Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Yazar Betül Okur ÇelikPsikolog • 7 Aralık 2021 • Yorumlar:

1-Tek bir işle uzun süre uğraşamama, sürdürememe

2-Uzun süre odaklanamama

3-Günlük aktivitelerde unutkanlığın olması

4-Aşırı hareketlilik, yerinde duramama, dikkatini yoğunlaştıramama

5-Dürtüsellik

6-Fevrilik, sonuçları düşünmeden hareket etme

DEHB'İN TARİHÇESİ

1902’lerde önce G. Still ve Alfred Tredgold ‘’ dürtüsellik ve dikkat bozukluğu’’ tanımını ortaya koydu. İlk olarak bu şekilde bilimsel olarak bir hastalık olarak tanımlanmaya başlandı. O yüzden son zamanlarda çok duyduğunuz DEHB sanki son zamanlarda artmış yeni bir hastalık gibi değil. 100 yıldır var olan bir hastalıktır DEHB.  O zamanlarda ilk başlarda dürtüsellik ve dikkatin bozukluğu var. 1920'lerde 1.Dünya savaşından hemen sonrasında bunu ameliyat geçiren hastalardaki gördükleri dikkat sorunları ve ordaki problemlerin acaba bu bir organik sendrom mu ? Ya da beyinle ilgili bir bozukluk mu var ? diye düşündüler.Çünkü dikkat ve dürtünün kontrol edilmesi beyninin ön kısmındaki frontal prefrontal korteksin altında çalışır.O yüzden oradaki bir problem yüzünden mi acaba diye düşünülür.

Bir beyin iltihaplanmasından sonra davranışlarda sorun gördüler.Ve buna minimal beyin hasar sendromu dediler.Organik beyin sendromu önce 1920'lerde konuyor sonra buna minimal beyin hasar sendromu diyorlar.Beyin hasar sendromu zamanla da anlıyorlar ki burada bir hasar yok aslında.Yani beyin organında bir bozukluk yok.

1962'de Clements ve Peters Minimal Beyin Disfonksiyonu olarak adlandırıyor.Yani bu hastalıkla beynin ince ayarlarında bir sorun olduğunu söylerler.Disfonksiyon bir tür fonksiyon bozukluğu demektir.

1968'de Çocukluk Çağının Hiperkinetik Sendromu dediler. Hiperkineziz hareketin artmış olması demektir.O yüzden hiperkinetik sendrom diyorlar. O zamanlarda dikkat eksikliğini bilmiyorlar.

O yüzden ancak 1980'lerde dikkat eksikliği bozukluğu tanısı ortaya çıkmaya başlıyor.Yani artık Dikkat Eksikliği Bozukluğu (+ /- hiperaktivite) olan durumlar olarak söylüyorlar.

1987: DSM-III-R (revize edilmiş) -Dikkat eksikliği- Hiperaktivite bozukluğu olarak kitaplara girdiği dönem.

1994: DSM-IV

2000: DSM-IV-TR

2013: DSM-V yeni ortaya çıkan Alt tiplerle birlikte DEHB (DE/HA/DE+HA) Dikkat eksikliği alt tipi, Hiperaktivite alt tipi ve ikisinin de birlikte görüldüğü şekil olarak karşımıza çıkıyor. 12 yaş altında başlamış olması burada değiştirildi.Öncesinde 6 yaş altıydı.

DSM-V KRİTERLERİ

A. 1- Aşağıdaki dikkatsizlik semptomlarından altısı ( ya da daha fazlası) en az 6 ay süreyle , uyumsuzluk doğrucu ve gelişim düzeyine göre aykırı bir derecede sürmüştür:

a-Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez  ya da okul ödevlerinde , işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.

b-Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır. (bir görev verirsiniz bir bakarsınız ki o işi yaparken bambaşka işlere başlıyor,mesela derse başlıyor gidiyor dizi izliyor gidiyor anne babasıyla konuşuyor yani buradan dikkatini sürdüremediğini anlıyoruz)

c-Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.(Ailelerin en çok şikayet olarak dile getirdikleri şey budur: sanki beni takmıyormuş gibi dinlemiyormuş gibi umrunda değilmiş gibi davranıyor derler,uzaktan seslenince beni duymamış gibi ama arkadaşı seslenince hemen duyuyor derler,burada 2 konu vardır seçiçi dikkat denilen durum.Bir yandan konuştuğunuz şeye çok dikkatini vermiyor 2.si seçici dikkat dediğimiz sevdiği şeylerle ilgili daha dikkatli olurlar.Motive olduğumuz zamanlarda dopamin düzeyi artar.Sevdiğiniz bir işi yaparken dopamin düzeyiniz artar.Ve dopamin düzeyi artarsa dikkat süresi artmaya başlıyor.Dikkat eksikliği olanlar bile onlara çok sevdiği bir işi verdiğinizde eğer ki uzun ve karmaşık değilse çok severek devam ettirirler ve çok daha dikkatli olurlar.)

