Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Yazar Neslihan Gürbüz • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 12 Kasım 2018 • Yorumlar:
Cinsel yoldan bulaşan hastalıklar günümüzde giderek artmaktadır. Beslenme bozuklukları, çok partnerli cinsel yaşam, radyasyon, hava kirliliği, çeşitli enfeksiyonlar bu hastalıkların artmasına neden olmaktadırlar. Kadında tüm cinsel organlar enfeksiyon etkenlerine açıktır. Aşağı genital organlardan bulaşır, yukarı doğru yayılır. Her dört kadından biri bu hastalıklara mutlaka yakalanır, kendi bedenlerindeki rahatsızlıkların yanında, hamilelikte bebeklerine bulaştırırlar ve bunun sonucunda doğumsal anomaliler ve bebek enfeksiyonlarına yol açarlar. Ayrıca gene bu rahatsızlıklarını eşine veya partnerlerine bulaştırırlar.
Dış cinsel organlarda başlayarak içeri ve yukarı doğru sırayla önemli cinsel yolla bulaşan hastalıkların etken ve tedavilerini anlatalım.
DIŞ CİNSEL ORGAN (VULVA) HASTALIKLARI
Dış cinsel organlar neresidir; kritoris, büyük ve küçük dudaklar, vajina girişi ve vajina ile anüs bölgesi olarak tanımlanır. Yani kadının cinsel organının dışarıdan görülebilen dış kısmıdır.
1-GENİTAL HERPES (GENİTAL UÇUK)
HSV (herpes simpleks virüsü) enfeksiyonu: dış genital organlarının en sık görülen hastalığıdır. Bu bölgede içi su dolu ve ağrılı veziküller ve ülserlerle giden bir rahatsızlıktır. Genellikle virüs bulaştıktan 3ila 7 gün sonra şikayetler başlar. İçi su dolu veziküller mutlaka birden fazladır. Bunlar hızla birleşerek çok ağrılı vulvar ülserlerine yol açar. Şiddetli bir idrar yanması (dizürü) vardır. Başlangıçta ateş, halsizlik ve baş ağrısı da olabilir. Akut dönem 3 hafta sürer. İlk akut dönem tedavi edilmezse, virüs sinsi bir şekilde cilt altında gizlenir. Kadının erkeğe bulaştırma süresi 3 haftalık akut dönemde yapılan cinsel ilişkiyle olur. Hastalık kronikleştikten sonra bulaşma olmaz. Tekrarlayan herpes lezyonları ise 15 günde iyileşir. Genital herpesin %75’ini HSV tip 2 (bu virüs genital organlarda yerleşir.) %25’ini ise HSV tip 1 ağızda (oral) yerleşen virüsler oluşturur. Ağızdaki veya genital bölgedeki uçuk (herpes) olan kişi akut dönemde cinsel ilişki yapan kişiye bu mikrobu da bulaştırır.
Tanı: PAP smear ve veziküllerden alınan örneklerde virüsün görülmesi veya antikor testleridir. Genital herpes (HSV) gebelikte de giderek önemle artmıştır. Rahim içi bebek enfeksiyonlarının dışında ilk 3 ayda da düşüklere yol açabilir. Genital herpesli gebe kadınlar özellikle akut dönemde doğuma yaklaşmışlarsa doğum vajinal değil sezaryen operasyonuyla yapılmalıdır.
2-GENİTAL SİĞİL-HPV
İnsan papova virüsleri tarafından oluşturulan dış genital bölgede özellikle dış dudaklar ve arka furşet dediğimiz, vajina girişinin arka alt kısmında oluşan siğillerdir. Bu virüsler genellikle cinsel yolla bulaşırlar ve nemli genital bölgede yerleşir. Kuluçka süresi 3 aydır. Yani bulaşma olduktan 3 ay sonra siğiller oluşur. Başlangıçta tek tek belirirler ve ihmal edildikleri takdirde birleşip geniş, birkaç santim çapa kadar ulaşan lezyonlar haline gelirler. Vajinal ve servikal (rahim ağzı) bölgesinde olanlarına labial (dudak) bölgede oluşanlardan daha sık rastlanır. Servikal (rahim ağzı) ve vajinal siğillerin çoğu ancak kolposkopi denilen ışıklı, büyüteçli bir cihazla gözülebilen yassı lezyonlardır. Tam 40 tip HPV vardır. Gözle görülen genital siğiller, HPV tip 6 ve HPV tip 11 tarafından oluşturulur. Rahim ağzında kanser yapan yassı türlerde etken ise HPV tip 16 HPV tip18 ve HPV tip 31’dir ve bunlar ancak kolposkopi ile görülebilirler. Servikste yassı ve atipik görünümlü siğiller görüldüğünde rahim ağzı kanseri şüphesinin gidermek için biyopsi alınması gerekir. Bu işlem kolposkopi ile veya loop (leep) operasyonu denilen kansız ve dikişsiz bir operasyonla alınır. HPV tip 16, 18 ve 31 pozitif hastalarda çok sık PAP smear almak gerekir.
