Depresyon
Depresyonun kelime anlamı nedir?
Depresyonun köküne baktığımızda çökkünlük olduğunu görüyoruz.
Depresyon, genel bir çökkünlük halidir.
Bunu, çamura saplanmış ve patinaj yapan bir araba üzerinden düşünebiliriz.
Bir araba düşün, çamura saplanmış ve patinaj yapıyor. Gaza ne kadar basarsan bas, tekerlek boşa
dönüyor ve çamurdan çıkamıyor.
Depresyon işte o çamura saplanmış haldeyken artık gaza basmamaya karar verdiğin anda yaşamaya başladığın bir durumdur.
Çünkü ne yaparsan yap, gaza ne kadar basarsan bas, bir şeyin değişmeyeceğini düşünürsün ve artık gaza basma isteğin azalır, bir noktadan sonra da hiç basmayacak hale gelirsin.
İşte depresyonu da böyle düşünebiliriz.
Bu çökkünlük halinin genel olarak 3 alanda yaşandığını görüyoruz.
Senin de depresyonun belirtilerini daha iyi anlaman açısından bu 3 alan üzerinden düşünmeni öneririm.
Buna depresif üçlü de diyebiliriz.
Depresif üçlünün içinde; kendim, diğerleri ve gelecek alanları var.
Bu 3 alanda, genel bir çökkünlük hali içine girdiğinde neler olur? Bunu biraz daha detaylı olarak işleyelim.
Depresif üçlünün ilk alanı, kendin alanıdır. Yani kendi iç dünyan, kendinle alakalı noktalar.
Örneğin, eğer depresyondaysan, uyku problemleri sıkça karşılaştığımız bir sorundur.
Uykuya dalamamak, uyusan bile arada uyanmaların olması, sabah kalktığında dinlenmiş bir şekilde kalkamamak depresyonda önemli sorunlar arasındadır.
Depresyondaki diğer bir sorun, bedensel olarak yaşadığın enerji konusundaki düşüklüktür.
Kendini yorgun, bitkin hissedersin. Bunun tabiki altında uykusuzluk sorunları da vardır.
Aynı zamanda iştahla ilgili problemler de senin genel enerji seviyeni etkileyebilir.
Bazı depresyonda olan kişilerde, iştahsızlık olabilir çünkü yedikleri artık tat vermiyordur ve bundan dolayı da bunu önemsememeye başlar.
Bazı kişilerde de yeme isteği daha çok artar çünkü yedikçe kendini daha mutlu hissedeceğini düşünür.
O an belki de mutlu hisseder ama bunu da uzun süre devam ettirince sağlıksız beslenme ve kilo artışı ortaya çıkar.
İşte tüm bunlarla birlikte depresyonla bedensel olarak sağlıksız bir yaşam oluşur.
Bunlar da genel olarak enerji sorunları ve yorgunluğa neden olur.
Sanki üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hissedersin.
Depresyonun diğer bir önemli kriteri de genel anlamda belli performans sorunları olmasıdır.
Yaptığın işte, gündelik hayatta yerine getirdiğin sorumluluklarda bazı hatalar yapmaya başlayabilirsin.
Bunları yerine getirmekle alakalı isteksizlikler olabilir, dikkat dağınıklığı yaşayabilirsin çünkü zihnin çok doludur, birçok şeyi düşünüyorsundur.
Tekrar tekrar düşündüğün için dikkatini dış dünyaya vermen biraz daha zorlaşır, yaşadığın bu konsantrasyon sorunları nedeniyle de gösterdiğin performans düzeyi de düşmeye başlar, hatalar yapabilirsin.
Bu da senin başarısız hissetmene neden olabilir.
Bu da depresif kısır döngüyü devam ettirir.
Karar almada zorlanıyor olabilirsin çünkü zihnin çok hızlı çalışıyordur ve daha çok problemlere odaklanmıştır, dolayısıyla da verimli bir şekilde belli konuları analiz edip işlemek, bu konularda karar almak güçleşir.
