Çocuğunuz Anaokuluna Hazır Mı?
Yazar Ebru Zorlutuna • Psikolog • 16 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Her çocuk aynı yaşta okula başlamamaktadır. Bazı aileler yoğun çalıştığı veya evde bakacak biri olmadığı için küçük yaşlarda kreşe göndermek zorunda kalırlar. Çocuklar, küçük yaşlarda anneden ayrılıp ilk sosyal ortamlarına adım atarlar.
0-2 yaş döneminde anne-çocuk arasında bağlanmanın gerçekleşmesi önemlidir. Anneyle güvenli bağ kurabilmesi hayatının temelini oluşturur. Bağlanma kadar anneden sağlıklı ayrışabilmesi de önemlidir. Okula başlamadan önce ayrışamamış anne-çocuğun okula alışma süreci de zor olur. Anaokuluna başlama yaşını tüm anne-babalar merak ederler. Sağlıklı olan, çocuğun 3 yaşını doldurmuş olmasıdır. Bu yaş dönemine kadar anneyle bağlanma gerçekleşmiştir. Bağlanması güvenliyse akşam gelip ebeveynlerinin onu alacağına inanmaktadır. Birçok temel alışkanlığını güvendiği, bildiği ortamda kazanmış olur. Yaşına göre basit komutları yerine getirebilmesi de önemlidir. Okulda verilen yönergeleri algılayabilmesi, komutları alabilmesi ve kendini basitçe ifade edebilecek kadar dil gelişiminin olması gerekmektedir. Ayrıca anaokuluna başlayabilmesi için tuvalet alışkanlığını kazanmış olması çok önemlidir.
Anaokuluna başlarken, genellikle aileler daha kaygılı oluyorlar. Çocuk, oryantasyon döneminde öğretmenine alışmış ve sınıfına gitme girişiminde bulunurken, bazı anneler kopmakta güçlük yaşıyorlar. Burada en önemli nokta; annenin çocuğunun ondan ayrılmasına ve bireyselleşmesine duygusal olarak hazır olmasıdır.
Çocuğunuz anaokuluna başlamadan önce onu duygusal olarak hazırlamanız gerekmektedir. Çocuğunuzu anaokuluna hazırlama sürecinde neler yapabilirsiniz?
-
Anaokulunu seçtikten sonra her yer tanıtılarak gezdirilebilir.
-
Okul alışverişine beraber çıkılabilir, çocuğunuz için materyalleri beraber alabilirsiniz.
-
Okula giderken rutinini çizerek anlatılmalıdır. Çocuklar oyunla ve görsellerle somut olarak öğrenirler.
-
Anaokuluna gitmeden bir gün önce elbiselerini birlikte seçebilir ve çantasını birlikte hazırlayabilirsiniz.
-
Anaokulunda öğretmeninin onu heyecanla beklediğini ve çok merak ettiğini vurgulayabilirsiniz.
-
Okula başladıktan sonra örneğin; “ben seni sabah okula götüreceğim, bende işe gideceğim, akşam alıp beraber eve gideceğiz” gibi basit ifadeler kullanılarak anlatabilirsiniz. Çok konuşmak çocuğunuzu kaygılandırabilir.
-
Anaokuluna başlamayla ilgili bir videoyu izledikten sonra sağlıklı ve uygunsa çocuğunuzla izleyebilirsiniz.
-
Anaokuluna başlamayla ilgili kaygılandıracak söylemlerde bulunmak okula alışmasını zorlaştırabilir. Okula başlamasını gereğinden fazla gündem maddesi haline getirmeyin.
