D Vitamini: Önemi ve Kaynakları

Yazar Hanife OdabaşıDiyetisyen • 1 Kasım 2021 • Yorumlar:

Son zamanlardaki genel kabule göre daha çok işlevli bir hormon veya hormon öncüsü olarak görülen D vitamini, vücudumuzdaki pek çok metabolik işleyişe de dahil oluyor. Özellikle iskelet sisteminde bir anahtar gibi rol aldığı bilinmektedir. Kemik sağlığında etkin bir rol oynamasının yanında kemiğin kalitesini de belirlemesi nedeniyle kanser, fibromiyaji, kas-iskelet sisteminde kronik ağrılara yol açabilir. Ayrıca otoimmun, kardiyovasküler ve nörolojik sistemleri de etkiler.

Üst ve alt solunum yollar enfeskiyonlarında D vitamininin aktif rol aldığı bilinmektedir. Pandemi döneminde yapılan 27 araştırmanın incelendği bir meta analiz çalışmasında D vitamini eksikliği  olanların hastanede yatış süresinin uzadığı gözlenmiştir.  

Rikets, osteomalasia, hipofosfatemi (ailesel veya ikincil hastalık olarak), renal osteodistrofi ve  kortikosterod kaynaklı osteoporoz gibi hastalıklar D vitamini ile ilişkilidir.  

2021 yılı Şubat ayında yapılan araştırmaya göre D vitamini seviyesi düşüklüğü Tip-2 diyabet ve insülin  direnci riskini arttırmaktadır. D vitamini seviyesi düşük olanlarda bel çevresi ve BKI ölçüleri yüksek  gözlenmiş. İnsülin direncini önlemek için D vitamini seviyesi ortalama 25 nmol/L olmalıdır.  

Hücre farklılaşması ve çoğalmasında etkin olduğu için kanser hücrelerinin apoptozis (hücre ölümü)  uyararak kanser gelişim riskini önler. Sedef hastalığı tedavisinde de etkilidir.  

D vitamininin birçok faydası olmasına rağmen dünya çapında eksikliği çok yaygın görülür. Serum 25- dihidroksi vitamin D seviyesinin 12 ng/mL altında olması 'D vitamini eksikliği' olarak  tanımlanmaktadır.  

Temel kaynağı güneş ışığıdır. Günde minimum 15-30 dakika güneş ışığı almak yararlı olacaktır. Avuç  içleri yukarı bakacak şekilde ön kollardan güneş ışığı alımı sağlanmalıdır. Değişen iklim koşulları  nedeniyle güneşin sadece yararlı ışınlarına değil aynı zamanda zararlı ışınlarına da maruz kaldığımıza  değinmek gerekir. Yaz aylarında koruyucu sürmeden uzun süre güneşin altında kalmak cilt kanserine  gidecek derecede olumsuz sonuçlar doğurabilir. Kışın bile güneşli günlerde koruyucu kullanımı  önerilmektedir. Her şey kararında güzel, önlem alıp gerektiği kadar faydalanmak yeterli olacaktır. 

Besinsel kaynakları ise yumurta, süt ürünleri, sardalya, somon, uskumru ve ton balığı benzeri balıklar,  balık karaciğeri, balık yağı, peynir, tereyağı, karaciğer, yeşil mercimek, nohut, yulaf ezmesi ve  mantardır. Ancak bu besinsel kaynaklarla ihtiyaç tamamen karşılanamıyor ayrıca özellikle kış  aylarında güneşten yararlanma ihtimali çok düşük oluyor. Bazı ülkelerde süt, peynir, meyve suyu,  kahvaltlık gevrek ve yağlar D vitaminince zenginleştiriliyor.  

Düzenli kan tahlili kontrolleri sağlanarak çok fazla eksikliğin görüldüğü durumlarda doktor  tavsiyesiyle takviye alımı da ihmal edilmemelidir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)