Çocuklar ve Yetişkinler İçin Bilinçaltı Terapisi
Yazar Dolunay Zümrüt Çetin • Psikolog • 9 Aralık 2019 • Yorumlar:
Bilinçaltı terapisi hem çocuklar hem yetişinler için uygundur. Ben bu yazımda çocuklar üzerinden anlatmayı tercih ettim. Bilinçaltı terapisi neye benziyor? Bilinçaltı terapisi bence masala benziyor. Tam masal tadında. Hayvanlar, ağaçlar, çiçekler, böcekler, bahçeler, tarlalar, ay, güneş, yıldızlar. İlk önce nefes ve gevşeme egzersizi ile çocuğu seansa uygun bir hale getirmeliyiz. Nefes ve gevşeme egzersizi sırasında zaten çoktan gözler kapanmış oluyor ve çocuğumuzun seans boyunca gözleri kapalı halde ama uyanık yani çocuğumuz, bilinci açık şekilde devam ediyor seansa. Dilerse seansı anne baba da izleyebilir hiç bbir sakıncası yok fakat bunun için çocuğun rızasının olması gereklidir.
Seans sırasında çocuğa bir takım sorular soruyoruz ve o da cevaplıyor. Örneğin çocuğun gözleri kapalı haldeyken, çocuğa soruyoruz: Sesimiz çok sakin sevecen şekilde, ‘’Kaaaarşıdan bir hayvaaan geliyooor, şimdiiii bak bakalım hangi hayvanmışşş buu? Hangi hayvanı görüyorsun diye sorduğumuzda bir cevap alırız çocuktan. Sorduğumuz soruların ve çocuğun verdiği cevapların bir karşılığı var, bir değeri yani bir anlamı var. Psikolog bunu çözümlüyor. Bilinçaltı dilinde bunun karşılığında ne olduğunu yorumluyor. Böylelikle çocuk sorunlarıyla alakalı doğrudan konuşmadığı için sıkılmıyor. Bu çok önemli yani çocuğun ya da yetişkinin seanstayken sıkılmaması ve seans esnasında kendini mutsuz hissetmemesi. Bu bilinçaltı seansında çocuk sadece bilinçaltında egzotik bir gezintiye çıkıyor fakat psikolog bu esnada, bilinçaltındaki işe yaramayan ve çocuğun hayatında sorun yaratan şemaları(düşünce kalıplarını ya da kod da diyebiliriz) değiştiriyor. Bunun üzerinden bir değişim sağlanıyor.
Çocukta değişim ne kadar sürede gerçekleşiyor, çocukta istediğim değişimi ne zaman görürüm? En az 2 seans diyebilirim ve çoğu kez daha fazla seans yapmak gerekiyor. Çünkü yerleştirdiğim yeni düşünce kalıplarının oturması zaman alıyor. Nasıl ki çay demliyoruz ama hemen içemiyoruz demlenmesini bekliyoruz, çocuğun değişimi de zaman alan bir süreç. Çoğu zaman seans sonunda zaten çocuk rahatlamış olur. Ama bazı çocukların karnı ağrır, aslında karın ağrısını olumlu değerlendirilmeliyiz, çocuğun uzun zamandır kullandığı bir şeyi elinden aldık yerine yenisini koyduk. E bu durumda alışmak zor olabilir, karın ağrısı, mide bulantısı onun sinyalidir, değişimin sinyalidir. Yani iyidir. Yaptığımız çalışmanın işe yaradığını gösterir. Ama ağrı yoksa işe yamadı diyemeyiz demek değişimi daha kolay karşıladı ki bir yan etki yaşamadı diyebiliriz. Bunu şuna benzetebilirim: Gözleriniz için muayene oldunuz diyelim doktor da gözlük kullanmanızı söyledi ve ilk defa gözlük kullanacaksınız. İlk zamanlarda zor gelir, gözlük baş ağrısı mide bulantısı yapar fakat o gözlüğü takmaya devam ederseniz en geç 2 hafta sonra, alışacaktır gözleriniz. Aynı şekilde bilinçaltına yeni sağlıklı davranışlarda bulunmamızı sağlayacak şema, düşünce kalıbı yerleştirdiğimizde buna alışmak zaman alabilir, çünkü yeni olan her şeye alışmak zaman alır, fakat zaman içinde çocuğun davranışları değişir. Bu değişim bazen hemen olur, bazen zaman içinde olur, çocuktan çocuğa değişen bir durumdur diyebilirim kısaca.
İşe yaramayan düşünce kalıbı(olumsuz şemalar) nedir?
Bizler fark etmesek de bizi yöneten düşüncelerimizdir. Ve bazı düşüncelerimiz bizi desteklemez hatta köstekler. Bu bizi köstekleyen yani olumsuz etkileyen düşünce kalıplarına şema diyoruz. Olumsuz şemalar örn. ‘Ben sevilmeyen bir çocuğum.’ ‘Ben beceriksiz bir çocuğum.’ ‘ Ben salak bir çocuğum.’ Şeklindeki düşüncelerdir. Bu saydıklarımı yetişkinlere de uyarlayabiliriz. Çocuğa açıkça sorsak hayır böyle düşünmüyorum diyebilir ama bilinçaltında yani derinlerde bu şekilde düşündüğünün farkında bile değildir. Bu durum biz yetişkinler için de geçerli. Bu bahsettiğim düşünceler gün yüzüne çıkmaz ama arkada çalan radyo gibi sürekli vızıldar durur, bizi etkiler eğer bunları değiştirirsek kendimizi yaşadığımız herhangi bir yıkıcı üzücü olay karşısında daha güçlü olduğumuzu fark ederiz. Çünkü burası dünya ve dünyada olumsuz olaylarla karışılabiliyoruz bu durumlarda dilediğimiz gibi davranmak istediğimiz gibi sonuçlar almak bizim davranışlarımızla ilgilidir. Ve davranışlarımızı şemalar yönetiyor, bilinçaltı terapisinde bu şemaları değiştiriyoruz. Çocuklar da yaşadıkları olaylar karşısında değişir ve saldırgan davranışlar sergilerler, tuvalet eğitimi almış olmasına ragmen altına yeniden kaçırmaya başlar, sınıfta parmak kaldırmakta zorlanır(bu listeyi uzatabiliriz bir süre davranış problemi olabilir) yine buralarda da çocuğun davranışlarından aslında zihnindeki şemalar sorumludur. Bilinçaltı terapisinde bu şemaları değiştirince çocuk eskisinden daha farklı düşünmeye yani daha sağlıklı düşünmeye ve eskisinden daha farklı davranmaya yani saha sağlıklı davranmaya başlar. Mesela altına kaçırması biter, sınıfta parmak kaldırmaya başlar, arkadaşlarıyla oyun oynamaya başlayabilir, arkadaşlarına vuruyorsa artık vurmayı bırakıp kızdığı şeyi cümle şeklinde ifade etmeye başlar.
Anne babanın bilinçaltı çocuğu nasıl etkiliyor?
Çocuktaki istediğimiz değişimi perçinlemek için anne babanın hatta kardeşlerinin de bilinçaltına bakılmasında fayda vardır. Çünkü aileyi bir tespihe benzetebiliriz, tespihin bir boncuğuna vurunca diğerleri de titreşir değil mi? Ya da domino taşını düşünelim bir taşın hareketi diğer tüm taşları harekete geçirir. Bunun için bazen anne babanın bilinçaltını maşa gibi kullanmak gerekir, çocuğa yardım edebilmek için. Bu nedenle anne baba ile çalışmak çok ama çok değerli olacaktır.