D vitamini moda mı, gerçek mi?
Yazar Ali Kutlu • Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Doktoru • 16 Eylül 2017 • Yorumlar:
Neredeyse ilk basamaktan itibaren tüm sağlık hizmetlerinde D vitamini bakmadan yakanızı bırakmıyorlar.
Gelmişken birde D vitamini bakalım... Biz doktorlar da kendi aramızda tartışıyoruz; Bu laboratuar sonuçların da bir problem mi var? Herkesin D vitamini neden düşük çıkıyor?
İlaç sektörünün bize bir oyunu mu? Kitlesel bir sağlık problemiyle mi karşı karşıyayız?
D vitamini vücudumuz için temel maddelerden olup aslında bir hormondur. Dışarıdan ancak küçük bir kısmını alabildiğimiz, büyük bölümü deriden güneş ışınları vasıtasıyla oluşturulabilen bir madde.
Son yıllarda yüzlerce geni etkilediği tespit edilmiş olup etkileri hakkında sürekli yeni şeyler öğreniyoruz.
Türkiye’de halkın neredeyse yüzde 70 inde D vitamini eksikliği bulunmuş. Halkımız D vitaminini genel olarak kemik erimesiyle ilişkilendirir. Vücudumuzun kanserle savaşında da gereklidir. D vitamini düşüklüğü olanlarda meme, prostat, kolon kanseri oranlarının 3-4 kat yüksek olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
D vitamini eksikliğiyle kalp krizinden ölüm, kalp yetmezliği, kalp damar hastalıkları ve yüksek tansiyon arasında ilişki gösterilmiş.
Eksiklik derinleştikçe yorgunluk, kas güçsüzlüğü, yaygın vücut ağrıları ve gece krampları baş gösteriyor.
Özellikle çocukluk çağında oluşan D vitamini eksikliğinin etkileri yetişkinlere göre daha ağır sonuçlanıyor. Küçük çocuklarda yürüme gecikmesi, kas güçsüzlüğü, göğüs kafesi ve kemik şekil bozuklukları, bacaklarda eğrilik, gelişebiliyor.
D vitaminiyle ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesinde 850 çocuk ile yapılan araştırmada çocukların hemen hepsinde yaz ve kış ayları içinde D vitamini eksikliğine rastlanmış. Her ne kadar daha az güneş alan kuzey bölgelerinde D vitamini eksikliği sık rastlansa da Antalyalıların yarısında bile bu tehlike söz konusu.
D vitamini gıdalardan az miktarda alınır, bunlar balık, doğal süt ve yoğurttur. Yüzde 90'ını güneşten alırız.
Bu nedenle İskandinav ülkeleri gibi kuzey ülkelerinde düzenli D vitamini takviyesi sağlık politikası haline gelmiş olup hem ilaç olarak hem de süt ekmek gibi gıdalara katılarak devlet eliyle geniş kitlelere kullandırılmaktadır.
Güneşten en etkili yararlanma şekli nedir?
Özellikle saat 10.00 ile 15.00 arasında kollar ve bacaklar güneş ışığına temas edecek şekilde haftada 3-4 kez 10-15 dakika (esmer tenli ve şişmanlarda 30 dakika) kremsiz güneşlenme en uygun güneşten yararlanma şeklidir.
Örtünmek güneşten yararlanmaya engel değildir. Öğlen saatlerinde el ve yüzden 15 dakika direk güneş ışını almak o günkü ihtiyacı karşılar. Camdan ultraviyole B ışınları geçmediği için cam arkasından güneşlenme D vitamini yapımı için etkili değildir.
D vitaminin fazlası A,E ve K vitaminleri gibi vücutta depolanıp toksik etkilere yol açabilir. Bu nedenle ölçülü bir vitamin takviyesi ve tedavinin bir doktor tavsiyesiyle uygulanması uygundur.
Lakin doktora gidecek vaktimiz yok diyorsanız yetişkinler için kış ayında D vitamini ampullerinden 1 ampul çocuklar için yarım ampul 2 veya 3 kez 2-3 ay arayla kullanılabilir. Özellikle yaygın kas kemik ağrıları olan bayanlarda vitamin takviyesini takiben haftalar içinde şikâyetlerin gerilemesi D vitamini eksikliğini destekler.
Ampulün fiyatını merak ettiyseniz 1 dolardan biraz ucuz. Reklamını bile yapmaya değmez.
D vitamini hakkında belki de çok az şey biliyoruz. Neredeyse hepimizde eksik. Acaba süte ekmeğe katsak ülkemizde de bir şeyler değişir mi?