Çift ve Aile Terapisine Ne Zaman İhtiyacımız Olur?
Yazar Ece Konuralp Onursal • Psikolog • 18 Mayıs 2017 • Yorumlar:
Aşık olduğumuzda aklımıza gelecekte acı çekme ihtimali gelmez. Aşkın başlangıcında bizim için sadece neşe ve karnımızda uçuşan kelebeklerden başka bir şey yoktur. Her şey “onunla” güzel, hatta mükemmele yakındır.
Ancak ne yazık ki işler zamanla değişebilir. İnsanlara bakışımız bile... Hatta aşık olduğumuz kişi de etkilenebilir bu değişimden. Çok sevdiğiniz alışkanlıklarınız rahatsız etmeye başlayabilir. Daha önce ortak fikriniz bulunan konulara bakış açınız değişebilir; farklı bakış açılarıyla tartışmalara başlayabilirsiniz. Partnerinizin hep “aynı” oluşu size bir zaman sonra “sıkıcı” gelmeye başlayabilir. Ya da tam tersi olarak, partneriniz o kadar değişir ki neredeyse tanımıyor gibi hissedebilirsiniz. Ve tüm bütün bunlar ilişki içindeyken artık kendinizi mutsuz hissetmenize ve tatminsizliğinize sebep olabilir.
Bu durum partnerler birbirleriyle açıkça konuştuklarında genellikle çözülür. Ama ilişkilerdeki problem asıl burada başlıyor: sorunlarla yüzleşecek olmanın kaygısı. Çoğu zaman bu kaygıyla ve bu kaygıya eşlik eden konuşmayı nasıl başlatacağını bilememek tarafları harekete geçmekten alıkoyabiliyor. Daha önce denemiş olsanız da, bir şeylerin ağzınızdan yanlış çıkması yanlış anlaşılmanıza ve tartışmanın daha da büyümesine neden olabiliyor. Aradaki sorunlara izin verilmesi ve bu sorunlarla örülen duvarlar sonucunda ise tek yol ayrılık gibi gözüküyor.
Ayrılık, uzun süren sıkıntılar sonucunda zorunlu gibi görülse de, ya içten içe partnerlerin birbirine olan sevgisi devam ediyorsa ve çiftlerin içinde hala ilişkiyi yoluna koyma arzuları bulunuyorsa? Bu noktada ilişkiyi kaybetmekten başka çözüm yolları olabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Çoğu yolu denemiş olsanız bile, dışardan bir gözün size yardım edebileceğini kabul etmeniz, denemediğiniz çözümlerden bir diğeri olabilir. Dışarıdan bakan o kişiyi bir “yabancı” olarak görmektense yaşadığınız sorunlara karşı eğitimli ve donanımlı biri olarak görmeniz size ilişkinizdeki sorunların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Bu kişi bir danışman ve rehber olarak size yeni bir bakış açısı kazanmanıza yardım edecektir.
İlişki ve aile danışmanlığı ya da diğer bildiğiniz isimlerle çift terapisi ve evlilik terapisi gibi terapi yöntemlerinde danışman, bilinenin aksine, çiftlere kesinlikle ne yapıp ne yapmamaları gerektiğini söylemez. Bunun yerine terapi odasında siz ve partneriniz, geçmişinizi ve şimdiyi yansıtarak, her şey hakkında konuşarak geleceğinizi şekillendirirsiniz. Çift terapisinin en önemli noktası ise, çiftlerin kesinlikle birbirlerine açık olabilmeleridir. İyi bir dinleyici olmak ve altta yatan gerçek sorunu bulmak için anlamaya yardımcı olmak gerekmektedir. Danışman ise bu noktada rehber görevi görerek, farkındalığı arttıracak ve direnç gösterilen noktaları açmak, konuşmanın devamını sağlamak için çalışacaktır. Terapistiniz sizin adınıza sorumluluk almayacak, karar vermeyecektir ve asla taraf tutmayacaktır. Çift terapisindeki asıl amaç ilişkidir ve terapist ikiniz için de oradadır. Konuşmaktan korkulanlar, yanlış inançlarınız, geçmişiniz ve geleceğinizle ilgili kaygılarınızı çift terapisinin konularını oluşturabilir.
Bu noktada “ne zaman yardımı almak daha doğrudur?” sorusu akıllara gelebilir. Ne zaman size “doğru” gelirse, ne zaman “ihtiyacınız olduğunu” düşünürseniz. Küçük sorunlar, mutluluk söz konusu olduğunda hiçbir zaman küçük değildir. Kafanızı kurcalayanın “gerçek bir ilişki sorunu” olmadığını düşünebilirsiniz ama eğer iki partner arasındaysa sorun, hepsi çözmeye değer, gerçek bir ilişki problemidir.
Çift ve aile terapileri, tarafların hep bir arada kalması gerektiğini de garanti etmez. Terapiye gidiyor olmanız, ayrılmayacaksınız demek değildir. Eğer ilişkide kalmak iki taraf için de yararlı değilse, terapi bu durumu fark etmenize, nelerin yanlış olduğunu görmenize ve daha anlayışlı bir şekilde ilişkiyi sonlandırmanıza yardımcı olacaktır. Hatta böylece “nedenler ve keşkeler”den uzak bir ayrılık yaşanabilecektir. Üstelik eğer çocuklar da varsa arada, onlara da daha sağlıklı bir ortam sağlanmış olacaktır.
Unutulmaması gereken nokta ise, çift ve aile terapisinin her zaman yararlı olacağı. Sonucu ne olursa olsun. Kendinizi tanıyarak, partnerinizi anlayarak, farkındalığınız artmış bir şekilde daha güçlü hissetmeniz için bir uzmandan destek isteyebilirsiniz. Küçük problemlerin büyük sorunlara dönüşmesini beklemeyin. Şu an bu ilişki içindesiniz ve ikiniz de bu ilişkiyi sevgiyle yaşamayı hakediyorsunuz.