Anaokulu seçimi
Anaokulu seçmek, zorlu ve yorucu bir süreçtir. Birçok anaokulu gezilir, görüşmeler yapılır, maddi-manevi süreçler değerlendirilir, fiziksel ve eğitim şartları incelenir, sonunda çocuğunuz için en uygun kuruma karar verilir. Öncelikle çocuğunuzu nasıl bir kültürde ve eğitimde yetiştirmek istiyorsunuz? Bazı aileler, İngilizce dil eğitimini oldukça önemsiyor ve bu şartları taşıyan bir okula göndermek istiyor. Bazı aileler için fiziksel şartlar önemli oluyor ve ona göre bir kurum seçiyor? Bazısının ise eğitim anlayışı, çocuklara yaklaşım tarzları, uygulanan eğitim sistemi uygun geliyor ve seçimini yapıyorlar. İlk önce buna karar vermeniz gerekiyor, ben çocuğumu nasıl bir kuruma göndermek istiyorum? Anaokulu seçerken dikkat edilecek birçok unsur vardır. Bunları fiziksel ve eğitim şartları olarak iki başlık altında toplayabiliriz;
Fiziksel şartların çocuk gelişimi ve güvenliği açısından önemini unutmayın;
-
Öncelikle güvenli ve rahat bir yer olması,
-
Oyun bahçesinin olması,
-
Kapalı oyun alanlarının olması,
-
Sınıflarının sınıf sayısına göre uygunluğu,
-
Tuvaletlerinin çocuklar için uygunluğu,
-
Güvenlik açısından tehlike yaratacak noktaların olmaması,
-
Giriş-çıkışların güvenli olması,
-
Evinize yakın olması,
-
Çocuğun rahatsız olması durumunda kimin haber vereceği,
-
Yiyecek ve içeceğin nasıl sağlandığı,
-
Diyetisyenlerinin olup olmadığına dikkat edebilirsiniz.
Eğitiminin çocuğuna uygun olup olmadığını belirleyin;
-
Çocukların yaş dönemlerine uygun kazanımlarda eğitim verilmesi,
-
Oyun saatlerinin yoğun olması,
-
Oyun saatlerinin az olup branşlarının çok olmaması(Okul öncesi dönemde branşların çok olması çocukları yorduğu gibi oyun hakkını da elinden alıyor),
-
Eğitimin her alanında eşit dağılım yapılıp yapılmadığını değerlendirin. Örneğin; sanat, dil, İngilizce, oyun gibi etkinliklerin eşit dağılımı olması ve oyun saatlerinin az olmaması,
-
Çocukların yaratıcılığını geliştiren etkinliklerin olup olmaması,
-
Çocuk merkezli bir programın uygulanması,
-
Sınıf içi öğretmen sayısının yeterliliği (Bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen en uygunudur).
-
Çocuğunuzun henüz hazır olmadığını düşünüyorsanız yarım gün programlarının olup olmadığına dikkat edebilirsiniz.
Her çocuk aynı yaşta okula başlamamaktadır. Bazı aileler yoğun çalıştığı veya evde bakacak biri olmadığı için küçük yaşlarda kreşe göndermek zorunda kalırlar. Çocuklar, küçük yaşlarda anneden ayrılıp ilk sosyal ortamlarına adım atarlar.
0-2 yaş döneminde anne-çocuk arasında bağlanmanın gerçekleşmesi önemlidir. Anneyle güvenli bağ kurabilmesi hayatının temelini oluşturur. Bağlanma kadar anneden sağlıklı ayrışabilmesi de önemlidir. Okula başlamadan önce ayrışamamış anne-çocuğun okula alışma süreci de zor olur. Anaokuluna başlama yaşını tüm anne-babalar merak ederler. Sağlıklı olan, çocuğun 3 yaşını doldurmuş olmasıdır. Bu yaş dönemine kadar anneyle bağlanma gerçekleşmiştir. Bağlanması güvenliyse akşam gelip ebeveynlerinin onu alacağına inanmaktadır. Birçok temel alışkanlığını güvendiği, bildiği ortamda kazanmış olur. Yaşına göre basit komutları yerine getirebilmesi de önemlidir. Okulda verilen yönergeleri algılayabilmesi, komutları alabilmesi ve kendini basitçe ifade edebilecek kadar dil gelişiminin olması gerekmektedir. Ayrıca anaokuluna başlayabilmesi için tuvalet alışkanlığını kazanmış olması çok önemlidir.
Anaokuluna başlarken, genellikle aileler daha kaygılı oluyorlar. Çocuk, oryantasyon döneminde öğretmenine alışmış ve sınıfına gitme girişiminde bulunurken, bazı anneler kopmakta güçlük yaşıyorlar. Burada en önemli nokta; annenin çocuğunun ondan ayrılmasına ve bireyselleşmesine duygusal olarak hazır olmasıdır.
Çocuğunuz anaokuluna başlamadan önce onu duygusal olarak hazırlamanız gerekmektedir. Çocuğunuzu anaokuluna hazırlama sürecinde neler yapabilirsiniz?
