Depresyon ve Bilişsel Davranışçı Terapi ile Tedavisi

Yazar Asena İrem UlusuPsikolog • 14 Ekim 2020 • Yorumlar:

Kımıltısız bir kuş ölüsü dünya müzelerinde,

Beton bağlamış aromalı kanatlarıyla kımıltısız…

Depresyon kelimesinin Türkçe karşılığı “Çökkünlük”tür. Nasıl ki bizler, fiziksel olarak, maksimumda belli bir ağırlıktaki yükü taşıyabilir ancak fazlasında güçsüzleşip çökersek, duygusal dünyamızdaki ağır yükler karşısında da çökkünlük yaşarız. Depresyon, kişinin uzun bir süredir keyif aldığı şeylere karşı ilgisiz olduğu, aktivitelerden kaçındığı, geleceğe umutsuz baktığı, uyku problemleri ya da iştah değişiklikleri yaşadığı, halsizlik, enerjisizlik hissettiği, unutkanlık ya da dikkat dağınıklıklarının arttığı, değersizlik, suçluluk hislerinin yoğun olduğu, şiddetlisinin ise intihar düşüncelerine bile sebep olduğu bir duygudurum bozukluğudur. Depresyon tanısı almak için bu belirtilerin hepsinin bir arada olması şart değildir; ancak kişide depresif ruh hali ya da insanlara karşı ya da aktivitelere karşı yoğun ilgisizlikten biri varsa ve beraberinde diğer belirtilerden birkaçını karşılıyorsa bir uzmanla görüşmesi gerekebilir.

Depresif kişiler, yaşamlarındaki olumsuz olayları kişisel ve kalıcı olarak görme eğilimindedirler. Kendilerinin birçok konuda yetersiz, değersiz, suçlu görme ve bununla beraber çevrelerinde kimsenin onları umursamadığı ve bu durumun gelecekte de böyle olacağı düşüncesi içindedirler. 

     Depresyondaki kişilerin düşünce içeriklerinin merkezinde önemli bir kayıp yer alır. Mutluluk ya da huzuru için çok gerekli gördüğü bir şeyleri kaybetmiş olduğunu algılar, kendisini önemli hedeflere ulaşabilmek için gerekli özelliklerden yoksun olarak görür. Yaşadıkları olaylara karşı düşünceleri genellikle şu şekildedir:

 

“Hepsi benim hatam”

“Yetersizim”

“Suçluyum”

“Hayatım berbat durumda”

“Her şey çok kötü”

“Kimse bana yardımcı olamaz”

“Bu, hiç düzemeyecek”

     Depresyona girmek için sadece yaşamda başa çıkılamayan bir sorunun olması tek başına yeterli değildir. Depresyonun birçok sebebi olabilir. Bunlardan ilki kişilik yapılarımız ile ilgilidir, buna eşlik eden beynimizdeki kimyasal değişimler de depresyon tanısı almamıza sebep olabilir. Bunlar da yine tek başına depresyona sebep olmaz, beraberinde depresyonu tetikleyebilecek olumsuz yaşam olayları içinde bulunmamız gerekir ve son olarak da destekleyici bir çevrenin yokluğu durumu, depresyon için gerekli ortamı hazırlamış olur.

 

Depresyonun Bilişsel Davranışçı Tedavisi

     Bilişsel kurama göre, içinde bulunduğumuz olumsuz yaşam olaylarının kendisindense; o yaşam olayları ile ilgili algılarımız, bizde yarattıkları anlamlar ve düşüncelerimiz aslında ruh halimizi belirler. Depresyonda, olumsuz düşüncelerin sebep olduğu ya da zaten temelimizde var olan yetersizlik, eksiklik, suçluluk değersizlik gibi duygular ve geleceğe dönük karamsar düşüncelerle bilişsel terapiyi kullanarak çalışırız. 

     Depresyon tedavisi bilişsel davranışçı terapi uygulayarak 5 aşamada tamamlanır. Tedavinin ilk aşaması depresyon konusunda danışanı eğitmektir. 2. Aşamada amaç, davranışçı müdahalelerle danışanın etkinlik düzeyini artırmaktır. 3. Aşamada, bilişsel kuram kapsamında olumsuz düşünceler ve sebep oldukları olumsuz duygular nasıl oluşur, gerçekçi olmayan olumsuz düşünceler nasıl değiştirilir? Bu ele alınır. 4. Aşamada, kronik depresyonu olan danışanlar için daha temelde yer alan depresif şemalar çalışılır ve son olarak da 5. Aşamada, depresyonun gelecekte tekrarlamasına yönelik önleyici çalışma yapılır. 

     Siz de bir süredir depresif özellikler gösterdiğinizi gözlemliyorsanız ve bu, yaşam kalitenizi etkilemeye başladıysa bu konuda uzman bir psikologtan yardım alabilirsiniz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)