CİLT BAKIMI

Cilt bakımı her ne kadar günümüzde popülerlik kazanan bir kavram gibi görünse de aslında tarihçesi çok eskilere dayanır. Cilt bakım maskeleri, kremler ve pek çok bakım ürünü antik zamanlardan beri süregelen bir alışkanlıklar bütünüdür.

Bundan yüzyıllar önce çeşitli bitki özleri, yağlar ve balmumu gibi içerikler cilt bakımı malzemeleri üretmek için kullanılıyordu. Özellikle 20. yüzyıldan itibaren cilt bakımı alanında ciddi gelişmeler kaydedilerek, bu alan hızla büyümeye başladı. Günümüzde ise "dermokozmetik" başlı başına bir kavram hâline geldi ve ürünlerin içerikleri artık bilimin ışığında, laboratuvar ortamında pek çok deneyden geçerek bizlere sunuluyor.

Cilt bakımı dediğimizde aslında pek çok şeyi kastederiz. Daha sürdürülebilir olması nedeniyle ev bakımları ilk aklınıza gelenler olabilir. Ancak günümüzde daha profesyonel anlamda cilt bakımı sunan tıbbi klinikler ve güzellik merkezleri bulunmaktadır. Bu bakımların, diğer bakımlardan farkı kabin bakımı veya enstitü bakımı olarak bilinmeleridir. Bunun nedeni ise bu tür bir cilt bakımında, evinizde kullanabileceğiniz ev bakım ürünleri dışında çok daha yüksek konsantrasyon ve etkinlik düzeyinde profesyonel kabin ürünleriyle ve çeşitli alet ve malzemelerle tıbbi bir cilt bakımı gerçekleştiriliyor olmasıdır. Tabi ki doktor kontrolünde olan klinikler ile doktor olmayan güzellik merkezlerinde kullanılan ürünler de hem etki güçlerine hem de etki çeşitlerine göre değişmektedir.

Cilt yapısını etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Genetik, çevresel kirler, güneş ışınları, beslenme, uyku düzeni, stres, sigara ve alkol, kozmetik ürün kullanımı bunlardan sadece birkaçıdır. Birçok olumsuz etmeni uzaklaştırarak bir nevi önleyici cilt bakımı da yapmış olursunuz.  Ancak cildinizin genetiğini değiştirmek mümkün olmadığı için, onu içeriden ve dışarıdan besleyerek daha sağlıklı hâle getirmeniz mümkün olabilir. Örneğin neme ihtiyaç duyan bir ciltte, cilt bakımının yanı sıra su tüketimi arttırılarak cilt sağlığına katkıda bulunulabilir.

Sağlıklı bir cildin cilt sağlığını sürdürülebilir kılması için gereken temel adımlar şu şekilde sıralanabilir:

Günlük ve haftalık cilt temizliği

Nemlendirici kullanımı

Güneş koruyucu kullanımı

Cilt Temizliği

Cilt temizliği atlanmaması gereken, en önemli ve ilk adımdır. Yeterince temizlenmemiş ve arındırılmamış bir cilde verilen hiçbir ürünün nüfuz etmesi mümkün değildir. Gün boyu makyaj yapmasanız dahi cildiniz çevresel faktörlere maruz kalarak kirlenir, ayrıca ciltte biriken sebum (cilt yağı) fazlası temizlenmezse cilt gözeneklerini tıkayarak siyah noktalara neden olabilir. Dolayısıyla etkin bir cilt bakımı için cildin her gün temizlenmesi gerekir. Buna ek olarak peeling / eksfoliasyon yapan özel ürünler de cilt tipine bağlı olarak haftada 2 veya 3 kere kullanılarak cilt bakımı rutinine eklenmelidir. Bu ürünler cilt üzerinde mikro soyulmalar yaparak derinlemesine temizlik sağlar, cildi ölü derilerden arındırır ve canlı ve parlak bir cilt görünümü oluşturur.

Nemlendirme

Öte yandan, cildin cilt tipine uygun bir nemlendirici ile nemlendirilmesi de büyük önem taşır. Kuru veya yağlı, her cilt tipinin nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Örneğin yağlı ciltler için yağ içermeyen formda bir nemlendirici tercih edilmelidir. Aksi takdirde ciltte yaşanacak parlama sorunu, gün boyu kişiyi rahatsız edici boyuta ulaşabilir. Hiç nemlendirici kullanılmaması durumunda ise cilt aşırı düzeyde sebum üreterek bu nem açığını telafi etmeye çalışacak ve dolayısıyla bu fazla sebum üretimine bağlı olarak gözenekler genişleyecek, siyah nokta ve komedon oluşumu gözlemlenecektir. Ayrıca peeling sonrası hassaslaşan cilde ihtiyacı olan nemin verilmesi gerekir. Bu noktada daha özel bakımlara (nem maskesi, nem serumu vb.) başvurmanız da gerekebilir. Cildiniz için en doğru ürünleri tercih etmek için mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.

