Davranışsal Uyku Eğitimi Yöntemleri ve Olası Zararları
Yazar Simge Kaya Kabukçu • Çocuk Gelişimi • 3 Haziran 2021 • Yorumlar:
Uyku eğitimleri nasıl ortaya çıktı?
18. yüzyıldaki sanayi devrimi ile birlikte uzmanlar annelere ağlayan bebekleri her defasında kucağa almamaları ve erken yaşta oda ayırma vb. tavsiyelerde bulunmaya başlamıştır. Bu durum II. Dünya Savaşı ile birlikte artmıştır çünkü kadın sadece çocuk bakımından sorumlu bir birey değil aynı zamanda harika bir tüketici adayıdır (Elkind, 2011).
Uyku, ebeveynleri en çok zorlayan konulardan birisidir. Çünkü ebeveyn gece uyanmazken bebeğin normal ve sağlıklı kabul ettiğimiz gece uyanmaları vardır. Bizim normalimiz ile bebeklerin normali aynı anlama gelmez. Bu yüzden bazen bebeğimizin uykularında sorun var gibi düşünürüz.
Ya da gerçekten bebeğimizin normal ve sağlıklı uyanmalardan daha sık uyanması veya kısa gündüz uykuları vardır ve bitkin, yorgun ve uykusuz annelere ‘Uyku Eğitimleri’ bir mucize gibi sunulur. Vaat edilen şeyler ise, gece boyu deliksiz mışıl mışıl uykulardır. Uyku eğitimleri gerçekten de kısa sürede sonuç verebilir fakat bebeğin öğrendiği şey gerçekten uyumak mıdır? Bunu tartışacağız. Fakat tam tersi bebek davranışsal uyku eğitime aşırı tepki de verebilir.
İyi haber şu ki, bebeğinize sağlıklı uyku kazandırabileceğiniz tek yol davranışsal uyku eğitimleri değildir.
CRY İT OUT YÖNTEMİ
Bu yöntem Dr. Marc Weissbluth tarafından ortaya atılmıştır. Ailelere gündüz 1 saat, gece için saat süresi olmaksızın bebeği tek başına odada bırakmayı ve hiçbir durumda içeri girmemeyi tavsiye eder.
FERBER YÖNTEMİ
Dr. Richard Ferber tarafından bulunmuştur. Bu yöntemde bebek yine ağlamaya bırakılır. Fakat Ferber ‘kontrollü ağlatma’ yöntemini tavsiye eder. Bebek odada yalnız bırakılır, belirli dakikalarla içeri girilir fakat bebek kucağa alınmaz ve sakinleşmese dahi ebeveyn tekrar dışarı çıkar.
TRACY HOGG-YATIR KALDIR
Tracy Hogg bir bebek hemşiresidir. Bulduğu yatır-kaldır yönteminde bebek sakinleşince beşiğe bırakılır ağlayınca kucağa alınır. 50-60 kez yapsanız da bebek uyuyana dek bu devam eder. Bu yöntemde bebek asla tek başına ağlamaya bırakılmaz. Bu açıdan diğerlerinden daha yumuşak bir yöntemdir.
KİM WEST-SANDALYE UZAKLAŞTIRMA YÖNTEMİ
Bu yöntemde bebeğin yatağının yanında oturarak, kontrollü bir şekilde uzaklaşma esas alınır. İlk üç gün sandalye beşiğin yanında durur. Bebek çok ağlarsa ebeveyn sakinleştirir ve yerine bırakır. Ardından sandalye her geçen gün giderek beşiğin yanından uzaklaştırılır ve 7. Gün sandalye odanın dışında durur.
UYKU EĞİTİMİNDEKİ RİSKLER
Uyku eğitimi yöntemlerini savunan ve uygulayanlar bebeklere ‘uykuyu sevdirdiklerini’ ‘uykuyu öğrettiklerini’ savunurlar. Oysa ki uyku, regülasyondan ayrı düşünülemez. Bir bebeğin nörolojik/fizyolojik/biyolojik olarak kendi kendini sakinleştirmesi (regülasyon) beş yaşına kadar mümkün değildir. Uyku eğitimi alan bir bebek mucizevi bir şekilde bu yeteneği kazanmaz, öğrendiği şey daha basittir: ‘Yardımıma kimse gelmiyor’.
Saydığımız uyku eğitimi yöntemlerinde bebeğin ihtiyacının gözetilmediğini ve sinyallerinin dinlenmediğini görmüşsünüzdür. Oysaki bebeğin sinyallerini dinlemek ve ihtiyacı olduğu her an sakinleştirmek onun hayatının ilk dönemleri için oldukça hayati ve önemlidir. Daha sonra self-regülasyon becerisini kazanabilmesi adına şimdi sakinleşme ihtiyacının karşılanması gereklidir.
Diğer yandan anne-baba olarak uzun vadedeki amaçlarınız nelerdir? Onun nasıl bir insan olmasını istiyorsunuz? Size güvenmesini, çocuğunuzla yakın ilişkiler kurabilmeyi, özgüvenli bir birey olmasını, empatiyi öğrenmesini istiyorsunuz değil mi? Oysa ki bu yöntemlerde bebeğinizle uyku öncesi göz teması kurmayarak, donuk bir ifade takınarak ve ağlasa da yanına gitmeme ya da bebeğinizi hemen sakinleştirip odadan çıkarak ona öğrettiğiniz şey nedir?
Eğer uyku saatini savaşa çevirirseniz belki kazanırsınız. Fakat kaybeden bebeğiniz olur. Üstelik sadece yatma zamanında değil, gelecekte de kaybeder.