ÇİFT SORUNLARINIZI ÇÖZMEK İSTER MİSİNİZ?

Yazar Sema Kahveci KaanoğluPsikolog • 22 Ocak 2018 • Yorumlar:

ÇİFT SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ

Evlilik iki kişinin hayatını birleştirmesi, ‘ben’ olan yaşantının ‘biz’e dönüşmesidir. Kolay bir süreç değildir elbette. İki ayrı hayatın ortak bir mekanda birleşmesi, değişen alışkanlıklar, özgürlükler, paylaşımlar ve nitelikleri, yeni akraba ilişkileri, sorumluluklar,ekonomik değişimler çifti bu süreçte zorlayabilecek koşullardandır.
Çiftler evlilik kararı aldıklarında bir ömür beraber yaşamayı ve mutlu olmayı hayal ederler. En özellerini, en kıymet verdiklerini eşleriyle paylaşmayı, onunla yaşlanmayı, onunla gülmeyi, onunla ağlamayı ve onunla ölmeyi isterler. Evlenirler, kavuşurlar ve mutlu olurlar. Zaman geçer, bir şeyler değişmeye başlar. Bazı çiftler sorunlarla baş eder, çözüm yolları bulurlar ama bazıları tükenir. Bir dönem mutlulukla birleştirdikleri hayatlarını, ayırmak isterler. Kimse mutluluğunu bitirmek istemez, eğer bir çift boşanmak gibi zor bir karar alıyorsa gerçekten mutsuzdur demektir. Çözüm ise boşanmak dışında bir şeyler de olabilir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürüttüğü “Türkiye’de Aile Yapısı Araştırması”nda Türkiye genelinde toplam 12 bin 56 hane ile anket çalışması yapılmıştır. Araştırmada bireylerin televizyon izleme alışkanlıklarından kültürel aktivitelere katılımına, alkol kullanımından evlilik kararına kadar birçok durum incelenmiştir. En dikkat çeken sonuçlardan biri boşanma nedenlerinin sıralaması olmuştur. Genel kanının aksine boşanmada ilk sıralarda, dayak, aldatma, ekonomik yokluk yer almamaktadır. Yüzde 27,3′lük oranla “eşlerin birbirine ilgisizlik ve sorumsuzluğu” boşanma nedenlerinde açık ara birinci çıkmıştır. Bu nedeni sırasıyla, evin ekonomik geçimini sağlayamama, aldatma, dayak/kötü muamele, içki ve kumar, eşlerin ailelerine karşı saygısız davranması, terk etme/edilme, eşin ailesinin aile içi ilişkilere karışması, çocuk olmaması, ailedeki çocuklara karşı kötü muamele, eşin tedavisi güç bir hastalığa yakalanması, hırsızlık, dolandırıcılık, gasp taciz gibi suçlar, aile içi cinsel taciz ve diğer nedenler izlemiştir.

Eşlerin birbirleriyle yeterince ilgilenmemesi; evlilik öncesi çiftler birbirlerine fazlasıyla ilgi gösterirler, sevdiklerini özlediklerini sıkça ifade ederler. Evlendikten sonra zaten aynı yerde yaşadıkları için, birbirleriyle görüşmeleri zor olmadığı için ve birbirlerine alıştıkları için zamanla eskisi gibi ilgi göstermemeye başlarlar. Sevgi, mutluluk, kızgınlık, öfke vb duyguların ifade edilmemesi yakınlığın bozulmasına ve eşlerin birbirlerinden uzaklaşmasına sebep olur. Uzaklaşan insanlar problemle baş etmekte zorlanır, uyumsuz davranır ve sık sık kavga ederler.

Sorumlulukların paylaşılmaması; değişen yaşam şartları ile birlikte evdeki ve dışardaki işlerin paylaşımı eşlerin zorlandıkları sorunlardır. Kadın ve erkeğin tüm gün çalışması, kadın çalışmadığı durumlarda iş yükünün fazla olması ve kadının zorlanması, erkeğin tüm gün stresli ve yorucu bir işte çalışması eve geldiğinde sadece dinlenmek isteyişi probleme dönüşebilecek durumlardır. Buradaki temel problem fiziksel yorgunluktan çok, eşinin kendini anlamadığını, önemsemediğini, onun için bir şey yapmak istemediğini düşünmesi ve bunların eşler arasında konuşulmamasıdır. Zevkle yapılabilecek işler zamanla eziyete dönüşür ve eşler tükenir.

