Çocuklarda Sık Görülen Davranış Problemleri
Yazar Hande Durukan Bektaş • Psikolog • 12 Ocak 2021 • Yorumlar:
Davranış problemleri çocukların içsel olarak yaşamakta olduğu çatışmalarını davranışlara dökmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu problemler ruhsal ve bedensel sebeplere bağlı çeşitlilik göstermektedir.
İtaatsizlik
Çocuklar anne ve babalarının sınırlarını devamlı ölçerler. Bunu yapmalarındaki amaç bireysellik ve otonomi kazanmaktır. Bazen ebeveynlerin yüksek beklentileri çocuğun itaat etmemesine neden olur. Anne ve baba çocuğa karşı yeterli ilgi ve alakayı göstermediği sürece bu problem çocuğun “Ben buradayım” deme tarzı olmaktadır.
Saldırgan Davranış
Bu tip davranışların içine ısırma, vurma, mala zarar verme (Vandalizm) gibi davranışlar girmektedir. Vandalizm gösteren çocuklarda kendilerine ait olmayan şeylere zarar verme ön plana çıkmaktadır. Saldırganlık gösteren çocuklar temelde güvensiz çocuk olarak karşımıza çıkarlar. Dışarıdan kendilerine yönelik iyi bir davranış beklemedikleri için, öncelikli tepkileri saldırmaktır. Çocuğun saldırganlık dürtülerini aza indirgemek için çocuğa çeşitli alanlar yaratılmalıdır. Dürtü kontrol programları bu tarz davranışları önlemeye yönelik çalışmalardır. Örneğin ‘kırık plak tekniği’ bu çalışmalardan bir tanesi olmaktadır. Bir şey için sürekli ısrar eden bir çocuğa aynı cümleleri kullanarak aynı cevabı vermek bu tekniğin bir parçasıdır.
Öfke Nöbetleri
Çocukların 4 yaşından sonra öfkelerini kontrol edebilir hale gelmesi beklenmektedir. Fakat ebeveyni sürekli olarak öfkeliyse ve bu öfkesini yansıtmaktaysa çocuk bu davranışı gözlem ya da model alma yoluyla öğrenip benzeri tepkiler ortaya koyabilir. Bu davranışı değiştirebilmek için doğru rol model olup, olumlu ve olumsuz pekiştireçlerden faydalanmak gerekir.
Çalma veya İzinsiz Alma
Çocuklar 6 yaşına kadar aidiyet duygusunu geliştiremedikleri için nelerin kendilerine ait olup olmadığını kavrayamazlar. 8 yaş civarında mülkiyet duygusunda gelişme görülmektedir. Bu yaştan sonra kendine ait olmayan şeyleri izin almadan alıyorsa problem olarak algılanabilir. Bu tarz problemler çoğunlukla duygusal eksiklik ve doyumsuzluk yaşayan çocuklarda ortaya çıkar. “Ben burdayım” demenin farklı bir versiyonudur. Bu gibi durumlarda çocukları hemen suçlamamak fakat yaptığı davranışa onay vermemek gerekir.
Yalan Söyleme
Çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğunu 6 yaşlarına kadar ayırt edemeyebilirler. Yaşanmamış birşeyi yaşandı gibi anlatıp, kurgulayabilirler. 8 yaşlarında gerçeği muhakeme edebilme becerileri gelişir. Doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmesi beklenir. Ebeveynlerin gerçekler karşısında sergiledikleri çelişkili tutumlar genellikle çocukları yalana alıştıran durumlar olmaktadır. Yalan söylemeye iten sebepler arasında cezalandırılma veya suçlanma korkusu ön plandadır. Anne ve babaların çocuklarını yalancı diye etiketlemeden önce bunun arkasında yatan nedenleri araştırmaları gerekir.