Çocukluk Çağı Egzaması
Yazar Hale Sakallı • Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Doktoru • 3 Kasım 2019 • Yorumlar:
Çocukluk çağı egzamasının en önemli özelliği bu hastalığın bulgularının sadece deri ile sınırlı olmaması, burun,akciğerler, göz ve sindirim sisteminde de farklı hastalıkların gelişimine neden olmasıdır. Alerjik rinit (saman nezlesi), alerjik konjunktivit ve astım gibi hastalıklara bu hastalar daha yatkındırlar. Yine bu çocuklarda inek sütü, yumurta, yer fıstığı, buğday ve soyaya karşı gıda alerjilerine sık rastlanır. Hayatın ileri dönemlerinde deri bulguları geçse de hastaların alerjik rinit, astım ve astım gelişimi açısından takip edilmesi gerekir. Çünkü çocukluk çağı egzeması olan hastaların yüzde 10-15’inde ilerleyen yıllarda astımın geliştiği gözlenmektedir
Hastalığın gelişimi için en kuvvetli risk faktörü, genetik yatkınlık yani birinci derece akrabalarda atopik bir hastalığın varlığıdır. Erken çocukluk döneminde bakteriyel ve viral enfeksiyonların geçirilmesi ve geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılması, riski artırmaktadır. Artan yaşla birlikte hastalığın şiddeti ve tekrarlama sıklığında azalma gözlenir. İki yaş civarında olguların büyük kısmı kendiliğinden geriler.
Çocuklarda deride yağ ve ter bezi fonksiyonları ergenlik dönemine kadar yetersiz olduğundan, cildin nemlendirilmesi her çocukta, özellikle çocukluk çağı egzeması olan çocuklarda büyük önem taşır.
Klinik belirtiler iki aylık dönemden itibaren yanaklar ve yüzün diğer bölgeleri, bacakların ön yüzü, dirseklerin dış tarafında kaşıntılı, kızarık, akıntılı veya kabuklanan yaralarla kendini gösterir. Anne sütüyle beslenen çocuklarda, emme sırasında yanakların sürtünmesi sonucu ağız çevresi ve yanaklarda, emeklemeye başlayanlarda ise bacakların ön tarafı ve dizlerde kızarık, sulantılı, kabuklanan alanlar meydana gelebilir
.
Tedavide temel amaç, cildin koruyucu bariyer fonksiyonunun düzeltilmesi, tetikleyici faktörlerden kaçınılarak alevlenmelerin önlenmesi ve atakların kontrol altına alınmasına yönelik olmalıdır.
Tetikleyici faktörler arasında, düşük nem oranı, aşırı sıcak ve terleme, nemlendirici uygulanmadan tekrarlanan su teması, stres, deri enfeksiyonları, deterjanlar, şampuanlar, sert ve kurutucu sabunlarla temas, parfüm içeren kişisel bakım ürünleri, sert-kaşındırıcı giysiler sayılabilir.
Cildin yeteri kadar nemlendirilmesi tedavinin ilk ve en önemli basamağıdır. Zeytinyağının nemlendirici olarak kullanımı uygun değildir.
Bu çocuklar için pamuklu giysiler tercih edilmeli, ortam kuruysa soğuk hava buharı cihazı kullanılmalı, ortam ısısı terlemeye neden olmayacak şekilde ayarlanmalıdır.
Bu hastalarda çocukluk çağı aşılamalarındaki aşı bileşenlerine karşı bilinen bir alerjik reaksiyon hikayesi yoksa, aşılar aynen yaşıtları gibi yapılmalıdır, Özel bir önleme veya ileri bir teste ihtiyaç yoktur.