştır. Normalde herhangi bir yaralanma olduğu zaman yaralanma bölgesine ilk göç eden hücreler platelet (trombosit) dediğimiz pıhtılaşma hücreleridir. Bu pıhtılaşma hücreleri o bölgeye gittiklerine kümelenmeler oluştururlar ve ardından fibrin tıkaç meydana getirerek kanamayı durdururlar. Sonrasında ise içerdikleri büyüme faktörlerini ortama salarak doku tamir mekanizmalarını harekete geçirirler.
Eklemlerde menisküs yırtıklarının onarılması, özellikle diz eklemlerinin kireçlenmelerinde kısmi onarımı ve ağrının giderilmesi, eklem ameliyatları öncesinde uygulanması, fibromiyalji hastalığında ağrılı sertliklerin çözülüp ağrıların giderilmesi, cilt üzerine kremlere karıştırılarak uygulanabilmesi, kırışıkları giderip cildi parlaklaştırması, cilt altına enjekte edilerek dolgunluk ve gençleşme sağlaması, diş implant tedavisinde hızlı iyileşme sağlaması, saç dökülmesinin önlemesi, yara iyileşmesinin hızlanması gibi birçok etkisi vardır.
CGF-CD34 Nasıl Uygulanır?
Kişiden öncelikle kan alınır. Sonrasında özel ayrıştırma yöntemleri ile konsantre büyüme faktörleri elde edilir. Uygulama alanı dezenfektanla temzilenerek lokal anestezik kremler uygulanır.
Elde edilen plazma ;
-
Direkt enjeksiyon,
-
Mezoterapi,
-
Mikroiğneleme,
-
Maske içinde,
-
Yaraların üzerine sürülerek uygulanabilir.
Uygulama hazırlık kısmıyla birlikte toplam 30-45 dakika sürer.
CGF-CD34 Uygulamalarının Tedavi Amaçlı Kullanıldığı Durumlar Nelerdir?
-
Yüz, boyun, dekolteler, eller, bacak içleri, selülit bölgeleri, kollar gibi sarkmış tüm vücut bölgelerine, kırışıklık, sarkma, anti-aging, iz tedavisi, lifting etkisi, çatlak tedavisi için uygulanabilir,
-
Fibromiyalji, kulunç ve burkulma tedavisi,
-
Eklem kireçlenmeleri (diz, kalça, omuz, ayak bileği),
-
Kıkırdak - kemik aşınması ve kireçlenmeleri (gonartroz ve patella tendiniti),
-
Eklem, bağ ve kas yaralanmaları,
-
Menisküs yaralanma ve yırtıkları,
-
Topuk dikeni,
-
Bel ve boyun fıtıkları,
-
Yara ve yanık tedavileri (diyabetik ayak, iyileşmeyen yaraların ve yanıkların tedavisinde),
-
Kronik bel ve boyun ağrıları,
-
İltihabi kas hastalıkları ve romatizmal hastalıklar
-
Kas-bağ dokusu yapışıklıkları
-
Cilt yapışıklıkları ve kalınlaşmaları,
-
Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılabilmektedir.
CGF Uygulaması Kaç Seanstır Ve Etkisi Ne Zaman Başlar?
Yapılan bilimsel çalışmalar, bu konuda kesin bilgi verilmesi için yeterli değildir. Ancak PRP tedavisinde ki gibi 2-3 hafta ara ile 3-4 seans uygulama önerilmektedir.
Bazı durumlarda seans sayısı 6’ya çıkarılabilmektedir.
35 -45 yaş altındaki kişilerde yılda 1 kez 3 seanslık kürler yeterli iken, 45 yaş üzerinde 6 ayda bir 2 kür şeklinde uygulama yapılabilir. Yaş tek başına faktör olmayıp genel sağlık ve yaşam şekli de oldukça önemlidir.
Genellikle ilk enjeksiyondan sonra yararları görülse de tam etkinlik 3. Seans sonrasında fark edilir hale gelmektedir. Etkinlik, menopoz döneminde, sigara, alkol kullanımında, kötü beslenmelerde, kötü uyku düzeninde, güneş ve ultraviyole ışınlarından korunulmadığında daha kısa süreli olmaktadır.
CGF Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?
-
Kan sayımı (hemogram) tetkiklerinde platelet sayısı yetersiz olan kişilere,
-
Aktif enfeksiyon geçirmekte olanlara,
-
Kanama hastalığı olanlara veya aynı gün yüksek miktarda “kan sulandırıcı ilaç” kullananlara,
-
Kronik karaciğer hastalığı olanlara (Siroz, hepatit gibi)
-
Son 5 yıl içinde kanser hikâyesi bulunan kişilere UYGULANMAZ.