Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
Yazar Ömer Kocael • 7 Mart 2017 • Yorumlar:
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında en çok tanı alan hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk, aile ve akrabalar içerisinde her ne kadar irade sorunu olan şımarık bir çocuk gibi görünse de, durum aslında öyle değildir. DEHB esas olarak beynin yönetim sistemlerindeki kimyasal bir sorundur.
DEHB olan çocuklar genellikle asi huzursuz atılgan, kelimelerini ve vücutlarını yeterli şekilde kontrol etmeyi beceremeyen ve dolayısıyla aynı yaştaki diğer çocuklara kıyasla öğretmenlerin ve ebeveynlerin daha fazla gözaltında tutması gereken çocuklar olarak görülmektedir. ‘çocuğum 7 yaşında ama daha 3 yaşındaki çocuk gibi davranıyor’ ‘onunla birlikte dışarı çıkmaya misafirliğe gitmeye korkuyorum’ ‘ödev yapmamız saatler alıyor’ ‘öğretmeni dersi dinlemediğini arkadaşlarını sürekli rahatsız ettiğini söylüyor’ gibi cümleler DEHBli bir çocuğun annesinden sık duyduğumuz sorunlardır.
DEHB tedavisi ile ilgili çalışmalar genellikle okul çağı ve ergenlik dönemi ilaç tedavilerini davranış yöntemlerini içermektedir. Okul öncesi dönemdeki çocuklarla ilgili tanı zorlukları ve tedavi yaklaşımlarına yönelik kapsamlı çalışmaların az sayıda olması nedeniyle davranışçı tedavilerle okul çağı dönemine kadar takip etmek daha uygun olmaktadır.
DEHB tanısı klinik bir tanıdır. Dikkat eksikliğine sebep olabilecek başka hastalıklar da olabileceğinden (vitamin eksikliği ve anemi gibi) kan testleri yardımcı olsa da DEHB tanısı koyduracak kan testi veya görüntüleme yöntemi yoktur. Klinisyenin gözlemi, aileden ve öğretmenden alınan bilgiler neticesinde tanı koyularak gerekli tedaviye başlanır.