Covid-19 Pandemisinde Çocuk Kalp Sağlığı
Yazar Ayhan Çevik • Çocuk Kardiyoloğu • 3 Mart 2021 • Yorumlar:
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2019 tarihinde Covid-19 virüsü ile ilişkili hastalığı pandemi olarak deklare etmiş ve o tarihten itibaren tüm dünyada özellikle erişkinlerde hastalığın ölümcül sonuçlarıyla karşılaşılmıştır. Hastalık tüm yaş gruplarında hiç belirti vermeyen klinik durumdan hayati risk oluşturan ve hastanın kaybedilmesine neden olan ağır klinik duruma kadar ilerleyen geniş bir yelpazede ortaya çıkabilmektedir. İleri yaştaki bireylerle kıyaslandığında çocuk ve genç erişkinlerde hastalığın daha az şiddetli formları da tanımlanmıştır. Çocukluk çağında değişik yaş gruplarında dikkat çeken en önemli farklılık ise aktif veya yakın zamanda geçirilen Covid-19 hastalığının tüm vücudu etkileyen ciddi inflamatuar sendrom adı verilen hayat risk oluşturan bir tabloya neden olmasıdır.
Çocuklarda hastalığın seyrini değiştiren ve kalp hastalığı gelişiminde potansiyel risk faktörleri tanımlanmıştır; bağışıklık sisteminin bozukluğu, obezite, çocuğun 1 yaşından küçük olması, daha önce tıbbi tedavi gerektiren kronik hastalığı olması, genetik hastalıkların varlığı, gelişim geriliği olan çocuklar yüksek risk taşımakta olup bu risk faktörlerini taşıyanlar kalp hastalığı gelişimi açısından daha yakından izlenmelidir.
Çocuklarda Covid-19 hastalığı özellikle kalbi ve damarları etkileyebilmektedir; kalbin etkilenmesi durumunda; kalp kası iltihabı, kalp yetersizliği, kalbin besleyici damarları olan koroner arterlerin iltihabi en korkulan komplikasyonlardır. Ayrıca çocuk yaş gruplarında Covid-19 ile ilişkili çok sayıda organ tutulumunun eşlik ettiği çok ağır bir klinik tablo da tanımlanmış olup bu klinik tablo da şok ve hastanın kaybedilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu tablonun erken evrelerinde bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal sıklıkla tespit edilebilir. Bu tablo esnasında kalp başta olmak üzere nörolojik sistem, böbrekler ve vücut kan hücrelerinin dahil olduğu birçok organ hastalığa dahil olmaktadır. Bu nedenle bu belirtiler görüldüğünde kalp hastalığı varlığı açısından mutlaka değerlendirilmelidir.
Çocuk yaş grubunda Covid-19 hastalığının kalbi etkilemesi durumunda ilk belirtileri, göğüs ağrısı, çarpıntı, kalp hızının yüksek olması, solunum sayısının yüksek olması olabilmektedir. Bu bulgular gözlendiğinde EKG, EKO gibi testlerin yanı sıra bazı kan testlerinin alındığı laboratuvar incelemelerinin yapılması gerekmektedir.
Hastalığın tipik seyri esnasında beklenen öksürük, 38 C derece üzerinde ateş yüksekliği, kas ağrıları, burun tıkanıklığı, nefes alıp vermede güçlük, bulantı, kusma, ishal, yorgunluk , baş ağrıları yakınmaları olmakla birlikte hastalığın kalbi etkileyen ağır formlara ilerlemesini beklemeden aynı zamanda bu belirtilerin birden fazlası olması durumunda kalp ile ilgili tetkiklerin yapılması önerilmektedir. Özellikle ateş yüksekliğinin 3 günden fazla devam etmesi durumunda kalp damarlarının da hastalığa katılması ile hastalığın seyri daha ağır olabilmektedir.Bu durumda ateş yüksekliğinin sebat etmesi ve başka sebep olmadığında Covid ile ilişkili kalp hastalığı açısından tetkik edilmesi gereklidir.
Hastalığın seyri esnasında kalp ve damar hastalığı açısından klinik takip gereklidir. Covid-19 hastalığının çocuklarda seyri esnasında sıklıkla tespit edilen kalp kası iltihabi, kalp kapakçıklarının iltihabi, kalp zarının iltihabı, kalp pompa fonksiyonunun bozulması, ritim bozukluklarının gelişmesi ve ani olarak genel durumun bozulması kardiyolojik açıdan tetkiklerin yapılmasının yanı sıra hastalığın seyri esnasında kalp ve damar hastalığı açısından yakın takibin devamı gerekmektedir.
Özellikle risk faktörü taşıyan çocuklar; doğumsal ve edinsel kalp hastalığı olan çocuklar, bağışıklık bozukluğu olan çocuklar, daha önceden mevcut olan kronik akciğer hastalığı olan çocuklar, 1 yaş altındaki sağlıklı çocuklar, obeziteye sahip çocuklar, diyabet nedeni ile takip edilen çocuklar belirti ve bulguların silik olması durumunda dahi Covid-19 ‘a yönelik tanı testleri ile birlikte kardiyolojik değerlendirme testlerinin yapılması gerekmektedir. Hastalığın kalp ve damarları etkilemesi durumunda bir hastane ortamında yatırılarak damar yolu ile uygun ilaçların başlanması ve bu sırada kalp fonksiyonlarını bozulmasını engelleyen tedavi tedbirlerinin de alınması gereklidir.