ÇOCUKLARDA ÖZ BAKIM BECERİSİ VE ÖNEMİ
Yazar Selen Moray • Psikolog • 22 Kasım 2017 • Yorumlar:
Öz bakım becerisi, çocukların içinde bulundukları gelişim dönemlerine uygun şekilde
kendi kişisel bakımlarını üstlenebilme becerisidir. Çocukların öz bakım becerilerinin
temelinin atıldığı dönem okul öncesi dönemdir. Bu dönemde çocukların gelişim özelliklerine
uyacak şekilde bu becerileri geliştirmesi beklenilir. Yaş dönemlerine göre çocukların sahip
olması gereken öz bakım becerileri şu şekildedir:
36-48 AYLIK ÇOCUKLARIN ÖZBAKIM BECERİLERİ
1) Kendine ait eşyaları toplar.
2) Tuvalet ihtiyacını yardımla karşılar.
3) Yardımla giyinir.
4) Bağcıksız ve düğmesiz kıyafetleri yardımsız çıkarır.
5) Giysinin önünü arkasını bilir.
6) Saçlarını yardımla tarar.
7) Dişlerini yardımla fırçalar.
9) Yemeğini kendi kendine yer.
48 - 60 AYLIK ÇOCUKLARIN ÖZBAKIM BECERİLERİ
1) Kıyafetlerini yardımsız giyip çıkarır.
2) Kıyafetlerini asar.
3) Saçlarını tarar.
4) Ayakkabılarını yardımla bağlar.
5) Dişlerini fırçalar.
6) Elini yüzünü yardımsız yıkar.
7) Sofra kurallarına uyar.
8) Yemekle ilgili araç gereçleri uygun kullanır.
60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN ÖZBAKIM BECERİLERİ
1) Dişlerini fırçalar.
2) Vücudunu yıkar.
3) Dişlerini fırçalar.
4) Hava şartlarına uygun kıyafetler seçer.
5) Giysilerini kendi giyer, çıkarır.
6) Ayakkabılarını bağlar.
7) Yemek araç-gereçlerini bir yetişkin gibi kullanır.
8) Tehlike yaratacak durumları fark eder.
Gelişimsel dönemine uygun olduğu halde, yardımsız olarak yemek yiyemeyen, diş
fırçalayamayan ya da tuvalet temizliğini yapamayan yani öz bakım becerileri konusunda
sıkıntı yaşayan çocukların çoğunun, bu becerilere sahip olamamalarının en büyük
nedenlerinden biri ebeveynlerinin aşırı koruyucu tutumlarından kaynaklanır.
Ana-babanın aşırı koruması, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesi
anlamına gelir. (Yavuzer, 1998). Bu tutumu benimseyen ebeveynler; çocukları zarar
görmesin, yorulmasın, üzülmesin gibi sebeplerle çocuklarının yapması gereken her şeyi onlar
adına yaparlar. Bu şekilde, onları, dünyadaki tüm kötülüklerden olabildiğince koruyacaklarına
inanırlar. Örneğin, çocukları koştuğunda düşeceğinden, bir şey taşıdığında
incinebileceğinden, yaşına uygun bir görevi yerine getirdiğinde yorulabileceğinden endişe
duyarlar. Bu nedenle genellikle çocuklarına sorumluluk vermez, çocuklarının görevlerini de
kendileri yaparlar. Bu görevler çocuğa yemek yedirme, çocuğun tuvalet temizliğini kendi
yapma, çocuklarının kıyafetlerini kendisinin giyip çıkartması şeklinde olabilir.
Aşırı koruyuculuğun yanı sıra, etraf pislenmesin ya da daha hızlı olunsun düşüncesi ile
çocuğunun görevlerini üstlenen ebeveynlere de rastlanmaktadır.
Ancak her iki durumda da çocuk, otonom(kendi kendine yetebilme)bir birey olma,
bağımsızlık ve güven açısından zarar görmektedir. Bu tutumlar sonucunda, çocuğun kendisini
geliştirmesi engellenmekte, başta öz bakım olmak üzere diğer alanlardaki gelişimleri de
olumsuz etkilenmektedir. Kendisine sorumluluk verilmeyen, yapabileceği şeyler ile ilgili
kendisine fırsat tanınmayan, öz bakımıyla ilgili ve diğer açılardan sürekli olarak anne babanın
kontrolünde olan bir çocuk, ileride de yanında bir kişi olmadan pek çok işlevi yerine
getiremez hale gelmekte, ötekine bağımlı olmakta ve onlar tarafından kontrol edilme arzusu
içinde bulunmaktadırlar.
Çocuğun öz bakım becerilerinin geliştirilmesi için kendisine fırsat tanınması, onun
sorumluluk duygusu ile tanışmasını, güven duygusunun çoğalmasını sağlar. Ayrıca motor
becerileri de öz bakım becerilerine bağlı bir alandır. Dişlerini fırçalayan, yemeğini kendi
yiyen, eşyalarını toplayan bir çocuğun ellerini kullanması ile ince kas motor becerileri
gelişmektedir. Anaokulumuzda çocuklarımızın öz bakım becerilerini geliştirmeleri
desteklenmekte, yaş dönemlerine uygun becerileri göstermelerine fırsat tanınmaktadır. Ancak
elbette bu konuda ailenin de iş birliği içinde olması, çocuklarımızın bağımsız, kendi kendine
yetebilen sağlıklı yetişkinler haline gelmelerinde çok önemli bir unsur olan öz bakım
becerilerini geliştirebilmene fırsat tanımaları gerekmektedir.