Genil Siğil Tedavisi: Küçük ve orta boy siğil lezyonları genellikle kriyoterapi (sıvı azot veya karbondioksit) ile dondurularak yok edilebilirler. Elektro koter (elektrikle dağlama) daha nadir kullanılır. Çok büyük olanlar ufak bir cerrahi müdahale ile çıkartılabilir. Gebelerde sadece dondurma (kriyoterapi) tedavisi yapılabilir. Tedaviden sonra %50’ye varan tekrarların olması, tedavinin başarısızlığı değil, tedavi esnasında görülmeyen komşu dokulardaki gizli siğillerin sonradan ortaya çıkmasındandır. Bunun için 3 ay sonra tedaviyi tekrarlamak gerekebilir.
HPV aşısı-rahim ağzı kanser aşısı ne zaman ve kimlere yapılmalıdır?
Rahim ağzı kanseri aşısı (HPV Aşısı) 9 ile 26 yaş arasında her dişiye veya erkeğe yapılabilir. Bunun dışında ileri yaşlarda da sık tekrarlayan rahim ağzı yaralarında veya HPV', si pozitif olan bayanlarda diğer tiplerden çapraz olarak korunmak amacıyla bu aşıları yaptırabilirler. HPV aşısı ülkemizde 2 tiptir. 2li ve 4lü olmak üzere. Aşı takvimi şöyledir. İlk aşı (cilt altı) yapıldıktan 30 gün sonra 2nci tekrarı bundan da 5 ay sonra 3üncü ve sonuncu tekrarı yapılır.
3-BARTOLİN KİSTİ - BARTOLİN APSESİ
Bartolin bezleri vajina girişinde, her iki küçük dudakların iç kısmındaki (sağ veya sol) iltihaplanmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Kanalın tıkanması ile abse formu oluşur. Etken mikrop genellikle neisseria gonorrhoae veya chlamidia trochomatisdir.
VAJİNA İLTİHAPLI HASTALIKLARI (VAJİNİT)(VAGİNİT)
Vajinal enfeksiyonlar en sık rastlanan jinekolojik problemlerdir. Vajinal akıntıda artış, dış genital organlarda (vulva da) yanma ve kaşıntı, idrar yaparken yanma ve bazen de kötü koku ile giden bir rahatsızlıktır. Vajina iltihaplarında ya anormal organizmalar (trikomonas) veya normal floranın (candida, gardnerelle vaginalis veya anaerob bakteriler) sayısal artışı söz konusudur. 4 tip vajinal iltihabı en yaygın olan hastalıklardır.
1-Candida (mantar)
2-Trikomonas Vajiniti
3-Bakteriyal Vajinit (nonsfesifik vajinit)
4-Gonokoksik (bel soğukluğu) Vajinit
Etkili Tedavi: Hangi tip vajina iltihabının tam teşhisi ile mümkündür. Bu arada vajinal akıntıda ki, yumurtlama dönemindeki renksiz ve kokusuz vajinal akıntının artışını vajinal enfeksiyonla karıştırmamak gerekir.
Vajina İltihabı (vajinit)(vaginit) bulguları nelerdir?
1-Vajinal mukozada kızarıklık
2-Yanma veya kaşıntı
3-Akıntının kıvamında (yoğunluğunda) ve yapısında artış
4-Parçalı akıntıların gelmesi
5-Beyaz parçalı (yoğurt gibi) akıntı
6-Kirli yeşil kokulu akıntı
Tanı: Alınan kültürlerle veya tekrarlayan kültürlerle ayrıca klinik bulgularla tanı konur.
