Depresyon ve Diyabet
Yazar İzel Güleç Karpuzoğlu • Psikolog • 19 Kasım 2020 • Yorumlar:
Herkes zaman zaman kendini üzgün hissedebilir. Bu hayatın akışı içinde hissedilen duygulardan biridir ve gayet normaldir. Fakat uzun süredir kendinizi üzgün, endişeli hissediyor; çaresiz olduğunuzu düşünüyorsanız depresyonda olabilirsiniz ve bunlara ek olarak diyabetiniz varsa, depresyon gelişme riskiniz daha fazladır. Diyabet yaşam kalitenizi zorlaştırabilir. Bu da, uzun süre üzgün, yorgun ve çökkün hissetmenize neden olabilir.
Hem diyabet hem de depresyon ile aynı anda başa çıkmaya çalışmak gerçekten zor olabilir. Ama unutmayın ki yalnız değilsiniz. Araştırmalar, diyabetli kişilerin % 40'ının hastalığı teşhis edildiğinden beri çökkün duygu durumları ile mücadele ettiklerini göstermektedir. Bu bağlamda, depresyon ve diyabet bazı ortak semptomlar paylaşmaktadır. Yorulmak, çok uyumak ve her iki durumda da konsantre olmakta zorlanmak bunlardan bazılarıdır. Bu, belirtileriniz depresyondan, diyabetten veya her ikisinden de kaynaklanıyor olabilir.
Diyabet doğrudan depresyona neden olmamasına rağmen, diyabetin doğası onu geliştirmede bir faktör olabilir. Bu yüzden de hem diyabet hem de depresyon ile aynı anda başa çıkmaya çalışmak çok yorucu olabilir ve eğer diyabetiniz olmadan önce depresyonunuz varsa, depresyonunuz daha da kötüleşebilir.
-
Depresyon diyabeti nasıl etkiler?
Depresyon ciddi bir ruhsal sağlık durumudur. Kültür, geçmiş ve aile geçmişine bakılmaksızın herkesi etkileyebilir. Kendiniz, hayatınız ve ilişkileriniz hakkında kötü hissetmenize neden olabilir. Eğer bu semptomlardan bir veya daha fazlasını iki haftadan uzun süredir yaşıyorsanız bunu doktorunuzla paylaşınız.
-
Bir şey yapmak ya da kimseyi görmek istememek.
-
Diyabetiniz için öngörülen tedavi planını düzgün yönetemiyor olabilirsiniz. Bu, ilacınızı almamak veya kan şekerinizi test etmemek, doktor randevularınızı kaçırmak veya diğer sağlık sorunlarınızı görmezden gelmek anlamına gelebilir. Bütün bunlar komplikasyonlara yol açabilir.
-
Sık sık ve uzun süre çökkün hissetmek.
-
Geceleri çok uyanmak ya da tüm gün yataktan kalkamamak.
-
Eskiden olduğundan daha yorgun hissetmeye bağlı olarak egzersizinizi yapamamak.
-
Aşırı yemek (kan şekerinizi yükseltebilir).
-
Yeterince yememek.
-
Kendiniz hakkında kötü hissetmek, arkadaşlarınızı ve ailenizi hayal kırıklığına uğratmaktan korkmak.
-
Kolayca dikkatinizin dağılması ve konsantre olmak için mücadele etmek.
-
Huzursuz ve gergin hissetmek.
-
Yavaş hareket etmek ve konuşmak istememek.
-
İntiharı düşünmek ya da öldüğünüzde her şeyin daha iyi olacağını düşünmek. Bu bağlamda depresyon aynı zamanda daha da yıkıcı olabilir. Öldüğünüzde daha iyi olacağınızı düşünmek tedavinizi aksatmanıza neden olabilir.
-
İki koşulu birlikte yönetmek:
-
Diyabet programları: Davranışa odaklanan diyabet programları, insanların metabolik kontrollerini geliştirmelerine, zindelik seviyelerini yükseltmelerine ve kilo kaybını ve diğer kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini yönetmelerine yardımcı olmada başarılı olmuştur. Ayrıca, refah ve yaşam kalitenizi arttırmanıza da yardımcı olabilirler.
-
Psikoterapi: Psikoterapiye katılanlar, özellikle de bilişsel davranışçı terapi, depresyonda iyileşmeler olduğunu bildirmiş ve bu da daha iyi diyabet yönetimiyle sonuçlanmıştır.
-
İlaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri: Hem diyabet hem de depresyon için ilaçlar ve düzenli egzersizle birlikte farklı terapi türleri de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri her iki durumu da iyileştirebilir.
Diyabetiniz varsa, normal aktivitelere olan ilgi kaybı, üzüntü veya umutsuzluk hissi ve sırt ağrısı veya baş ağrısı gibi açıklanamayan fiziksel problemler gibi depresyon belirtileri ve semptomlarına dikkat ediniz. Depresyonda olabileceğinizi düşünüyorsanız, hemen yardım isteyin. Doktorunuz veya diyetisyeniniz sizi bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirebilir. Sağlıklı günler dilerim.