Depresyon Nedir?
Yazar Mesut Çetin • Psikiyatrist • 2 Nisan 2018 • Yorumlar:
Depresyonda daha önceden isteyerek ve severek yaptığı günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk alamama (anhedoni) durumu vardır. Ek olarak depresyondaki kişide kederli ve üzgün bir duygu durumu ile birlikte, her şeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık düşünceleri kişi istemese de aklına gelir ve yaşamındaki her şeyin olumsuz taraflarını görerek bir kısır döngüye girer.
Depresyon tanısı için ölçü aşağıdaki belirtilerin gün içerisinde hemen hemen gün boyu ve en az son on beş gündür devam ediyor olmasıdır:
* Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygudurumu hali ( kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali).
* Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler, hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama , bıkkınlık, cinsel isteksizlik ).
* Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.
* Hemen her gün uykusuzluk yada aşırı uyku hali.
* Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik, hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk
* Hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.
* Hemen her gün kendini değersiz hissetme, küçük görme, kendini beğenmeme, suçlu ya da günahkar hissetme hali.
* Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara, okunan şeylere, izlenilen dikkatini verememe, gibi) ya da kararsızlık hali.
* Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar planları veya eylemlerinin varlığı.
Depresyon Nedenleri Nelerdir?
o Ailesinde depresyon olanlar.
o Sevilen birinin kaybı veya terk edilmek
o Psikolojik travmaya maruz kalmak
o Ağır bir fiziksel hastalık geçirmek.
o Uzun süreli bakım ve tedavi gerektiren fiziksel bir hastalığa yakalanmış olmak
Depresyonun Tedavisi var mıdır?
Depresyon en sık görülen ruhsal bozukluk olmasına karşılık, tedavi edilen bir hastalıktır. Temelde ilaçlarla tedaviye başlanıp, daha sonra ilaçla birlikte psikoterapilerin yapılması gerekir. Tabii ondan önce de doğru tanının konması gerekir. Bunun için de tıp eğitimi almış bir psikiyatrın tanı koyması en iyisidir. Çünkü bir çok hormonal ( tiroid, böbreküstü bezi, hipofiz v.b gibi), romatizmal ( SLE, romatoid artrit, v.b.), beyin tümörleri, kronik tüm hastalıklar ( ağrı, kalp , böbrek hastalıkları, v.b) ile bazı ilaçlar depresyona neden olabilmektedir. Bunların ayırt edilebilmesi için de tıp eğitimi almış bir psikiyatristin tanı koyması uygun olacaktır.
Ayrıca depresyonun biyolojik boyutunu ilaçlarla, psikolojik boyutunu psikoterapilerle özellikle kognitif (bilişsel) psikoterapi ile (bilişsel hataları ve öğrenilmiş çaresizlik düşüncelerini) gidermek için psikoterapiye ihtiyaç vardır. Depresyonu oluşturan nedenlere yönelik olarak psikososyal stres faktörlerinin de ortadan kaldırılması, hastanın yaşam tarzının ve aileyle temasa geçerek aile ilişkilerinin düzenlenmesi de iyileşmeyi hızlandıracak, tekrarlamaları ve hastalığın kronikleşmesini önleyecektir.