Tüm bu sorunları yaşamakla birlikte genel bir mutsuzluk hali içine girersin ve kendine yönelik negatif düşünceler hissedersin.
Kendini yetersiz, değersiz, sevilmeye layık biri değilmiş gibi görürsün. Kusurlu görürsün.
Zayıf, güçsüz hatta sindiremediğin olaylar varsa kendini suçlayabilirsin, ben suçluyum, kötüyüm, cezalandırılmayı hak ediyorum, gibi düşünceler içine girebilirsin.
Bu da depresif ruh halini artıran önemli etkenlerdir.
Depresif üçlüdeki ikinci alan diğerleri alanıdır.
Diğerilerine yönelik negatif bir bakış açın oluşmaya başlar. Onlara güvenmezsin.
Belki hayal kırıklıkları yaşamışsındır, bunların sonucunda da insanlara karşı bir güvensizlik oluşmaya başlamıştır.
Diğer herkesin bir maske taktığını, sahici, samimi, kendileri gibi olmadıklarını düşünürsün ve bunun da senin için zararlı ve tehlikeli olduğunu hissetmeye başlarsın.
Bu duygularla birlikte artık insanlarla birlikte zaman geçirmek, onlarla alışverişte bulunmak senin için anlamsız hale gelmeye başlayabilir. Tahammül seviyen düşebilir.
Bundan dolayı da içine kapanabilir, kendi kabuğunda yaşamayı tercih edebilirsin.
Arkadaşlarınla sosyal faaliyetlere katılma konusunda isteksiz olursun.
Depresyondaysan eğer birileri seni bir yere çağırdığında bahaneler bulup gitmezsin ya da gitsen de kendini yeterince vermezsin çünkü keyif almadığını, yaptığın şeyin anlamsız olduğunu düşünürsün.
Bu düşüncelerle de orada alacağın keyif, doyumu da direkt azaltırsın.
Depresif üçlünün 3. alanı; gelecek alanıdır.
Geleceğe karşı karamsar, negatif bir bakış açın vardır.
Hiçbir şeyin düzelmeyeceğini, çamura saplanan arabadaki gibi gaza ne kadar basarsın bas değişmeyeceğini ve başka çözüm yolunun da olmadığını düşünürsün.
Bu karamsarlık, umutsuzluk hissi zamanla anlamsızlık hissini de yaşamana neden olur.
Genel anlamda yaşamın anlamını yitirdiğini hissedersin.
Bu hisleri uzun süre yaşarsan bir noktadan sonra kendine zarar verme, ölüm gibi düşünceler de aklına gelebilir.
Depresif üçlüde, bu üç alanda bahsettiğim sorunları en az bir aydan daha uzun süredir, hemen hemen her gün ve günün önemli bir kısmında yaşıyorsan depresyonda olabilirsin.
Depresyonun birçok türü vardır ve birçok başka sorunda da depresyon yan sorun olarak görülebiliyor.
Mesela kaygı, öfke, ilişki sorunlarında aynı zamanda depresyonu da görebiliyoruz.
Bunları ayrı bir yazıda daha detaylı işliyor olacağım.
Seninle bu yazıda paylaştığım depresyona yönelik belirtileri, kendinde gözlemlemeni tavsiye ediyorum.
Eğer işlevsellik düzeyin normalde göre daha yüksekse, yani işini, gücünü, sorumluluklarını uygun bir şekilde yerine getirebiliyorsan bazen depresyonda olduğunu fark etmeyebilirsin, dışarıdan da bu durum fark edilmeyebilir.
Ama diğer kriterleri de düşündüğünde performansında bir problem olmayabilir ama yaşadığın sorunlar ön plandaysa zaten bir noktadan sonra artık performansına da yansımaya başlayabilir.
Ama daha erken zamanda müdahale edebilmek açısından bu örtük depresyonu da fark etmek önemli bir şey.