Depresyon

Yazar Ebru Öztepe YavaşcıPsikiyatrist • 17 Eylül 2022 • Yorumlar:

Depresyon, çökkünlük hastalığı demektir. Depresyon ruh sağlığı hastalıkları arasında bilinen en eski ve en sık görülen hastalıktır.

Her Mutsuzluk Depresyon Değildir.

Depresyonla eş anlamlı tanımlar ve durumlar, moral bozukluğu, keyifsizlik, isteksizlik, iç sıkıntısı, üzüntü ve ağlama hali şeklindedir. Fakat herhangi bir olay veya durum karşısında ya da aklımızdan geçen bir düşünce sonrası üzüntü, endişe, mutluluk ve benzeri şeklinde duygusal katılımımız olur. Bunlar aslında olması gereken normal duygulardır. Her daim kendimizi iyi hissetmemiz mümkün değildir. Mesela bir yakınımızı kaybettiğimizde elemli, ve üzgün olabiliriz. Bu şekilde hissetmek de normaldir. Peki bunu ne zaman normal kabul etmemeliyiz. İçinde bulunduğumuz duygudurumdan dolayı yaşam kalitemiz bozuluyor ve bu bir süredir devam ediyorsa normal değildir.

Depresyonun Nedenleri Nelerdir?

Uzun yıllar boyunca depresyon sadece psikolojik bir rahatsızlık olarak görüldü. Çevresel etmenlerin ve gelişim sürecinde yaşanılan örseleyici olaylar üzerinden açıklanmaya çalışıldı. Fakat sonrasında fiziksel bir hastalık için aynı ilacı kullanan hastaların çoğunda çökkünlük saptanınca bu işin içinde biyolojik mekanizmalarında etkili olduğu düşünülerek bu mekanizmalar araştırılmaya başlanıldı. Depresyonda genetik yatkınlıkta üzerinde durulan diğer bir nedendir. Fakat özellikle depresyonda etkili bir gen de bulunamamıştır. Stresde depresyonda etkili çevresel bir faktördür. Genetik ve stres el ele verip depresyonun biyolojik mekanızmasını tetiklemektedir. Tabi depresyon ne sadece sosyo-psikolojik bir hastalık ne de biyolojik bir hastalıktır. Aslında birçok nedenin bir araya gelmesiyle oluşan bir beyin hastalığıdır.

Birde bazı fiziksel hastalıklarda da depresyon görülebilir. Anemi, tiroid hastalıkları (hipotiroidi), diyabet, vitamin b12 eksikliği gibi. Bunlarda dikkat edilmeli ve gözden kaçırılmamalıdır.

Başka bir hastalığın tedavisi için kullanılan ilaçlara bağlı da oluşabilir. Bunun için hastalar kapsamlı bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu da ancak bir uzman tarafından yapılabilir.

Depresyonda Olduğumuzu Nasıl Anlarız?

Depresyon tanısı bir uzman tarafından konulabilir. Depresyon, anhedonia dediğimiz ilgi kaybı, azalması/ zevk alamama, çökkün bir duygudurum, enerji kaybı, suçluluk duyguları, yetersizlik düşüncesi, karar vermekte zorlanma, dikkat ve konsantrasyonda azalma, unutkanlık, düşüncelerin ve hareketlerin yavaşlaması, ölüm düşünceleri, uyku ve iştah bozuklukları gibi belirtilerle giden bir tablodur. Bu belirtilerin en az 2 hafta ve hemen hemen hergün gün boyu sürmesi gerekir. Psikiyatrik hastalıkların tanısında olmazsa olmazsa kriterlerden biri de bu belirtilerin kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde bozmasıdır.

Depresyon Önemli Bir Hastalık mıdır?

Depresyon tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Depresyon tedavi edilmezse kronikleşebilir. En önemli ve en kötü sonucu intihardır. Ciddi yetiyitimine neden olan bir hastalıktır. Dünya sağlık örgütünün yaptığı açıklamalara göre, tüm dünyada 121 milyon insanı etkilemektedir. Tüm dünyada en fazla iş gücü kaybı ve yetiyitimi yapan hastalıklar arasında yer almaktadır.

İntihar İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ölmek istiyorum diyen kişi aslında kurtarın beni çağrısını yapmaktadır. Kişiyi özkıyım eylemine götüren uyaran dayanılmaz ruhsal acıdır. Özkıyımdaki gerilimin nedeni ruhsal gereksinimlerin engellenmesidir. Çaresizlik, umutsuzluk, yalnızlık, utanç ve suçluluk duyguları, yeti yitimi özkıyımın asıl nedenleridir. Çözüm olanakları azaldı diye düşünür. Ölüm ve kalım seçenekleri arasında sıkışmıştır.

Özkıyım davranışında bulunan %30-60 kadar psikiyatrik hastalık olduğu bildirilmiştir ve en sıkta depresyon olarak tespit edilmiştir.

İntiharı önceden öngörebilmek ve kestirebilmek mümkün değildir. Öngörülse bile kesin önlenebilir demekte zordur. Fakat özkıyım davranışı olanların ortalama %80 oranında niyetlerini bildirdikleri görülmüştür. Bu yüzden kişi ölüm düşüncesi, tasarılarından bahsediyorsa dikkat edilmelidir. Kadınlarda intihar girişimi fazladır erkeklerde ise tamamlanan initihar fazladır. Sosyokültürel durumu yüksek olanlar, bir iş kaybı gibi stresör faktörler sonrası görülebilir. Kişilerin ölüm planlarını yerine getirmede kullanılacak araçların bulunup bulunmadığı gözden kaçırılmamalıdır. ( Özellikle ateşli silah)

Depresyon Mevsimsel Özellik Gösterir mi?