1-CANDİDA (KANDİDA)(MANTAR) VAJİNİTİ (VAJİNAL MANTAR)
En önemli bulgusu dış genital organlarda (vulvada) ve vajinada şiddetli kaşıntı ve yanmadır. Diğer bulgusu idrar yaparken yanmadır.(zor idrar yapma) yoğurt veya peynir kesiği benzeri vajinal salgıda görülebilir. Dış genital organlarda ödem (şişme, kabarma) ve çatlaklar olabilir. Vajina kuru ve parlak kırmızıdır ve yapışkan yoğurtsu ve beyaz plaklar beneklenmiştir. Çoğunlukla mantar enfeksiyonunda fazla akıntı olmaz. Mantar vajinitinin en sık nedeni %90 oranında candida albicanstır. Enfeksiyon olmayan kadınların %20’sinde bu parazit mantar sessizce ve sinsice bulunmakta ve daha sonra çoğalabilmekte ve şikayetleri ortaya çıkartmaktadır. Hangi bayanlar candida (mantar) vajinitine sık rastlanır: 1-diabet. 2-gebelik, 3-bağışıklık düşürücü ilaçlar, 4-uzun süreli ve etkili kullanılan geniş spektrumlu antibiyotikler, 5-allerjik yapısı olanlar, 6-glukozdan zengin şekerli besinleri fazla tüketenler.
Tekrarlayan enfeksiyonlarda eş veya partner tedavisi, gizli şeker aranması, şekerli besinlerden uzak durma tavsiye edilir.
2- TRİKOMONAS VAJİNİTİ
En önemli bulgusu çok bol miktarda kötü kokulu, sıklıkla rahatsız edici, vajinal akıntı ve idrar yanmasıdır. Cinsel ilişki ile bulaşan bir paraziter hastalıktır. Bu hastalığı bulaştıran erkekler parazitleri prostatlarında veya üretralarında taşırlar. Trikomonas saptanan kadınlarda; N.gonorhea (bel soğukluğu mikrobu) da araştırılmalıdır. Çünkü sıklıkla beraber bulunurlar.
3-KLAMİDİA TROCHOMATİS VAJİNİTİ
Cinsel yoldan bulaşan bir hastalıktır. Kadınlarda en sık vajina, uterus (rahim) ve tüplerde enfeksiyon oluşurlar. Akut dönemde tedavi olmazlarsa kalıcı sekeller bırakabilir. Gebelikte düşüklere ve rahim içi bebek enfeksiyonlarına yol açabilirler. Bazen tüpleri tuttukları zaman yapışıklık ve tıkanıklığa bağlı kısırlığa yol açabilirler.
4-GONOKOSİK VAJİNİT (BEL SOĞUKLUĞU)
Etken mikrop Neisseria gonorhea’dır. Çok bol irinli ve kokulu akıntıdır. Akut dönemde 38 derecenin üzerinde ateş ve çok şiddetli kasık ağrısı ile beraber gider. Cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Akut dönemde tedavi edilmezse tubalarda abseler yapıp cerrahiye kadar gidebilecektir. Ayrıca tubalarda yapışıklık ve tıkanıklığa bağlı kısırlığa da yol açar.
SİFİLİZ (FRENGİ)
Etken mikrop Tripanoma Pallidum’dur.Cinsel yoldan bulaşan bir hastalıktır. Akut dönemde pelvik ağrının yanında özellikle dış genital organlarda simetrik şankır denilen kırmızı lezyonlarla karakteristiktir. Ayrıca lenf nodları da tutulduğu için lenf bezlerindeki şişliklerle de karakteristiktir. Tedavi edilmez ve kronikleşirse diğer organlarada yayılabilir.(beyin, karaciğer gibi)
AKUT ÜRETRAL SENDURUM (AKUT SİSTİT)
Etken mikroorganizma klamidia trochamotis’dir. Çok şiddetli idrar yaparken yanma veya idrar yapmakta zorlanma 38 derece üzerinde ateş, üretra etrafında kızarma, ödemle giden bir rahatsızlıktır.