Çocukluk Döneminde Beslenme
Yazar Gökhan Çelik • Diyetisyen • 10 Şubat 2020 • Yorumlar:
Beslenme büyüme, gelişme, sağlıklı ve verimli olarak uzun süre yaşamak için gerekli olan enerji ve besin öğelerini yeterli miktarda sağlayacak olan besinleri besin değerini yitirmeden, sağlığı bozucu hale gelmeden en ekonomik şekilde almak ve kullanmaktır. Beslenme anne karnında başlar ve bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık gibi dönemlerde fizyolojik ihtiyaç ve fiziksel duruma bağlı olarak değişikliklere uğrar. Bebek ve çocuklar, sürekli bir büyüme ve gelişme içinde olduklarından beslenme yetmezliğinden en çok zarar gören gruplardır. Büyüme ve gelişme, organların ölçü ve çalışma düzenindeki yetişkinliğe doğru olan gelişmelerdir. Beslenme, insan gelişmesinde başlıca ve hayatını en çok etkileyen etmenlerden biridir. Bu nedenle beslenme çocukluk döneminde üstünde durulması gereken bir konudur.
Çocukluk döneminde beslenme çeşitli faktörlerin etkisi altında kalabilir. Genel çocukluk dönemini 2 gruba ayırırsak; 3-5 yaş arası okul öncesi dönemi, 6-12 yaş arası okul çağı dönemi olarak bilinmektedir. Bu iki dönemde çocuklar birçok farklı faktörün etkisi altında kalabilir.
Okul öncesi dönemdeki beslenmenin amacı; yeterli besin çeşitliliği ile optimal büyüme ve gelişmenin sağlanmasıdır. Büyüme hızının yavaş olduğu, motor gelişimin hızla gerçekleştiği bu dönemde beslenmede öğün düzeninin planlanması, yemek yeme davranışı geliştirilmesi ve yaşam boyu pozitif beslenme alışkanlıklarının kazandırılması hedef olmalıdır. İnsan yaşamında hayata adım atılmaya çalışılan dönemde yeterli ve dengeli beslenme çocuğun fiziksel, duygusal ve zihinsel yaşamını doğrudan etkiler. Bu dönemde kazanılan sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilerideki yaşam için kalıcı bir temel oluşturulabilir. Okul öncesi dönem çocuğu besinlere karşı belirti ve kesin tavır koymaya başlar; yiyeceklerle ilgilenmeyi bırakır ve daha çok etraflarında olan bitenle ilgilenir. Çocuk yaşama çevresindekileri taklit ederek başladığı için bu yaşlarda çocuğun aile ortamı ve yaşam sitili çok önemlidir. Bu süreç çocuk için besinlerin çok fazla seçildiği, aile için ise zor ama geçici bir dönemdir. Besin grupları içinde sebzeleri az severler, besinleri karışık olarak tüketmekten hoşlanmazlar ve besinleri tanıyabildikleri şekilde görmek isterler. Çocuğa hemen her türlü yiyecek sunulmalı, hiçbir yiyecek rutin olarak verilmemeli ve çocuğun yiyeceği reddettiği bazı davranışlarına da izin verilmelidir. Aile sofrasında tartışılması, çocuğun sofrada ikaz edilmesi, cezalandırılması ve başka çocuklarla kıyaslanması gibi davranışlar çocuğun besini reddetmesine neden olabilir. İştahsızlıktaki isteksizlik ve dalgalanmalar davranışlara da yansır. Yapılan birçok araştırmaya göre okul öncesi dönemde ailelerin beslenme eğitimi alması doğrudan çocuğun sağlığını etkilediğini göstermektedir. Ayrıca bu dönemde beslenme psikolojik etkilerin altında kalır ve çocukların bazıları dikkat çekmek için beslenmeyi reddederler. Bu dönemde çocuğun yeterli beslenip beslenemediği belli aralıklara yapılan boy uzunluğu ve ağırlık ölçümleriyle kontrol edilir.
Okul çocukları için beslenme programının iki amacı vardır; Öğrenme çağında olan çocuğa, temel beslenme bilgilerinin ve beslenme ile sağlık arasındaki ilişkileri öğretmek ve sağlıklı olabilmek için yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve eldeki olanakları kullanarak okul çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamaktır. Bu dönemde besin seçiminde ailenin etkisi azalırken çevrenin etkisi önem kazanmaya başlar. Okul çağı çocuklarının en önemli özelliği dış görünümün önem kazanmasıdır ve beslenme alışkanlıklarını doğrudan etkiler. Moda olan eğilimlerden en fazla etkilenilen dönemdir. Çocukta okula başlama ve dış çevrenin etkisi ile para harcama, kendi başına besin seçimleri ve satın alma olayları başlar. Çocuğun parasını harcamada medya, reklamlar, arkadaş çevresi ve aile etkili olur. Bu dönemde aile yetersiz kalabilmektedir ve okullarda öğretmen rehberliği de önem kazanmaktadır. Ayrıca eğitim programlarında da sağlıklı beslenme ile ilgili konulara yer verilmesi çocukların beslenmesine olumlu yönde etki edecektir. Bu konuda devlete, okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarına önemli görevler düşmektedir.
