Değişimi Seçmek
Yazar Ümit Yener • 8 Kasım 2024 • Yorumlar:
Kişi bugüne kadar bir şekilde toplumun, kültürün, ailesinin öğrettiğini belki dayattığını yaşadı. Az insan kendi özgür iradesini fark etti, onu besledi, yaşamında kendi çizgilerini belirleyebildi. Çoğunluk insan ise kader demeyi tercih etti. Peki kader dediklerimizin hepsi kader mi?
İnsan kendi zihinsel süreçlerini, düşüncelerini dışarıdan bakar gibi gözlemleyebilir. İnsanın Anlam Arayışı kitabının yazarı Victor Frankl, Nazi kamplarında başına gelenleri, düşüncelerini gözlemlemiş ve bu duruma vereceği tepki yelpazesini keşfetmiştir. Başımıza gelen olaylara tepkimizi vicdanımızın rehberliğinde özgür irademiz ile biz seçeriz.
Hayatının sorumluluğunu alan etkin insanların davranışları; duygulara, koşullara, olaylara değil bilinçli değerlere dayanır. Yaşamımızı olaylar, duygular, koşullar yönetiyorsa ya bilinçli bir şekilde ya da ihmal sonucu sorumluluktan vaz geçip yetkiyi bunlara vermişizdir. Sorumluluk almayan, edilgen insan ise duygulardan, koşullardan, olaylardan etkilenir, hava iyiyse o da iyidir, insanlar ona iyi davrandıysa iyidir. Ancak sorumluluk alan insan, hava iyi de olsa kötü de olsa kaliteli iş çıkarmaya emek sarfeder.
Sadece kendi davranışlarımız üzerinde direk denetimimiz vardır, diğerlerinin davranışları üzerinde ise ancak dolaylı denetimimiz vardır. Doğal afetler, savaşlar, geçmişimiz… üzerinde ise hiçbir denetimimiz yoktur. Sorumluluk alan insan sadece kendi davranışlarına odaklanarak diğerlerini dolaylı etkiler. Sorumluluk alan insanlar değiştirebileceklerine, sorumluluk almayan insanlar ise değiştiremeyeceklerine odaklanırlar, suçlarlar ve en sonunda çaresiz hissederler.
Kişi bugün böyleysem bunun nedeni yaptığım seçimler demedikçe, başka seçeneği seçiyorum diyemez. “Ben buyum, böyle yaratılmışım”, “keşke eşim daha sabırlı olsa” diyen kişi edilgen olmayı seçmiştir. Sorunun dışarıda olduğunu düşünür. Etkin insan ise “keşke eşim daha sabırlı olsa” demez, “daha sabırlı olabilirim, daha sevecen olabilirim” der. Unutmayın, sadece kendi davranışlarınız üzerinde denetiminiz vardır. Hz. Yusuf ömrünü abilerini, Züleyha’yı suçlamakla mı geçirdi? Kendine odaklanıp sonra Mısır’ı yönetmeyi seçti.
Sevmek bir eylemdir, sevgi ise sevmenin ürünüdür. Sevme eylemini yapmadan sevgiyi beklemek anlamlı mıdır? Koşulsuz sevmeye çalışabilir ve destek verebilir, böylece eşine de buna karşılık verebilmesi için fırsat yaratmayı seçebilir. İyi bir dinleyici olmak, iyi bir eş olmak, iyi bir çalışan, iyi bir öğrenci olmak için önce bunları olmayı seçmek, değişimi seçmek gerek. Etkin insan mutlu olmayı seçer ve mutluluk ardından gelir, önce seçmek gerek.
Bazen seçimlerimiz istenmeyen sonuçlara yol açar. Hata etmişizdir ama onları geri alamayız. Etkin insan hatasını kabul eder, dersini alır, yoluna devam eder. Sözün özü, bize zarar veren çoğunlukla olayların kendisi değil olaylara verdiğimiz tepkidir. Bize ağır zarar veren olaylar da yaşayabiliriz. Öncesinde karakterimizi bilinçli değerler üzerine temellendirdiysek bu zorlu durumlardan daha güçlenerek çıkabiliriz. Zor durumlar paradigma değiştirir, kişi kendini, diğerlerini, dünyayı yeni bir bakış açısıyla görür, yaşamın kendisinden ne istediğini keşfe çıkar.
Eğer bu değişim yolculuğunu tek başınıza yapmakta zorlanırsanız bir uzman ihtiyacınız olan desteği sağlayacaktır. Değişmeyen tek şey değişimdir. Sevgiyle kalın…
Kaynak: Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, S. COVEY.
Psikolog Ümit YENER