Çocuklarda Cinsel Eğitim
Yazar Leyla Dursun • Psikolog • 17 Eylül 2021 • Yorumlar:
Temel fizyolojik bir gereksinme olan cinsel dürtü toplumumuzda çeşitli yasaklamalar ve ayıplamalarla bastırılmış, yok sayılarak ancak yakın arkadaşlar arasında büyük gizlilikle tartışılan bir konu olmuştur. 3-4 yaşlarından itibaren çocuklar kız erkek farkını anlayarak cinsel konulara ilgi duymaya başlarlar. Ancak büyük bir çoğunlukla olumsuz ve yanlış verilen cevaplar bu konunun sorun haline gelmesine neden olur. Anne babaya yönelen : “ Ben nasıl doğdum?”, “Bebek nasıl olur?” gibi sorulara “Lahanadan çıktın.” ,”Çarşıdan aldık.” gibi söylemlerle kaçamak cevapların verilmesi çocuğun aynı sorunun yanıtını arkadaş, kitap, internet gibi kaynaklardan sağlıksız bir biçimde öğrenmesine ve aynı zamanda anne babaya olan güvenin zedelenmesine de neden olur.
Bu yaşlarda çocuklar evcilik oyunları sayesinde birbirlerini incelemeye koyulur ve meraklarını gidermeye çalışırlar. Oyunlar esnasında çocuklarının birbirlerinin cinsel organlarına bakmaya çalıştıklarını gören anne babalar bağırıp çağırmak, ayıplamak yerine neyi merak ettiğini ve merak ettiği konuya dair soruları ona anlatabileceklerini söyleyebilirler. Aynı zamanda vücutlarının kendine özel olduğu ve başkalarının görmemesi gerektiği vurgulanabilir. Aileler bu konuşmayı yaparken kullandıkları ses tonu ve rahatlıklarıyla konuya dair duygularını da ortaya koymuş olurlar.
Bu dönem içinde, sağlıklı atlatılması gereken durumlardan biride kız çocuğunun daha çok anneyle zaman geçirmeye başlaması ve sağlıklı bir özdeşim kurması, aynı şekilde erkek çocuğunun da baba ile özdeşim kurmasıdır. Bunun için anne babanın uygun modeller olmaya çalışması ve çocuklarıyla gerekli zamanı geçirmeleri gerekir. 3 yaşından itibaren çocukların yıkanması konusunda da kız çocuğunu annenin erkek çocuğunu da babanın yıkaması ve yıkanma esnasında çocukların çamaşırlarının üzerinde olmasına dikkat edilmesi cinsel gelişim için daha sağlıklı olacaktır.
Bu gelişim evresinde aileler tarafından bilinçsizce söylenen “pipini keserim” , “pipini yerim ”gibi ifadeler erkek çocuğunda hadım edilme korkusu dediğimiz bir durumun oluşmasına ve çocukta babanın kendisini cezalandıracağına dair bir korkunun yerleşmesine neden olur. Bu nedenle sünnet ettirme olayının bu döneme denk getirilmemesi 2,5 yaşından önce ya da 5-6 yaşlarından sonra yapılması çocukların bu dönemi daha sağlıklı geçirmesini sağlar. Kız çocukları ise erkek kardeşinde ya da arkadaşında onların cinsel organını gördüğünde kendilerini eksik doğmuş olarak algılarlar. Böyle bir durumda anne ya da babanın “ kızım sen kız olarak doğdun ve hiçbir eksiğin yok, kardeşin de erkek olarak doğdu ve onun da ne eksiği ne de fazlası var ” gibi cevaplar vermesi yeterli olacaktır.
Toplumumuzda özellikle erkek çocukları 2-3 yaşlarında etrafta çamaşırsız dolanmaya başlarlar ve çevredekiler tarafından “hadi oğlum pipini göster” gibi söylemlerle karşılaşırlar. Ancak kız çocukları için durum hiç de öyle değildir. Vücutları herzaman ayıplanan saklanması gereken bir şey olarak ortaya konur. Halbuki örtmek, cinsel organın gizliliği ve özelliği her iki cins için de geçerli olmalıdır. Aynı zamanda cinsel organlara verilen isimler noktasında da ailelerin dikkat etmesi gerekir çünkü bazen söylenen isimler( bamya vb.) çocuklarda eksiklik duygusu oluşturmasına ve bunu içselleştirerek yetişkin yaşamında cinsel anlamda sıkıntılar yaşamasına neden olabilir.
Cinsel eğitimdeki hatalı uygulamalardan biri de mastürbasyon konusunda görülür. Çocuk cinsel organıyla oynadığında ve bundan zevk aldığını fark ettiğinde ve bazı durumlarda da bu olayın huzursuzluğunu giderdiğini rahatlattığını görmesi halinde mastürbasyonun alışkanlık haline gelmesi gibi bir durum oluşabilir. Böyle bir durumda çocuğun azarlanması, korkutulması yanlış verilen tepkilerdir. Bunun yerine bazen ilgilenmemek, görmezden gelmek, dikkatine başka bir yöne bir oyuna yönlendirmek oldukça uygun olacaktır. Aynı zamanda dar kıyafetler giydirmemek rahat giysiler giydirmek uyandıktan sonra yatakta fazla kalmamasını sağlamakta uygun çözümlerdendir. Yine de çocuğun hangi durumlarda mastürbasyona başvurduğunu gözlemlemekte bize çözüm için ipucu verir. Çünkü sevilmediğini hissettiğinde, başarısızlık kaygıları yaşadığında da bu olumsuz düşüncelerden kurtulmak için buna başvurabilir. Ailenin durumu abartmaması halinde bu alışkanlık kendiliğinden terk edilir. Alışkanlığın ileri yaşlara kadar devam etmesi ileride karşı cinsle ilişki kurmasında güçlük yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle gerekli görüldüğü takdirde bir uzmandan yardım alınması dönemin daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olacaktır.