Çocuklarda Horlama ve Uyku Apnesi
Yazar Erbil Kılıç • Kulak Burun Boğaz Doktoru • 2 Aralık 2019 • Yorumlar:
Çocukluk yaş grubu hastalarımızda da en az yetişkinler kadar horlama ve uyku apnesi görülmektedir. Çocuklardaki horlama ve uyku apnesinin seyri yetişkinlerden daha ciddi boyutlarda olabilmektedir. Bunun önemli nedeni çocukluk çağının, hayatımızdaki en önemli öğrenme dönemi olmasıdır. Diğer bir nedeni ise çocukken horlaması ve uyku apnesi olan hastaların, yetişkinlik döneminde de uyku apnesi adayı olmasıdır.
Anne ve babalar, çocuklarda uyku apnesi olduğunu nasıl anlayabilirler?
Bu sorunun en basit cevabı, uykuda çocuklarını horlarken görmektir. Bu tanıyı koymak için çocuğun sadece bir defa horlaması yeterli midir? Tabii ki yeterli değildir, bu tanıyı koymak için çocuğun hasta değilken bile haftada en az 3 gece horlaması veya apne ataklarının olması gerekmektedir.
Çocuklarda horlama ve uyku apnesinin başka bulguları nelerdir ?
Ağzı açık uyuma, uykudan sıçrayarak uyanma, uyku düzeninin bozulması, gündüz uyuklamaları, uykuda terleyerek çırpınarak uyanma, okul başarısının düşmesi ve konsantrasyon güçlüğü gibi birçok bulguyla kendini gösterebilir.
Horlama ve uyku apnesinin çocuğunuz için önemi nedir?
Horlaması ve uyku apnesi olan çocuklar, geceleri kaliteli uyku uyuyamadığı için, okul başarısı düşer ve konsantrasyon güçlüğü yaşar, gündüzleri uyuklar, huzursuzlaşır, davranışları değişir, anlama güçlüğü yaşar, dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye yol açabilir, gece altını ıslatabilir.
Uyku apnesi ve horlama hangi çocuklarda daha sık görülür, risk faktörleri nelerdir?
Geniz eti ve bademciklerin büyük olması, konka dediğimiz burun etlerinin büyük olması, allerjik rinit, burun içi polipleri veya kitleleri, çene yapısının geride olması, doğumsal anomaliler, dil yapısının büyük olması (hipotirodide ve Down Sendromunda sıklıkla görülür), hava yolu darlığı (stenoz), doğumsal glikojen veya lipid depo hastalıkları ve obezite başlıca risk faktörleridir .
Çocuklarda horlama ve uyku apnesinin tanısı nasıl konulur?
Öncelikle ailelerin gözlemleri bizim için önemlidir. sonra ayrıntılı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılır, endoskopla geniz eti varlığı kontrol edilir, burun içinde olabilecek diğer hastalıklar, bademcik büyüklüğü, dil yapısı, çene yapısı kontrol edilir. İhtiyaç halinde baş ve boyun iskelet yapısını ortaya koymak için filmler çekilebilir.
Ailelerin uyku esnasında çocuğun horlamasını veya apnesini gösteren video kaydı yine KBB hekimleri için önemlidir.
Bütün bunlara rağmen uyku apnesinin kesin tanısı polisomnografi dediğimiz uyku testi ile konulur. Ama günümüz koşullarında bir çocuğu onlarca elektroda bağlayıp bir gece boyunca yabancı bir yerde uyutmak açıkçası hem ailesi için hem de çocuk için zor bir durumdur. Her ne kadar uyku testini gelip çocuğun kendi evinde yapan çeşitli firmalar olsa da halen pediatrik uyku apnesinde uyku testi günlük pratiğimize maalesef girememiştir.
Polisomnografi dediğimiz uyku testini yaptırmadan çocuklarda uyku apnesi tanısı konulamaz mı?
Altın standart tanısı uyku testi de olsa tabii ki konulabilir. Çocuklarda horlama ve uyku apnesi oldukça iç içe geçmiş bir kavramlardır. Ortalama olarak, saatte bir defa bile solunumun 10 sn durması veya solunum şiddetinin azalması çocuklarda uyku apnesi tanısı için yeterlidir.
Çocuklarda uyku apnesinin tedavisi nedir?
American Academy of Pediatrics'in (Amerikan Çocuk Hastalıkları Akademisi) ve American Academy of Sleep Medicine'nın (Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi) istatiski verilerine göre bademcik ve geniz eti ameliyatı olan çocuklarda horlama ve uyku apnesi, yüzde doksana varan oranlarda iyileşmektedir ve bu iki kuruluş da özellikle geniz eti ve bademciği büyük olan çocuklarda ilk basamak tedavinin bademcik ve geniz eti ameliyatı olduğunu tavsiye etmektedir.
Sık karşılaştığımız bir soru: Biz sadece geniz etini aldırsak bademciklerini aldırmasak olmaz mı?
Bu sorunun iki nedeni var. bunlardan ilki bademciklerin üst hava yolunun bekçisi olduğu ve alınması u enfeksiyonun boğazı geçip direk olarak akciğerlere ineceği efsanesidir. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum değildir.
İkincisi bademcik ameliyatının geniz eti ameliyatına göre daha ağrılı olmasıdır. Bademcik ameliyatlarında, klasik soğuk bıçak dediğimiz yöntemi artık çok tercih etmiyoruz, daha teknolojik cihazlar kullanıyoruz, böylece hem ameliyat süresi kısalmaktadır, hem ameliyat esnasında daha az kanama meydana gelmektedir, hem de ameliyat sonrası ağrı biraz daha kabullenebilir boyutta olmaktadır.