Beslenmede önemli etkenlerden birisi de gelir düzeyidir. Toplumda yoksulluktan etkilenen en duyarlı grup çocuklardır. Yoksul ailelerin çocuklarında besin maddelerinin yetersiz tüketimi sonucu klinik malnütrüsyon, antropometrik ölçütlerde bozulma, mikronutriyen maddelerin eksikliğine kadar farklı şekillerde beslenme yetersizliği gözlenmektedir. Bunun yanında sağlıklı beslenmek için illa zengin olmak değil bilgili, eğitimli, akıllı tüketici olmak gerekmektedir. Bilerek, seçerek, hiç değilse kalori ve yağ oranları düşük olan yiyecekleri yememiz lazım. Evde yemek pişirme ve yemek yeme alışkanlığı kaybedilmemelidir. Yağlı ve fast food tipinde beslenme oranı artan toplumlarda kanser, kalp ve diğer hastalıkların artış gösterdiği unutulmamalıdır ve çocuklar da bu konulard bilinçlendirilmelidir.
Çocuk Beslenmesinde Temel İlkeler
Besinin yeterli olduğu, çocuğun yaşına uygun büyüme ve gelişme göstermesi ile değerlendirilir. Yeterli ve dengeli beslenmek için gerekli protein, yağ, karbonhidrat vitamin ve mineral gibi besin öğeleri, besinlerle sağlanır. Her besinin içerdiği besin öğeleri miktar ve türleri farklıdır. Örneğin; taze sebze ve meyvelerde su çok, protein azdır; kuru baklagillerde ise su az, protein çok bulunmaktadır. Bu nedenle besinler besleyici değerleri yönünden dört ana grup altında toplanır.
Süt ve süt ürünleri: Bu grup besinler; kemik-diş gelişimi, sinir sistemi ve kasların düzenli çalışması için gerekli vitamin ve mineralleri içeren; süt, yoğurt, ayran, peynir, süttozu, çökelek, dondurma, sütlü tatlılar ile süt ya da yoğurtla yapılan öteki yiyecekler yer alır. Süt ve türevleri kalsiyum ve fosforun en iyi kaynağıdır. Bu gruptaki besinler tüketilerek okulöncesi çocukları kalsiyum gereksinimini karşılayabilirler. Okulöncesi çocuğun diyetinde bu gruptan günde 2-3 porsiyon bulundurulmalıdır. Aşırı miktarda verilen süt, çocuğun kendisi için gerekli diğer besinleri yemesini engelleyebilir bu nedenle çocuklar önerilenden fazla süt içmesi için zorlanmamalıdır.
Et, yumurta, kurubaklagiller: Bu gruptaki besinlerin en önemli özelliği fiziksel ve mental büyümesi ve gelişmesi için oldukça önemli olan protein kaynakları olmasıdır. Okul öncesi çocuğunun protein gereksiniminin çoğu bu gruptaki besinlerden karşılanabilir. Yumurta örnek protein kaynağıdır ve çocuk beslenmesinde mutlaka yer almalıdır. Okulöncesi çocuklarının besleneceği etler; çocuğun yaşına, diş yapısına ve kişisel beğenisine göre, ezilerek, köfte yapılarak, haşlanarak, sebze yemeklerine ve çorbalara katılarak yedirilebilir.
Sebze ve meyveler: Sebze ve meyveler vitamin, mineral kaynağıdır. Vücut direncinin artmasından, sindirim sistemine kadar vücudumuzun çalışmasında önemli role sahiptir. Meyveler içerdikleri su oranıyla susuzluğu giderici ve içeriklerindeki selüloz nedeniyle de bağırsakların çalışmasına yardımcı olurlar. Kuru meyvelerin enerji değeri yüksektir ve başta demir olmak üzere mineraller yönünden de zengindirler. Sebze ve meyvelerin protein içeriği düşüktür ancak C, A, K, E ve B vitaminlerin çoğu için iyi bir kaynaktır. 5-6 yaş çocuklarının günlük olarak meyve grubundan 2 porsiyon, sebze grubundan 3 porsiyon almaları yeterlidir. Çocuğun yaşına ve isteğine göre bir kısmı meyve suyu ve ezme şeklinde verilebilir.
Tahıllar: Temel enerji kaynağımız olan tahıllar ve bunlardan yapılan yiyeceklerdir. Bu gruptaki besinler genel olarak karbonhidrat, posa ve B grubu vitamin ihtiyacını karşılar. Tahıllar kalitesi düşük olmasına rağmen önemli sayılabilecek protein kaynağıdır. Okulöncesi çocukları için günlük diyette 6 porsiyon alınması yeterlidir. Tahıl ve türevleri hem en ucuz hem de uzun süreli enerji sağlayan nişasta açısından zengindirler ve bu nedenle ülkemizde kişi ve okul öncesi çocukları başına düşen günlük kalorinin %70-80 kadarı tahıllardan temin edilebilmektedir.
Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri; o ülkenin ticari kapasitesi, kişi başına düşen gelir miktarı ve ortalama yaşam süresi gibi göstergelerden daha önemli bir parametre de çocukların beslenme biçimleridir. Sağlıklı nesiller için çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına önem verilmelidir.