d-Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini , ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz( karşıt olma bozukluğuna ya da yönergeleri anlayamamaya bağlı değildir.)

f-Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.(Oturup düşünmesi gerektiği uzun durumları hiç sevmezler.Akıl oyunları ya da strateji oyunlarını sevmezler.Mesela bilgisayar oyunlarını 5 saat oynayabilir ama o hareketli anlık oyunlardır o yüzden dikkatini çok sürdürmeye gerek yoktur.Ama sorsanız oyunun bölümlerini hatırlamaz çünkü hızlı geçer.)

h-Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.(Burada oturuyoruz dışarıdan ses geliyor,dikkati hemen oraya yönleniyor ve tekrar işine devam edemiyor unutmaya başlıyor.Dikkati yönlendirememedir bu aslında.Oraya dönüyor tekrar geliyor ama ne anlatıldığını hatırlamıyor )

i-Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır.(defter, kalem,kitap,şifreler...)

g-Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri unutur. ( örn. Oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araç- gereçler)

A.2- Aşağıdaki hiperaktivite – impulsivite semptomlarından altısı ( ya da  daha fazlası ) en az 6 ay süreyle uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı bir derecede sürmüştür:

A-Çoğu zaman elleri , ayakları kıpır kıpırdır oturduğu yerde kıpırdanıp durur.

B-Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.

c-Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır.(Ergenin koştuğunu göremeyiz ama yerinde duramadığını görürüz.)

D-Çoğu zaman , sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır. (Çok sesli oynarlar,yaşamış olduğu duyguyu dışarı çıkartmada bir bozukluk yaşar.)

E-Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır.

F-Çoğu zaman çok konuşur.

İmpulsivite( dürtüsellik )-fevrilik

A- Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.(kaç kardeş..diyorsunuz 3 diyor.Aslında annen kaç kardeş diyecektiniz belki.Soru tamamlanmadan cevap verir)

B-Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.

C-Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer.

D. Bu belirtiler, okul, sosyal vb alanlarda işlevsellikte belirgin bozulmaya neden olur.

E. Bu belirtiler başka bir psikiyatrik hastalık ile daha iyi açıklanamaz.

*Dikkatsizlik subgrubunda daha az emosyonel ve davranışsal problemler görülür ancak daha fazla akademik sorun var. Tahmin edebileceğiniz gibi sadece dikkat eksikliği var.Hiperaktivite dürtüsellik gibi bir durum yok.

*Hiperaktif dürtüsel olanlardaysa daha fazla davranışsal problemler ön plandadır.Çok hareketlidirler.Ama bu hiperaktivite yüzünden çok ciddi davranışsal ve emosyonel problemler yaşarlar.

-Yaş IQ ve gelişim düzeyine göre değerlendirilmeli.Prematüre doğan 6 aylık diye doğan bi bebeğin kas gelişimi ayağa kalkması 2-2.5 yaşında olan bi bebeğin dikkat süresi ancak 2-2.5 yaşında oturmaya başlar.7 yaşında dikkat eksikliği ile gelir.Bu dikkat eksikliği bu prematüre doğumla ve geç gelişimle açıklanabilir mi ? açıklanabiliyosa DEHB'i almıyor o zaman.Açıklayamıyorsak yani beklenenden daha şiddetli belirtiler gösteriyorsa o zaman anlamlı oluyor.Dediğimiz gibi en sık işitsel dikkat problemi vardır.%60-70 dinlemekle ilgili problemleri var.%10-15 görselle ilgili sıkıntı yaşar ve gördüğü hiçbir şeyi hatırlamaz.Dikkat süresi yaşla birlikte atar 12 yaşa tamamlanır.Oyun çağında yeterince oyuna konsantre olmazlar.

-En sık işitsel dikkat problemi var.

-Yaşla birlikte (12 yaşa dek) dikkat süresi artar.En hızlı gelişme dönemi 4-5 yaş arasıdır.

-Bu çocuklar oyun çağında yeterince oyuna konsantre olamaz,okul döneminde ders dinlemek, tahtada yazılanları takip etmek, ödevleri akılda tutmak, verilen komutları takip etmekte,günlük programlarını düzenlemekte güçlük vardır.

OYUN ÇAĞI KAÇ YAŞ ? 3-7 yaş. 7 yaşından sonra okul çağı başlar.Bütün değerlendirmeler bu çağlar üzerinden gider bu aralıklar çok önemli.Bir çocuğun normal gelişimini çok iyi bilmeliyiz ki anormali de bulabilelim.Freud ve Ericson yaş gruplarına göre nasıl bölüyor çok önemli.Semptomların hangisi normal hangisi anormal bunlara göre tanımlıyoruz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)