Niteliksiz iletişim; her şeyi düzeltecek olan ya da kötüye götürecek olan da iletişimdir. İletişimin bozulması, paylaşımın bozulmasına sonrasında nitelikli vakit geçirmeyi engellemeye, yan yana gelmekten hoşlanmamaya ve tahammülsüzlüğe sebep olur.
Ekonomik sebepler; hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde birlikte olmaya söz veren çiftler zamanla kötü günde tahammül edecek gücü bulamazlar kendilerinde.
Fiziksel ve duygusal şiddet; şiddet sadece dayak değildir. Aşırı kıskançlık, kısıtlamalar, anlaşılmamak, sürekli eleştiri, duygusal açlık yaşatmak, sürekli dır dır yapmak, fiziksel zor kullanmak, duygusal zor kullanmak eşleri birbirlerinden uzaklaştıracak sebeplerdendir.

SORUNLAR ÇÖZÜLSÜN, İSTER MİSİNİZ?

Evlendikten sonra önce iki kişilik bir aile olun, sonra ailenize yeni bir birey ekleyin, en az iki yıl birbirinizi tanımak ve uyum sağlamak için yeterli bir süre olabilir.
Eşinizi tanıyın; ne onu çok incitir? Ne onu çok mutlu eder? Ne onu deliye döndürür? Neye dayanamaz hemen barışır? Ne onun suratını astırır ve nasıl düzelir? Bunları bilin ve bu bilgileri iyi olmak için kullanın,
Birbirinizin zaaflarını ve acılarını kaşımayın aksine acılarınıza merhem olmak için birliktesiniz,
Birbirinizi eleştirmeyin, eksikliklerinizi sevgiyle ifade edin, birbirinizi tamamlayın çünkü o yüzden evlisiniz bunu hep hatırlayın,
En çok ilgi beklediğiniz insan eşinizdir değil mi? Aynı şekilde o da sizden ilgi ve sevgi bekler. Bu her şeyden önemlidir. Unutmayın eşinizle huzuru ve mutluluğu sağlamazsanız, kendinizi iyi hissedemezsiniz. Birbirinizden beklentilerinizi konuşun ve isteklerinizi uygulamaya geçirin, hem de hemen,
Evdeki ve dışarıdaki sorumluluklarla ilgili sorunlar yaşıyorsanız ve bunu bir türlü çözemediğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur, yeter ki çözmek isteyin ve çözüm odaklı olun ikiniz de. Unutmayın çözümsüz düşündüğünüz konularda tepki gösteriyor olabilirsiniz, konu üzerinde konuşmaya başladıkça aslında sorunun başka yerlere kaymaya başladığını siz de göreceksiniz,
Duyguları paylaşmak şifa verir. Hissettiğiniz her şeyi eşinizle konuşun, biriktirmeyin. Bu şekilde duygusal patlamalar yaşamamış, sorunları büyütmemiş olursunuz,
Nitelikli iletişim kurmak önemlidir. Eşinizi fark edin, değer verin, dinleyin, anlamaya çalışın ve anladıklarınızı ifade edin,
İstediğiz olsun diye ya da başka sebeplerle duygusal ya da fiziksel şiddet kullanmayın. Bu aciz bir yöntemdir, daha olgun olan öfkenizi ve kızgınlığınızı ifade edebilme becerisini kazanmaktır,
Ailelerle ilgili yaşadığınız sorunlarda, eşinizin yanında olun, birbirinizi anlamaya çalışın. Unutmayın sizin aileniz ne kadar kıymetliyse eşinizin ailesi de o kadar kıymetlidir. Her biriniz kendi ailesiyle eşi arasında süzgeçli bir form oluşturun, her yaşanan olayı ya da her duyduğunuzu eşinize söylemeyin, yerinde ve yeterince aktarın,
Eşinizin her türlü ihtiyacını önemseyin, birbirinizin önemsediği şeylere, hobilerine, hedeflerine ve işine saygı duyun,
Çocuklarınızın fiziksel, sosyal, psikolojik ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılayın. Çocuklarınızla nitelikli vakit geçirin, ve onları koşulsuz sevin,
Her çift sorun yaşar, her çift krizlerle savaşmak zorundadır. Önemli olan krizleri avantaja dönüştürebilme becerisi kazanmaktır. Sorunlarınızı çözemiyorsanız, eşinizle uyum sorunlarınız her geçen gün artıyorsa destek alın. Çünkü çift olarak kendinize bakamayabilirsiniz, dışarıdan bir profesyonelin size söyleyeceği bir iki cümle evliliğinizi kurtarabilir, sizin mutlu olmanızı sağlayabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)