Coronavirüs Psikolojisi
Yazar Sümeyra Aydın • Psikolojik Danışman Ve Rehber • 18 Mart 2020 • Yorumlar:
31 Aralık 2019 tarihinde Çin’de 11 milyon nüfuslu Wuhan şehrinde başlayan ve buradan tüm dünyaya yayılan CORONA VİRÜSÜ, zaman geçtikçe hızla sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerle adeta bir PARANOYA VİRÜSÜNE dönüştü diyebiliriz. Sosyal medya üzerinden hızla yayılan yanlış bilgiler obsesyon ve kaygı bozukluğu yaşayan danışanlarımızın nöbet yaşamasına ve hastalıkların yeniden nüksetmesine sebep oldu.
Ruh Sağlığı Derneğinden yapılan açıklamaya göre, tarih boyunca salgın hastalıklar insanlar için en büyük korkuların başında yer alıyor. Geçmişte toplu ölümlere yol açan bulaşıcı ve salgın hastalıkların büyük acıların yaşanmasına neden olduğu hemen hepimiz biliyoruz.
Şimdi ise gündemde Virüs korkusu (COVİD-19) insanların hayatının seyrini değiştirerek haliyle korku ve paniğe sebep oluyor.
TIPKI VİRÜS GİBİ KAYGI DA BULAŞICIDIR!
Obsesyon yaşayan OKB hastaları zaten mevcut durumumda bir mikrobun bulaşmasından yaşadıkları titizlikle takıntılar yaşıyorken şimdi hızla yayılan virüs haberleri de bu hastaların adeta obsesyonlarını (zihinde sık sık tekrar eden otomatik sağlıksız düşünceleri) besliyor, kişiler Sağlık Bakanlığının uyarılarını dikkate almak yerine, takıntılı bir şekilde sürekli FACEBOOK ,İNSTAGRAM ,TWİTTER üzerinden yanlış bilgi okuyor ve paylaşıyor .
Bilinçsizce sürekli el yıkamaktan elleri tahriş olan kişiler için şimdide gündemde egzama hastalığına yönelik vazelin türü içeren ürünler sürülmeye başlandı. Piyasadaki birçok fırsatçı kişiler insanların bu kaygısını maddiyata çevirmek için yanlış haberlerle insanlara maske ve dezenfektan ürün satışı gerçekleştirdi.
Ülkece zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde lütfen bilinçli şekilde teknolojiyi kullanalım. Ruh Sağlığı Derneği ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalara güvenerek gerekli uyarıları dikkate alalım.
Beynimizi tıpkı bir televizyona benzetecek olursak uydu alıcısından gelen frekansların ekrana görüntüyü yansıttığı gibi bizimde zihnimizden sık sık geçen kaygı ve korku dolu düşüncelerimiz zamanla bedenimizde somatik ağrı ve şikayetlere sebep olabilir. Sürekli şekilde COVID-19 CORONA belirtilerini okuyarak kaygılanıp sık sık gargara yapan birinin boğazı inebilir ya da sürekli temizlik yapan biri için boğazı kimyasal maddeleri solumaktan bir süre sonra tahriş olabilir. Sürekli bedeninizdeki değişimlere odaklanarak bunu bir takıntı haline dönüştürseniz virüsten çok daha tehlikeli fiziksel olmayan ruhsal bir hastalığa kapılabilirsiniz.
Yapmamız gereken oldukça basit; Sağlık Bakanlığı ‘ndan gelen açıklamalara dikkatle uymak ve önlemimizi almak. Bizler insan canlısı olarak ancak irade gücü ile gerekli hijyeni sağlayabilir ve kendimizi kalabalık ortamlardan muhafaza edebiliriz. Burdan sonrası yaratıcaya ait bir alandır.
UNUTMAYIN !
İnsanlık boyunca bizi tehdit eden bir şey her zaman yaşanacak olan tehlikeli olaydan çok daha ürkütücü olmuştur.Zihin size olayı yaşadığınızda yaşayacağınız kaygının ve korkunun hayal dünyasında her zaman daha fazlasını yaşatır. Kendinize kaygı yaşatarak bağışıklık sisteminizi düşürmeyin . Hatırlamakta fayda var ki; araştırmalar stresin egzama, sedef, kurdeşen, saç dökülmesi gibi birçok deri hastalığında etkin rol aldığını gösteriyor.
EVHAMLANMAYIN, PANİĞE KAPILMAYIN ,LÜTFEN YANLIŞ HABER PAYLAŞMAKTAN KAÇININ!!