Değişimi Ne Kadar İstiyorum?

Değişmeyen tek şey değişimdir. Kimi zaman yeni şeyler heyecan verici olabilirken, kimi zamansa ürkütücü gelebilir. Bazen mutluluki tüm bedenimizle ve benliğimizle hissettiğimiz tek şey iken, bazen derin endişeler kaplar içimizi. Tüm bunlar bir araya geldiğinde hissedilen kontrolsüzlük ve çaresizlik gündelik yaşamdaki işlevselliği olumsuz yönde etkileyebilir. Bu zamanlarda derin bir nefes alıp düşünmek iyi gelebilir. Belki de bir şeyleri değerlendirmek için en uygun zamandır.

Kontrolsüzlük ve çaresizlik hissi kimilerini bu değişim için motive edebilirken kimileri için motivasyon kırıcı olabilir. Hem kendi kendimize hem de bireysel psikoterapilerle, değişmesi istenilen konular hakkında konuşulması ve düşünülmesi elbette ki oldukça kıymetli. Değişim istenilen konunun yargılanma ve anlaşılmama endişesi olmadan paylaşabilmek bile değişimi başlatabilen en kuvvetli güçlerden birisidir. Bireysel psikoterapide, oluşturulan güvenli terapi ortamıyla birey kendisini rahatça ifade edebilir ve terapistiyle beraber farklı alternatifleri düşünebilir. Ancak bazen, değişimde daha farklı şeylere ihtiyaç duyulabilir. Yüzme örneği üzerinden ilerleyelim. Yüzmek için nelere ihtiyaç duyulur? Uygun bir mayo, havlu, yüzme bilgisi, yüzmede iyi değilsek destekleyici kolluk veya simit, vb. Bu ihtiyaçlar listesi tercihlere göre daha da kısalabileceği gibi daha da uzatılabilir. Listeyi ihtiyaçlarımıza göre düzenlediğimizi varsayalım. Yüzmek için hazırız. Ve denizin /havuzun kıyışan geldik. Tüm bu hazırlıkla yüzmek için suya atlamak bazen çok kolay olabilirken, bazense zordur. Hazırlıklarla kendimizi kıyıda kalmış gibi hissedebilir ve sorgulamaya başlayabiliriz: Peki, ne oldu şimdi?

Tıpkı yüzmeye hazırlanmak gibi, değişimde başlı başına bir süreçtir. Bu sürecin uzun olma ihtimali her zaman vardır. Bireysel terapilerde, süreç içerisinde danışan ve terapisti arasında kurulan ilişki oldukça önemli. Ancak, daha da önemli olabilecek şeyler var ki bunlar üzerinde kafa yormak süreci anlamlandırmada faydalıdır. Bunlar: Motivasyon, İstek ve Gönüllülük. Bunlar hakkında konuşmadan değişim sürecini başlatmak tamamen yanlış değilken konuşulmadan sürece başlanması ileride bir takım aksamalara neden olabilir.

Değişim istenilen zamanlarda şu sorular yolu aydınlatmada yardımcı olabilir:

• Değişim için ne kadar motivesin?

• Değişimi ne kadar istemektesin?

• Bu değişim/değişimler için ne kadar gönüllü olabilirsin?

Sorular önemli. Cevaplar önemli.  Cevaplarda dürüst olmak ve onları kabul etmek oldukça kıymetli. Bireysel terapilerle, bu sorulara yanıt bulmaya çalışırken kişiler bireysel mücadelelerinde yeni bakış açıları kazanabilir. Bireyler, kendilerine uygun baş etme yöntemlerini bulabilir ve psikolojik sağlamlıklarını geliştirebilirler.

Unutmayın ki değişim bir noktada cesareti gerektirir. Hepimiz hayatlarımızda pek çok şeyin değişmesini isteyebiliriz, ancak sadece bazılarımız bunun için cesaretle adımlar atabilir.

Değişime doğru cesaretle adım atmanız ümidiyle.