Çocuğumla Sağlıklı İletişimi Nasıl Sağlarım?
Yazar Sümeyra Çetinkaya • 16 Eylül 2024 • Yorumlar:
Çocuklarla sağlıklı bir ilişki kurabilmenin ilk adımı sağlıklı bir iletişim kurabilmekten geçer. Fakat maalesef ki ebeveynler, çocuklarıyla iletişim kurarken bir çok hata yapmaktadır. Zamanla çocuklarıyla gergin ve mesafeli bir ilişki haline getirmektedirler.
Sağlıklı iletişimin ilk koşulu dinlemektir. Kaliteli dinlemek önemlidir. Yani ebeveynin bütün meşguliyetlerini bir kenara bırakıp, sadece çocuğa odaklanarak, aynı boy hizasına gelip, göz teması kurarak dinlemektir. Çocuk bir şey anlatmak için ebeveynin yanına geldiğinde, ebeveyni tv izliyorsa kapatmalı, mutfakta iş mi yapıyor ara vermeli, telefona mı bakıyor, bir kenara bırakmalıdır. Meşguliyetleri bir kenara bırakıp çocuğu çömelerek aynı göz hizasına gelip onu tamamen ona odaklanarak dinlemelidirler. Aynı boy hizasına gelmek empati de kurulduğunu gösterir.
Sağlıklı iletişimin bir diğer önemli kavramı ise empati dir. Empati kişinin kendini karşısındakinin yerine koyup onun bakış açısıyla dünyaya bakabilmesidir. Ebeveynler çocuklarının yerine kendilerini koymalıdırlar. Acaba bana böyle davranılsaydı ben de öfkelenir miydim? Ya da biri bana böyle davransaydı ben ne hissederdim? gibi. Bunu ona geri bildirim vererek geri yansıtabilirsiniz. Örneğin: Arkadaşlarının sana böyle davranması seni öfkelendirmiş vb. Bu şekilde yansıtma yaparak ona seni anlıyorum mesajı da vermiş olursunuz. Annem- babam beni anlıyor, beni önemsiyor, benim farkımda… Unutmayın ki siz ne kadar çocuğunuza empatik yaklaşabilirseniz, o da arkadaşlarına ve ailesine o kadar empatik yaklaşmayı öğrenecektir.
Sağlıklı iletişimde diğer önemli kavram ise "ben dili" kullanmaktır. Sen dili suçlayıcı bir dildir ve karşıdakini öfkelendirir. Ben dili ise kabullenici ve kendindeki bir hassasiyeti ifade eden bir iletişim biçimidir. Örneğin; kışın ortasında çorap giymemek için direten bir çocuğa; sen hep böyle yapıyorsun, sen hiç çoraplarını giymez misin? Bu sen diliyle iletişim. Muhtemelen çocuk ebeveynle inatlaşacak ve o çorapları giymeyecek ve ebeveyni de bağırarak zorla giydirmek zorunda kalacaktır. Bir de "ben dili" ile kullanalım cümlemizi: Ben senin hasta olmanı istemediğim için çorap giymeni istiyorum.... Cümle ne kadar masumlaştı. Çocuk ne düşünür peki. Ya annem beni gerçekten önemsiyor. Çocuk inatlaşmayı bırakır, öfkeliyse sakinleşir.
İletişimde bir diğer önemli faktör ise “kaliteli vakit” geçirmektir. Çocuğunuzla her gün en azından bir saat başbaşa onun istediği, sevdiği oyunları oynamak, etkinlikler yapmak, birlikte gezmek, sohbet etmek vb. Çocuğunuzla eğer kaliteli vakit geçirmiyorsanız onunla tüm gün aynı evde olmanız, onun duygusal gelişimine hiçbir katkıda bulunmaz. Çocuğunuzla kaliteli vakit geçirmeye başladıktan sonra ilişkilerinizde düzelir. Aradaki gerilim azalır ve bağlar kuvvetlenir. Sevgi ve güvene dayalı bir ilişki hakim olur. Araştırmalar, çalışan annelerin, çalışmayan annelere göre çocuklarıyla daha çok kaliteli vakit geçirdiklerini göstermektedir. Tüm gün evde olmayan anne akşam kısa sürede çocuğuyla doyumlu vakit geçirerek vicdanını rahatlatmakta ama ev hanımı nasılsa hep beraberiz rahatlığıyla bu önemli ayrıntıyı atlamaktadır. Bu sebepten ebeveynle çocuk arasında sağlıklı bir ilişki gelişememektedir.