Deprem ve Ruh Sağlığı
Yazar Gökçe İpeklioğlu • 13 Şubat 2023 • Yorumlar:
Deprem felaketinin ülkemizi kasıp kavurduğu bugünlerde ülkece unutamayacağımız günler geçiriyoruz. Bir yandan an be an haberleri takip ederken bir yandan da elimizden gelen her türlü desteği göstererek afet bölgesine yardım sağlamaya çalışıyoruz. Toplum olarak yaşadığımız bu zorlu günlerde hem afet bölgesindeki vatandaşlarımıza destek olmak hem de kendi ruhsal sağlığımızı gözetmek adına yapabileceğimiz birkaç şey var.
Öncelikle afet bölgesinde olun ya da olmayın deprem haberini aldığınızda yoğun tepkiler vermiş ( ağlamak, bayılmak gibi) ya da tepkisiz kalmış olabilirsiniz. Bu tür normal olmayan olağan dışı durumlarda bireylerin verdikleri anormal tepkiler normaldir. Kendinizi verdiğiniz ( ya da veremediğiniz) tepkilerden dolayı suçlu hissetmeyin. Zihninize yaşadığınız veya tanık olduğunuz olağandışı durumu kavraması için zaman tanıyın.
Eğer deprem bölgesinde değilseniz gerekli yardımları ve paylaşımları yaptıktan sonra günlük rutinlerinize dönmeye çalışın. Deprem bölgesinden gelen haberleri takip etmek hepimiz için önemli ancak bütün gün başka bir şey yapmadan görüntülere maruz kalmak orada bulunmasanız bile travmatize olmanıza sebep olabilir. Depremzedelere en iyi şekilde yardım edebilmek için öncelikle kendi sağlığımızı korumalıyız. Aynı şekilde çocuklarınızı televizyonlardan ve sosyal medyadan olabildiğince uzak tutmaya çalışın. Yine de çocuklar etraflarında yaşanan olayları anlamaya çalışacak ve size sorular soracaklardır. Bu durumda çocuklarınızdan depremi saklamak yerine kısa ve yalın yanıtlarla meraklarını giderebilirsiniz.
Deprem anını, depremle ilgili travmatize edici görüntüleri ( özellikle enkazdan çıkarılma anlarını) sosyal medyada paylaşmayın ve paylaşılan görüntüleri daha fazla yaymamaya çalışın. Hepimiz oradaki olaylardan haberdar olmaya çalışsak da bu görüntüler depremi yaşayan vatandaşlarımız için çok büyük bir acının ve kaybın hatırlatıcısı. Medyada var olacak bu görüntüler belki de kendilerini yıllarca iyileştirmeye çalışacak bu vatandaşlarımız için sürekli tetiklenecekleri bir ortam yaratıyor.
Son olarak, deprem bölgesindeki gönüllü meslektaşlarımız var gücüyle vatandaşlarımıza psikososyal destek sağlamak için çalışıyorlar. Bu noktada yapılan ilk uygulama Psikolojik İlk Yardım oluyor. Psikolojik İlk Yardımda; güvenlik, sükunet, diğerleriyle bağ, umut ve kendine yeterli olma gibi özelliklerin olduğu bir ortam yaratılır ve bu sayede afet mağduru vatandaşlarımızın deprem sonrasında yaşadıkları duygusal ağırlık ve şok azaltılmaya çalışılır. PİY meslektaşlarımızca uygulanıyor olsa da içeriğindeki uyarıları dikkate alarak iletişime geçeceğiniz depremzede vatandaşlarımıza doğru bir yöntemle yaklaşabilir ve onlara içinde bulundukları bu yoğun duygusal süreçte en doğru şekilde destek olabilirsiniz.
PİY’ de yapılması gerekenler;
● İlk olarak depremzedenin temel ihtiyaçları ve gerekliyse tıbbi ihtiyaçları karşılanır. Ardından yapılan afet çalışmaları hakkında kısa, doğru ve sürekli bilgi akışı sağlanır (güvenlik).
● Sıcak ve dostane şekilde yaklaşılır, depremzede konuşmak ve duygularını anlatmak istiyorsa bölünmeden dinlenir. Anlatmak istemiyorsa soru sorularak ısrar edilmez (sükunet)
● Depremzedelerin yakın arkadaşları, aileleri ve sevdikleriyle bir arada bulunmasına ve ilişki kurmalarına yardım edilir ( diğerleriyle bağ)
● Kendi ihtiyaçlarını karşılamada kendini yeterli hissetmesi için ( gerçekten yeterli güce sahipse) cesaretlendirilir ve teşvik edilir ( kendine yeterli olma).
● Yardım organizasyonları ve faaliyetleri hakkında bilgi verilir, yardıma nasıl ulaşabileceği anlatılır. Son olarak kişiler farklı ihtiyaçlarını belirttiklerinde bu ihtiyaçlara ulaşabilecekleri kaynaklar anlatılır ( umut).
PİY’ de yapılmaması gerekenler;
● Depremzedeler öykülerini anlatmaya, özellikle kişisel detaylara girmeye zorlanmamalıdır ( sükuneti azaltır).
● “ Her şey yoluna girecek” gibi basit güvenceler verilmemeli, ne yapacağı ya da nasıl hissedeceği dikte edilmemelidir. Depremzedelere ‘neden bu olayı’ yaşadıklarına dair onların kişisel davranışlarına ya da inançlarına yönelik olan bir fikir dile getirilmemelidir (öz yeterliliği azaltır)
● Son olarak asla tutamayacağınız sözler vermeyiniz ve her türlü desteğe ihtiyaç duyulan bu günlerde var olan hizmetleri ve kurtarma aktivitelerini depremzedenin yanında eleştirmeyiniz ( umudu ve sükuneti azaltır).
Millet olarak hepimize geçmiş olsun. Yaralarımızı hep beraber saracağız.