Cinsel İsteksizlik

Cinsellik, cinsel doyumu ve iki insanın bir armoni içerisinde beraberliklerini içeren; sosyal kurallar, değer yargıları ve tabularla belirlenmiş, biyolojik, psikolojik, sosyal yönleri olan özel bir yaşantı olarak tanımlanmaktadır. (Aydın, 1998). Bir diğer yanıyla cinsellik yoğun psikosomatik bir etkileşim içerisinde yaşanan ve paylaşılan, iki insanı bir araya gelmeye motive eden bir alan olarak dikkat çekmektedir. Temelde cinsellik, haz almaya yönelik davranışların tümünü içermese de, fiziksel seksten daha öte bir anlam taşımaktadır. Bir başkasına sevgi duyma, onu koruma, güvenme, merak etme, benzerliklerini ve farklılıklarını keşfetme arzusu, dokunma, sarılma öpme ve sevişme isteği gibi şeylerdir. Günümüzde yaygın bir problem olarak görülen ‘cinsel isteksizlik’ çiftler arasındaki uyumu bozabiliyor. Cinsel soğukluk olarak bilinen isteksizliği tanımlayacak olursak; Cinsel eylem yetisinin sağlam olmasına rağmen cinsel etkinlik ile ilgili isteğinin olmaması durumudur ve partnerler arasındaki heyecanı, tutku ve ihtirasın kaybolması ile kendini gösterebilir. Dsm-V tanı kriterlerine göre cinsel isteksizliğin bir problem olarak tanımlanabilmesi için en az altı ay süreyle, sürekli ya da yineleyici bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması gerekli.

Azalmış cinsel isteği değerlendirmek, kültürel, sosyal, psikolojik ve fizyolojik bir dizi etkenle son derece karmaşık bir etkileşim içerisinde olması nedeniyle ciddi güçlükler içermektedir. Cinsel isteğin değerlendirilmesi için, cinsel birleşme sıklığı, cinsel düşünce ve fantezilerin sıklığı, orgazm ile sonlanan cinsel etkinlik sayısı, kişinin öznel cinsel ilgi ve isteği gibi faktörler göz önünde bulundurulması gerekir. Kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Bir diğer yönüyle cinsel isteksizlik bir sorun değil, sonuçtur.

İsteksizliğin nedenleri nelerdir?

Cinsel bilgi, tecrübe eksikliği. Cinsel yaşamda monotonluk. Ön sevişmeye yeteri kadar zamanın ayrılmaması. Eşin fiziksel cazibesini kaybetmesi. Aldatma, aldatılma sonrası güven problemleri. İlişkinin kalitesizliği. Doğum sonrası depresyon. Beğenilmeme, reddedilme korkusu. Yaş ve genel sağlık durumu. Cinsel travmalar. Alkol ve madde kullanımı. Bilinçaltı partnere karşı duyulan, öfke, kin, intikam, korku gibi duygular. Suçluluk ve günahkarlık duyguları. Evlilikte çatışma ve sosyoekonomik sorunlar. Kişinin başka bir cinsel probleme sahip olması. Aile yapısı ve dinamikleri. Kronik hastalıklar. Aşırı yoğun iş temposu. Cinselliği görev olarak algılamak. Abartılmış cinsel beklentiler. Bazı ilaçların yan etkileri. Yakınlık kurma korkusu gibi nedenlere bağlı olarak cinsel isteksizlik ortaya çıkabilir.