Çocuklarda Duygusal Düzenleme
Yazar Deniz Bağdaş • 27 Haziran 2024 • Yorumlar:
Duygu, bireyin deneyimlerinin duyusal unsurlarından ve biyolojik etkileşimlerinden oluşur. Bireyin fizyolojik sistemleri organize etmesinde ve olaylara karşı verilecek tepkileri planlamasında duygular rol oynar. Duygulanım bireyi çevresine adapte etmeye, amaçladığı şeyler doğrultusunda kendini değiştirmeye yarar. Sağlıklı duygulanım ise duygusal yeterlilik ile gerçekleşir. Yani birçok konuda bireyin zihinsel, davranışsal ve sosyal açıdan uyum içinde kalmasıdır. Bu da bireyin başarılı ve sağlıklı olma hali olarak tanımlanır. Duygusal yeterliliğin bileşenleri şu şekilde açıklanır:
-
Kendi ve diğerlerinin duygularını anlama, fark etme
-
Empati kurma
-
Duygusal düzenleme
-
Duygusal sosyalleşme
Çocukların sosyal duygusal gelişimi yaşına göre değişim gösterir. Okul öncesinde çocuklar birden çok duyguyu aynı anda yaşadığını anlamaz veya bunu kabul etmez. Örneğin bir çocuk futbol oynarken ona doğru yükselen bir topa vurmadan önce kaleye doğru şut atabilmenin kaygısını yaşayabilir, bununla birlikte ilk kez çıktığı bir maçta böyle önemli bir pozisyon yakaladığı için heyecanlanabilir hatta ailesi onu izlediği için mutlu hissedebilir. Başka bir örnek ise küçük bir çocuk annesine kızgın olduğu bir anda dahi onu sevmeye devam edebilmesidir. Hatta kızgın olduğunda küçük çocukların annesinin bir oyuncağı fırlatmak suretiyle canını yaktığını gördüğünde bu duruma üzülebilir.
Çocuklar aynı anda birden çok duyguyu yaşadıklarını anlamakta zorlandıkları gibi yaşadıkları duyguların yoğunluğunun değişebileceğini öğrenmekte de güçlük çekerler. Örneğin bir çocuğun oyuncağını ablası elinden alıp ona doğru bakıp güldüğünde çocuk ilk gün üzülebilir. Ancak buna birden fazla kez maruz kaldığında aynı olaya karşı artık öfke duymaya başlar. Daha fazla üzüntü hissetmeyebilir. Başka bir örnek ise doğum günü kutlamasında sürpriz pastasına bir çocuk sevinebilirken arkadaşı mumu ondan önce üflediği için öfkelenebilir.
Çocukların gelişim süreci içinde öğrenmelerine rehberlik ettiğimiz bir diğer konu ise duyguların farklı hedeflerinin olabileceğidir. Örneğin küçük bir çocuğun oynadığı oyuncağı abisinin alıp kırması çocuğu öfkelendirebilir ancak bu öfkenin sebebi sadece abisinin oyuncağını kırması değildir. Çocuğun oyuncağıyla çok eğlenmesi, oyuncağının çok sevdiği bir arkadaşının hediyesi olması, geçen gün kendisinin abisinin bir oyuncağını kırmış olmasının misillemesi olması öfkenin diğer kaynakları olduğunu gösterir.
Son olarak ise çocuklar duygularını bir amaç doğrultusunda saklayabileceğini fark eder. Örneğin arkadaşının aldığı hediyeyle ilgili hissettiği hayal kırıklığını arkadaşından gizleyebilir. Ya da sahneye çıkmaya hazırlanan bir çocuk yaşadığı heyecan ve kaygı duygularını kontrol edebilir. Kötü bir deneyim geçiren arkadaşını dinlerken üzülse de bunu belli etmeyip arkadaşını teselli edebilir.
Özetle çocuklar için duyguların nedenleri, nasıl meydana geldiği, nasıl gösterildiği ve değiştiği onlara karmaşık gelir. Bu süreçte ilk olarak kendisinin ve diğerlerinin duygusunu anlama, duyguların yoğunluğunun değişebileceğini kabul etme, duygusal tepkilerini kontrol etmeyi öğrenme, duygusal gereksinimleri karşılamanın ve onlara uyum sağlamanın önemini kabul etme ile devam eder. Bu sosyal duygusal becerileri öğrenirken çocuklar empati kurmayı, duygu düzenlemesini ve duygu sosyalleşmesini deneyimler. Biz yetişkinler de onlara bu süreçlerin her adımında rehberlik ederiz.