Depresyon Nedir?

Yazar Büşra KanburoğluPsikolog • 29 Haziran 2022 • Yorumlar:

Depresyon, toplumda en çok karşılaşılan ve en çok duyduğumuz rahatsızlıklardan biridir. Üzüntü, keder günlük hayatta yaşadığımız olumsuz durumlara karşı vermiş olduğumuz normal bir tepkidir. Herkesin zaman zaman yaşadığı üzüntü, hüzün depresyon ile birbirine benzerlik gösterse dahi farklı duygulardır. Depresyon, keder duygusunun çok daha yoğun ve uzun süreli olması halidir. Ayrıca üzüntü duyduğumuzda yalnızca olumsuz duygu varken depresyonda iken duyguya ek olarak kendini suçlama, değersizleştirme gibi düşüncelerde vardır. Depresyon günlük hayatı olumsuz etkilemekte ve işlevselliğin bozulmasına sebep olabilmektedir.

Depresyon belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

● Kişinin daha önceden ilgi duyduğu aktivitelere karşı ilgisinin azalması ● Kişiler arası ilişkilerde bozulmalar

● Umutsuzluk duygusu 

● Uyku düzeninde bozulmalar 

● İştahta değişiklikler 

● Suçluluk duygusu 

● Değersizlik hissi 

● Odaklanmada güçlük çekme 

● Bedensel şikayetler 

● Yineleyici ölüm düşünceleri, planları 

Depresyonun başlangıç yaşı olarak genellikle 20’li yaşlar olduğu söylense de, depresyon hemen her yaşta görülebilir. Hayatın ilk yıllarında karşılaşılan zorluklar, olumsuz yaşantılar, gerçek ya da sembolik kayıplar depresyonun önemli tetikleyicileri olabilirler. Depresyon semptomları olarak nitelendirilen belirtiler günler, haftalar içinde ortaya çıkar. Bazen şiddetli stresör ile aniden başladığı da olabilir. Depresyon, bir kez otaya çıktıktan sonra tekrarlayabilen bir rahatsızlıktır. 

Depresyonun nedenleri incelendiğinde, depresyonu tek bir nedene bağlamak doğru değildir. Yaşanan olaylar ve olaylara kişilerin vermiş olduğu tepkiler, kişilik yapısı ve buna eşlik edebilecek olan beyindeki kimyasallar önemli etkenlerdir. 

Yaşam döngüsü içerisinde yaşanan olumsuz durumlar karşısında kişilerin vermiş olduğu bazı tepkiler çevresindekiler tarafından bastırılabilir, yok sayılabilir ya da engellenebilir. Kişiye güçlü olması gerektiği mesajı fazlasıyla verilerek duygusunu bastırması istenebilir. Bu tarz durumlar da yaşamın ilerleyen dönemlerinde depresyonun oluşumuna zemin hazırlayabilir. 

Depresif hastaların gelişimsel öyküleri incelendiğinde, aile bireylerinde de depresif aile üyelerinin varlığı görülebilir. Böyle durumlarda kişinin depresif aile bireyine yük olmamak için kendini güçlü hissetmek zorunda olduğu ve duygularını bastırdığı bu durumunda kişi için ilerleyen zamanlarda depresif duygulanıma sebep olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun aksine aşırı korumacı bir ailede büyüyen çocuk için

ise özgüven gelişiminde problemler yaşanabilir. Bu durumda çocuğun hayatının ilerleyen yıllarında kendisini ifade etmesinde sorunlar yaşamasına sebep olabilir. 

Özetle; kişilik yapısı ile beraber yaşamın ilk yıllarında bireyin içinde bulunduğu aile ortamı, aşırı korumacı ya da aşırı eleştirel bir aile yapısı, yaşamın ilk yıllarında yaşanan gerçek ya da sembolik kayıplar, travmatik olaylar ilerleyen dönemlerde depresyona sebep olabilecek önemli etkenlerdir. 

Depresyonda Psikoterapinin Yeri ve Önemi 

Peki depresyonda psikoterapinin etkisi nedir? Genel olarak ruhsal rahatsızlıkların tedavisi bu rahatsızlıklara neden olan etkenlerin fark edilip, değiştirilmesi ile gerçekleştirilir. Buna ek olarak depresyon tedavisinde ihtiyaca göre psikoterapi ilaç tedavisiyle beraber yürütülebilir. 

Bu süreç kişinin olumsuz duygu, düşüncelerini fark edip bunlar üzerinde değişiklikler, yenilikler yapmasıyla beraber ilerler. Ayrıca bu süreç terapist ve hastanın işbirliği içerisinde olmasıyla sağlıklı bir şekilde ilerler. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Büşra Kanburoğlu

Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al