-
Anaokulunu seçtikten sonra her yer tanıtılarak gezdirilebilir.
-
Okul alışverişine beraber çıkılabilir, çocuğunuz için materyalleri beraber alabilirsiniz.
-
Okula giderken rutinini çizerek anlatılmalıdır. Çocuklar oyunla ve görsellerle somut olarak öğrenirler.
-
Anaokuluna gitmeden bir gün önce elbiselerini birlikte seçebilir ve çantasını birlikte hazırlayabilirsiniz.
-
Anaokulunda öğretmeninin onu heyecanla beklediğini ve çok merak ettiğini vurgulayabilirsiniz.
-
Okula başladıktan sonra örneğin; “ben seni sabah okula götüreceğim, bende işe gideceğim, akşam alıp beraber eve gideceğiz” gibi basit ifadeler kullanılarak anlatabilirsiniz. Çok konuşmak çocuğunuzu kaygılandırabilir.
-
Anaokuluna başlamayla ilgili bir videoyu izledikten sonra sağlıklı ve uygunsa çocuğunuzla izleyebilirsiniz.
-
Anaokuluna başlamayla ilgili kaygılandıracak söylemlerde bulunmak okula alışmasını zorlaştırabilir. Okula başlamasını gereğinden fazla gündem maddesi haline getirmeyin.
Anaokulu seçimi
Anaokulu seçmek, zorlu ve yorucu bir süreçtir. Birçok anaokulu gezilir, görüşmeler yapılır, maddi-manevi süreçler değerlendirilir, fiziksel ve eğitim şartları incelenir, sonunda çocuğunuz için en uygun kuruma karar verilir. Öncelikle çocuğunuzu nasıl bir kültürde ve eğitimde yetiştirmek istiyorsunuz? Bazı aileler, İngilizce dil eğitimini oldukça önemsiyor ve bu şartları taşıyan bir okula göndermek istiyor. Bazı aileler için fiziksel şartlar önemli oluyor ve ona göre bir kurum seçiyor? Bazısının ise eğitim anlayışı, çocuklara yaklaşım tarzları, uygulanan eğitim sistemi uygun geliyor ve seçimini yapıyorlar. İlk önce buna karar vermeniz gerekiyor, ben çocuğumu nasıl bir kuruma göndermek istiyorum? Anaokulu seçerken dikkat edilecek birçok unsur vardır. Bunları fiziksel ve eğitim şartları olarak iki başlık altında toplayabiliriz;
Fiziksel şartların çocuk gelişimi ve güvenliği açısından önemini unutmayın;
-
Öncelikle güvenli ve rahat bir yer olması,
-
Oyun bahçesinin olması,
-
Kapalı oyun alanlarının olması,
-
Sınıflarının sınıf sayısına göre uygunluğu,
-
Tuvaletlerinin çocuklar için uygunluğu,
-
Güvenlik açısından tehlike yaratacak noktaların olmaması,
-
Giriş-çıkışların güvenli olması,
-
Evinize yakın olması,
-
Çocuğun rahatsız olması durumunda kimin haber vereceği,
-
Yiyecek ve içeceğin nasıl sağlandığı,
-
Diyetisyenlerinin olup olmadığına dikkat edebilirsiniz.
Eğitiminin çocuğuna uygun olup olmadığını belirleyin;
-
Çocukların yaş dönemlerine uygun kazanımlarda eğitim verilmesi,
-
Oyun saatlerinin yoğun olması,
-
Oyun saatlerinin az olup branşlarının çok olmaması(Okul öncesi dönemde branşların çok olması çocukları yorduğu gibi oyun hakkını da elinden alıyor),
-
Eğitimin her alanında eşit dağılım yapılıp yapılmadığını değerlendirin. Örneğin; sanat, dil, İngilizce, oyun gibi etkinliklerin eşit dağılımı olması ve oyun saatlerinin az olmaması,
-
Çocukların yaratıcılığını geliştiren etkinliklerin olup olmaması,
-
Çocuk merkezli bir programın uygulanması,
-
Sınıf içi öğretmen sayısının yeterliliği (Bir öğretmen, bir yardımcı öğretmen en uygunudur).
-
Çocuğunuzun henüz hazır olmadığını düşünüyorsanız yarım gün programlarının olup olmadığına dikkat edebilirsiniz.