Güneş Koruyusucu

Güneş koruyucu ise yaz kış ayrımı yapmaksızın kullanılması gereken bir cilt bakım ürünüdür. Kemik gelişiminde önemli bir yeri olan D vitamini UV ışınlarıyla sentezlenir. Ancak bunun için elleriniz ve yüzünüzün günde 15 dakika güneş görmesi yeterlidir. Ancak daha fazlası size zarar vermeye başlar. UV ışınlarının cilt hasarına yol açtığı bilinen bir gerçektir. Güneş ışınları camlardan da geçebilmektedir. Dolayısıyla UV filtreli bir cam olmadığı sürece trafikteyken de güneşin zararlı etkilerine maruz kalmış olursunuz. UV ışınları yalnızca foto yaşlanma ile cilt hasarına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda cilt kanserlerinin de en büyük nedenlerinden biridir. Bu yüzden, güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce cilt tipinize uygun bir güneş koruyucu uygulayarak cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyabilirsiniz. Burada önemli olan husus, belirtilen saat aralıklarında güneş koruyucunuzu tazelemeniz gerektiğidir.

Güneş koruyucularının üzerinde yazan faktör sayıları, etkinlikten ziyade etki süresini belirtmektedir. Örneğin 50 faktörlü bir kremi 4 saatte bir yenilemeniz gerekirken 30 faktörlü bir kremi 3 saatte bir yenilemeniz gerekir. Güneş koruyucuların etkinliklerini filtre sayıları belirler. Genel olarak Dermalogica, Skin Ceuticals, Perricone MD ya da Peter Thomas Roth gibi üst düzey markaların 30-50 faktörlü güneş koruyucuları 11-12 filtre içerirler. Öte yandan içerdikleri ürünler açısından hassas ciltler için genelde 30 faktörlü ürünler önerilir. Nitekim üretici firmaların birçoğunda da hassas ciltler için üretilen ürünler 30 faktörlüdür.

Cildimiz en büyük organımız olsa da deri kalınlığı her bölgede farklıdır. Örneğin en ince derimiz göz çevremizdeyken en kalın derimiz ayak altımızdadır. Deri kalınlıkları uygulanacak olan cilt bakım ürünlerinin de özelliğini belirler. Genel olarak vücut kremleri daha kalın yapıdayken, yüzümüz için kullandığımız ürünler çok daha ince yapıdadır. Bu nedenle, vücudun her bölgesi için uygun ürünler de farklıdır. Örneğin yüz için kullanılan bir bakım ürününün göz çevresinde kullanılması o bölgede faydadan ziyade yağlanma artışı gibi zararlı etkilere neden olabilir. Cildinizin bu üç temel bakım dışında nelere ihtiyacı olduğunu belirlemeniz, cilt bakımı rutininize farklı ihtiyaçlarınıza özel ürünler ekleyebilmeniz için estetisyeniniz ve doktorunuzdan profesyonel destek almanız gereklidir. Bu noktada doğru ürün ve doğru cilt eşleşmesi büyük önem taşır. Daha etkin sonuçlara ulaşmak için en iyi kalitede dermokozmetik markalar tercih etmelisiniz.

Profesyonel bir cilt bakımı yaptırarak cildinizi daha iyi tanıyabilir, cilt sorunlarınıza yönelik uygun tedavi protokolleri vasıtası ile dilediğiniz cilt görünümüne kavuşabilirsiniz. Cilt bakımı uygulaması sonrası yenilenen cilt, gözeneklerden arındırılmıştır ve tamamlayıcı bakımlar sayesinde ışıltılı ve nemli görünümünü geri kazanır. Doğru yönlendirmelerle birlikte ev bakımı rutininiz konusunda size yol gösterilerek uygulamanın etkinliği arttırılır. Ayrıca cilt bakımı uygulaması kişinin kendine özel zaman yaratarak stresten uzaklaştığı bir zaman dilimidir. Cilde gözle görülür bir katkıda bulunmasının yanı sıra, mutluluğunuza da katkı sağlar.

Ne Sıklıkla Cilt Bakımı Uygulaması Yaptırmak Gerekir?

Cilt, insan vücudundaki en büyük organ olmakla birlikte çok sayıda estetik görevi de üstlenmektedir. Dolayısıyla her cildin bakımı da ona özel ve özenli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Cildiniz anatomk olarak iki katmandan oluşur. Daha üstteki epidermis tabakası klasik cilt bakımları ile hedeflenen tabakadır. Bu alandaki keratinosit denilen hücrelerin yaşam döngüsü 2 - 6 hafta arasında değişmektedir. Bu nedenle cildinizin temizlenmesi ve canlanması için yaklaşık dört haftalık periyotlarla ayda 1'er kere klasik profesyonel bir cilt bakımı yaptırmak yeterlidir. Öte yandan epidermisle beraber daha derin dermiş tabakasını da hedefleyen, klasik cilt bakımlarında olduğu gibi ciltte temizlenme ve canlanmaya ek olarak, hyaluronic asit dengesinin sağlanması, antiaging tedavileri, ince kırışıklık tedavileri, leke tedavileri ve nem dengesi imkânı sunan Hydrafacial MD cilt bakım sisteminin ise haftada bir 4-6 seans yapılması önerilir. Ancak sorunlu ciltlerin tedavisi ve protokolü farklılık gösterebilir. Cildiniz için en uygun cilt bakımı, uzmanınız tarafından belirlenecektir. Tüm bakımların ev bakımı ile desteklenmesi ve akabinde mutlaka cildin güneş koruyucu ile korunması gerekmektedir.