Özellikle yineleyici depresyonda mevsimsel özellik fazladır.Mevsimsel depresyon, yüksek alanlarda daha yaygındır ve hastaların %60-90’ı kadındır. Muhtemelen bu dönemdeki depresyondan melatonin ve prolaktinin sorumlu olabileceğine dair çalışmalar mevcuttur. Mevsimsel depresyonda antidepresan tedavi kadar şafaktan önce ve akşam olmak üzere 30 dakika süren fototerapi tedavide etkili bulunmuştur.

Depresyon Kimlerde Görülür?

Her yaş ve cinsiyette ve her kesimden insanda; kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazla görülür. Yaşam boyu görülme sıklığı % 17-25; sağlık kurumlarına her hangi bir yakınma ile başvuran hastaların 1/5 inde tedavi edilmesi gereken bir depresif bozukluk bulunmaktadır.

Depresyon İçin Kimler Risk Altında?

Daha önce depresyon geçirmiş olmak, ailede depresyon öyküsünün olması, tıbbi bir hastalığın varlığı, stresör yaşam olayları, geçmişte intihar girişimi, kadın cinsiyeti, çocuk doğurma, sosyal desteğin kısıtlı olması ve madde kullanımın olması risk etmenleridir.

Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?

Depresyon doğru tedavi ilkelerinin uygulanması ile tam olarak düzelebilen bir hastalıktır. Tedavide esas amaç tam iyileşmeye ulaşmaktır. Ancak yineleme riskini unutmamak gerekir. Alevli dönem tedavisi kadar, koruyucu tedavi de önemlidir.

Orta ve ortanın üstünde şiddette bir depresyon için yeterli doz ve sürede antidepresan ilaç kullanımı ve uygun terapötik ilişkinin kurulması en önemli tedavi ilkesidir. Yeterli doz:, kullanılan ilaca göre değişir. Yeterli süre, etkinin ortaya çıkması için 3-4 hafta beklemek gerekir. En az 6 hafta beklemeden ilaç değişikliği yapılmaz. Tam iyileşme 8-12 haftayı alabilir. Bunun dışında psikoterapi yapılabilir.

Depresyonda Ailenin Yaklaşımı Nasıl Olmalı?

Ailelerin depresyonlu hastaya yaklaşımı önemlidir.

*Ailelere bunun bir hastalık olduğu mutlaka anlatılmalıdır.

*Depresyon bir zayıflık,eksiklik veye güçsüzlük değildir ve bu şekilde de görülmemelidir.

*Bu durumun bir hastalık olduğunu, tedavi edilebilir olduğunu, tedavi ile zamanla hastalığın geçeceğini ailenin bilmesi önemlidir. Aile bu bakış açısıyla hastaya yaklaşmalıdır.

*Aile bireyleri hastaya güven vermelidir. Onu anladıklarını hissettirmelidir. Aşırı eleştirel olmamakla birlikte duygularıda aşırı abartılmamalıdır. Bu hastanın iyileşmesini geciktirir.

*Aile bireyleri hastanın doktor ve terapi randevularına düzenli gitmesi yönünden desteklemelidir. Aileye hastalıkla ilgili mutlaka bilgi verilmeli, aile içinde bu tablo bir kriz yarattıysa aile terapisi şeklinde aile de desteklenmelidir.

*Depresyonda kişi normal günlük işlerini yapmakta zorlanır.. Bir sohbeti devam ettirme, yürüyüş yapmak ya da odasını toplamak zor gelebilir. Bu konuda zorlayıcı olmadan teşvikler yapılmalıdır. Kabul ettiğinde de bunları çok fazla yapmaya zorlanmamalıdır. *Hastaların duygularını reddedici olmamak ve davranmamak gerekir. “Bunda üzülecek ne var, takma” şeklinde yaklaşım yanlıştır. Hasta anlaşılmadığını düşünür.

*Ağır depresyonda, intihar konusunda aile bireyleri mutlaka bilgilendirilmelidir.

Gebelikde Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?

Gebelik eskiden iyilik hali olarak tanımlanırken artık o şekilde değerlendirilmemektedir. Gebelik bazı kadınlarda stres yükünü artırabilir ve depresyon oluşabilir. Gebelikte depresyonun en iyi tedavi şekli EKT dediğimiz elektroşok yöntemidir. Mutlaka hastane koşullarında ve anestezi altında uygulanmalıdır. Bunun dışında antidepresanlarda kullanılır. Burada yarar-zarar hesabı yapılarak hekim insiyatifini kullanır. Bu dönemdeki sosyal destek daha da önem taşır.

Depresyon Tedavi Edilmezse Nasıl Sonlanır?

*Depresyonda tedavi görmeyenlerde ölümle ya da sakatlıkla sonuçlanan özkıyım oranı %15 dolaylarındadır.

*Depresyonun gidiş ve sonlanışı eskiden sanıldığı kadar iyi değildir. Tek bir depresyon dönemi geçiren hastaların %50-60’ı ikinci kez, iki depresif atak geçirenlerin %70’i 3. kez depresyon geçirmektedir. Bu oranlardan anlaşılacağı gibi her yineleme, bir sonraki yinleme riskini arttırmaktadır.

*Depresyonun kronikleşmesi diğer beklenen sonuçlardan biridir.

*Depresyonda bedensel hastalıklarda daha çok ortaya çıkmaktadır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)