Covid-19 ve İlişkiler
Yazar Özgür Yıldız • Psikolog • 10 Nisan 2020 • Yorumlar:
Virüs tedbirleriyle yaşamaya çalışmak ister istemez hayatlarımızı zorlaştırıyor. Birbirinizi ne kadar severseniz sevin sürekli aynı ortamda kalmak bir süre sonra beraberinde belli problemleri de getirecektir. Böyle durumlarda ilişkinizi, sevginizi sorgulamaya başlayabilirsiniz. Dünya olarak içinde bulunduğumuz süreç olağan dışı bir durum. O yüzden ilişkinizden ya da sevginizden şüpheye düşmeyin.
Eşler ya da çiftler olarak birbirinizden bağımsız vakitler yaratın kendinize. Gün içerisinde sürekli birlikte dip dibe olmak bir süre sonra hem sizi hem de ilişkinizi yıpratıp sorgulanabilir hale getirecektir. Bu yüzden gün içerisinde ayrı odalarda kendinize ait zamanlar yaratmaya çalışın. Karantina günlerinde hem kendinizi hem de ilişkinizi güçlü kılabilmek için bu davranışlara özen göstermeye çalışın. Unutmayın ki bu günler geçecek ve sizler yine mutlu çiftler olarak hayatlarınıza devam edeceksiniz.
Evde kalmaya çalışırken bizi en çok yoran şeylerden birisi de sürecin genel kontrolünün tam anlamıyla bizde olmaması. Bunu biraz daha açmak gerekirse hemen hemen herkesin bir şekilde zamanla ilgili planları mevcuttur. İş toplantıları, eğitimler, görüşmeler, düğün, nişan gibi süreçler. Bunların birçoğu tarihleri ve planlaması önceden belli olan eylemler. Şuanki süreçte, yakın tarihlerde bu tarz etkinlikleri olan kişiler ekstra bir panik ve karamsar hava etkisine girmiş olabiliyorlar. Çünkü planlanılan şeyleri yetiştirememek, ertelemek ya da iptal etmek zorunda kalabiliyorlar. Aslında genel sıkıntı insanların kendi oluşturdukları zaman çizelgesinin doğru olduğuna güvenip kontrolleri dışında ilerleyen sürece müdahale edememeleridir. Çünkü bireyler kendi kafasında planladıkları, doğru olduğunu düşündükleri eylemleri uygulayamadığı için bir şeylerin eksik, yanlış ya da kötü olacağını düşünüyorlar. Bu düşünce de kişiyi sürekli depresif bir ruh haline bununla beraber gittikçe artan bir paniğe sürüklüyor.
Bu süreçte insanların elinde olmadan yaptığı hatalardan birisi de sürekli virüsle ilgili gündemi takip etmek. Gerek sosyal medya gerekse radyo ve tv kanalları üzerinden virüsle ilgili haberler, yayınlar, rakamlar, veriler vb. birçok bilgi ister istemez insan üzerinde olumsuz hava yaratıyor. Sürekli “Bugün kaç yeni vaka var? Test sayısı ne kadar oldu? Ölü sayısı ne kadar arttı?” gibi soruları kendimize sorup rakamları takip etmek insanı panik havasına sokabiliyor. Bu duruma maruz kalmamak için mümkün mertebe doğru bilgiye günde bir kez ulaşabilmek yeterli olacaktır. İlgimizi ne kadar virüs gündeminden uzaklaştırırsak üzerimizde yaratacağı panik durumundan da o kadar uzaklaşmış oluruz.
Peki gündemi değiştirince ev içerisinde neler yapmalısınız?
Evde kalmak zorunda olduğunuz karantina günlerinde , devam ettirebildiğiniz kadar günlük rutinlerinizi uygulamaya çalışın. Uyku düzeninizi bozmadan yine aynı saatlerde uyuyup uyanmaya özen gösterin. Gün içerisinde evde de olsanız kıyafetinize, kişisel bakımınıza özen gösterin. Temiz, ütülü sizi iyi hissettirecek şekilde giyinmeye çalışın. Ev içerisinde imkanlar dahilinde sporunuzu yapmaya çalışın. Arkadaşlarınızla görüntülü görüşmeler gerçekleştirin. Bu görüşmelerinizde birlikteyken yaptığınız gibi çayınızı kahvenizi içebilir ya da üzerine konuşabileceğiniz konularınızı tartışabilirsiniz. Kendinize hobiler, yeni uğraşlar edinmeye çalışın. Size keyif verecek anlar yaratın. Kitap okumak, film seyretmek, yazılar yazmak, sanatsal yeteneklerinizi ortaya çıkarmak gibi. Yine bu süreçte ruhunuza iyi gelebilecek aktiviteler edinebilirsiniz. Meditasyon, yoga gibi aktiviteler ya da manevi anlamda sizi rahatlatacak eylemler yapabilirsiniz. Buna ister maneviyatınızı güçlendirmek deyin isterseniz de ruhunuzu iyileştirmek! Size iyi geldiğini düşündüğünüz çalışmaların sayısını arttırmaya çalışın. Bu süreci ruhunuza, bedeninize uyguladığınız bir detoks zamanı gibi düşünün. Size iyi gelen duygu ve davranışları arttırarak, kötü gelen davranışlardan, düşüncelerden uzaklaşmak...