Depresyon
Yazar Cihat Sayım • Psikolog • 3 Ekim 2019 • Yorumlar:
Depresyonda bir kayıp duygusu vardır, kişi bir şeyleri kaybetmiştir, bir ayrılık vardır. Anlam yüklenilen bir şeyin kaybedilmesinin oluşturduğu derin üzüntü vardır.
Bazen kaybın yeniden geri gelmesi depresyonu bitirirken, bazen ise bu kayıp geri gelse dahi depresif durumdan çıkılamaz. Çünkü kişi temel bir duygu ile tanışır: 'Yetersizlik'.
Mesela kişi sevgilisinden ayrılır, onun dönmesini bekler ama dönmez. O zaman bu yetersizlik duygusu ile beraber benlik algısı da bozulur.
Terapide ise temel olarak kişinin bu yetersizlik duygusu derinlemesine çalışılıp, çözümlenir.
Yetersizlik duygularının dışında başarısızlıklar, kendilik aktivasyonu, ödipal sorunlar (kişinin çocukluk döneminde karşı cinsteki ebeveynine yönelttiği cinsel duygularda saplanma), kollektif bilinç ( toplumun genel değer yargıları ve algıları), mağduriyette de depresyon oluşabilmektedir.
Kendilik aktivasyonunda kişi yeni şeyler yapmaya başlar. Başta gayet keyifliyken, bir süre sonra depresyona girer. Yeni davranışlarla beraber eski hali kaybetmiştir. Burdaki
temel problem 'yeniden yakınlaşma' dönemidir. Başta anneden
kopup, kendisinin ayrı bir birey olduğunu farkeden çocuk mutlu bir şekilde
yaşarken, acaba zor zamanımda yanımda annem olur mu duygusunu yaşar ve tekrardan anneye yakınlaşmaya başlar. Bazı anneler bu dönemde daha şefkatli davranırken bazı anneler ise çocuğa küser veya onu cezalandırır.Yani çocuk yeni bir şey yaptığında cezalandırılmıştır. Bu nedenle yeni durumlarda kaygı yaşamaya
başlar.
Başarısızlıklar da depresyona sokabilmektedir. Başarı toplum içinde var olabilmek için temel bir
duygudur. Yokluğunda kişi depresyona girebilmektedir. Çünkü bu durum yetersizlik duygularını alevlendirmiştir.
Ödipal sorunlar da depresyona sokabilmektedir. Kişinin anneye benzeyen bir kadınla yaşadığı cinsellik
depresyona sokar.
Doğum sonrası depresyonunda ise yine ödipal bir durumda kadın babasından çocuk
doğurmuştur ( derin yapısında bu şekilde hisseder. Çocuğu görmek istemez ve cocuğu reddeder).
Kollektif bilinçteki depresyonda ise kişi ait olduğu toplumun değerleri dışında bir şeyler yaptığında (annen baban perişan sen ise orda burda geziyorsun) bu ona karışık gelir.
Gerçek olmayan depresyon ise 'magduriyettir'. Kişi bu şekilde çevresinden ilgi alır.
Depresyondaki bir diğer önemli husus intihardır. Hayattaki temel yakıtları (yeterlilik, değerlilik, sevilme duyguları) tükenen bazı kişiler hayatına son verebilir.
Bunun yanında depresyonda psikosomatik (psikolojik bazı sorunların ifade edilmemesinin vücutta fiziksel etkilere sebep olması) sorunlar da fazladır. Kişi dışarı atılamayan duyguyu kendi vücuduna yöneltir. Kas ve eklem ağrıları, sindirim sistemi sorunları, cinsel sıkıntılar.