Çocuklarda Duygusal Zeka Neden Önemlidir?
Yazar Dilara Açıkgöz • 22 Şubat 2024 • Yorumlar:
Bütün çocuk sahibi ailelere “Çocuğunuz için ne istersiniz?” sorusunu sorsak çok büyük bir kısmı “Mutlu olmasını isterim.” diyecektir.
Günümüz koşullarında ve yaşayış biçimlerinde mutlu olmak çocuklar için akademik olarak başarılı olmaktan geçiyor büyük oranda. Çocuk okulda başarılı olmalı ki takdir görebilen ve gelecek vadeden biri olarak görülebilsin.
Akademik başarı dendiğinde ise aklımıza öncelikle bilişsel zekâ yani IQ geliyor. Bilişsel zekâ okul başarısı için önemli bir faktör olsada, çocukların sosyal ilişkilerindeki başarı için bir belirteç değildir.
Başka bir yoldan anlatmaya çalışırsam, okulda başarılı olan bir öğrencinin, okul performansını inceleyerek bilişsel zekâsının iyi olduğunu tahmin edebiliyor olmamıza rağmen; bilişsel zekâ, aynı öğrencinin karşılaşacağı sosyal sorunlarla nasıl baş edip, edemeyeceği hakkında bize ipucu vermemektedir. Çocuklar size okul çağında sadece akademik başarıları ile sınanamazlar.
Farklı bir ortama alışmak, okul ve sınıfın kurallarına ayak uydurabilmek, arkadaşlık ilişkileri kurabilmek ve sürdürebilmek gibi okul çağındaki çocuğun birçok görevi vardır. Bu sosyal alandaki faktörler tamamlanamadığında ya da yapılamadığında çocuğun okul başarısı iyi olsa dahi sorunlar yaşanabilir.
Bilişsel zekâ ve Duygusal zekanın tanımlarına bakacak olursak;
Bilişsel Zekâ: Öğrenme, öğrendiklerinden yararlanabilme, öğrenilen bilgiyi transfer edebilme ve sorunlara çözüm bulma gibi zihinsel becerilerin bütünüdür.
Duygusal Zekâ: Kişinin kendi duyguları tanıma ve anlama, duygularını ifade edebilme ve aynı zamanda karşı tarafın duygularını anlama yetisidir.
-
Kişinin kendi duygularının farkında olması,
-
Farkında olduğu duygularla başa çıkabilmesi,
-
Kendini motive edebilmesi yani duygularını bir amaç etrafında toplayabilmesi,
-
Başkalarının duygularını fark etmesi,
-
Diğer insanlarla ilişkilerini yürütebilmesi,
duygusal olarak zekânın genel olarak 5 tanımına karşılık gelmektedir.
Biri akılcı diğeri duygusal olan iç içe geçmiş bu iki boyut, çoğunlukla uyum içerisinde ve birlikte yol alarak ilerlemektedir.
Son dönemde yapılan araştırmalar, kişilerin mutlu bir hayat sürebilmesi için duygusal zekânın, bilişsel zekâdan daha önemli olduğunu vurgulamaktadır. Duygularının farkında olan, duygusal zekâ becerilerini yönetebilen her çocuk hayatta başarılı olmaya daha yatkındır çünkü duygularını yaşamlarını zenginleştirecek biçimde düzenleme yetisi bu sayede desteklenmektedir.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında, okuldaki başarı durumu, bilişsel zekâ kadar olmasa da, duygusal zekâyla ilintilidir.
-
İstekleri erteleyebilme,
-
Duygularını kontrol altında tutabilme,
-
İç motivasyona sahip olma,
-
İş birliği yapma gibi pek çok etken çocuğun duygusal zekâsıyla alakalıdır.
Sınıf içinde kendilerini kontrol edebilmeleri, grup çalışmasına yatkınlıkları, arkadaş ilişkilerini geliştirebilmeleri ve sürdürmeleri, düşüncelerini sınıf içerisinde aktarmaları gibi pek çok etkenler duygusal zekâ aracılığıyla bilişsel zekâ sürecini desteklemektedir.