DİNLEME

Yazar Muharrem Köse • 14 Kasım 2017 • Yorumlar:

ÇOCUĞUNUZU NASIL DİNLEYEBİLİRSİNİZ

Herkes dinlediğini varsayar ve tabii ki herkes bir miktar dinlemektedir. Eşinizin yatağa gittiğini veya arkadaşınızın Cumartesi akşamı vereceği partinin saatini söylediğini duyarsınız. Bazı insanlar iyi bir dinleyici olduklarını düşünürler. Ancak, gerçek dinleme pekçok insanın düşündüğünden daha zor ve daha enderdir.

AHMET’İN HİKAYESİ

10 yaşındaki Ahmet, babasıyla akşam yemeği yiyordu. Ahmet olağandışı bir sessizlik içindeydi. Babası, “ne oldu tatlım?” diye sordu. Ahmet başını sallarken sessizliğini bozmadı. Babası israrla, “birşey olmalı, perişan gözüküyorsun” dedi. “Ali”le kavga ettik” dedi Ahmet yavaşça. Babası biraz küçümseyerek, “hepsi bu mu? Ben de ciddi birşey sanmıştım. Ali ile o kadar çok kavga ediyorsunuz ki, hala arkadaş olduğunuza inanmak çok zor. Niye bu kadar canını sıkıyorsun? “ deyince, Ahmet “Tamam, hiçbirşey yok. Özür dilerim, ödevimi yapmam gerekiyor” dedi.

DİNLEMEYİ ENGELLEYEN ÖĞELER

Ne yazık ki, Ahmet’inkilere benzer ve dinlemenin gerçekleşmediği olaylar yaşamışsınızdır. Oysa dinleme, her iyi ilişkinin en önemli öğesidir. Bu ilişkiler, ebeveyn-çocuk, iki sevgili, arkadaşlar, çalışanlar veya işçi-işveren arasında olabilir. Gerçek dinleme, bir diğeri konuşurken sessiz kalmak değildir. Gerçek dinleme, karşınızdaki kişinin ne söylemek istediğini ve dolayısıyla ne düşündüğünü, hissettiğini ve gereksindiğini anlamak isteğinizi gösterir. Kendi düşüncelerinizi ve yorumlarınızı, karşınızdakini gerçekten duyabilecek kadar uzun bir süre bir kenara bırakabilmektir. Bu oldukça zordur ve bu nedenle pekçok insan “sahte-dinleme” yapmaktadır. Niyetleri gerçekten anlamak değil, dinliyor gibi gözükmektir. Sahte-dinleme, aşağıdaki 10 engelden birini kullanmayı içerir.

Beyin Okuma.Karşınızdakini dinlerken, onun söylediklerinden çok, onun “gerçekten ne kasteddiği” konusunda sizin ne düşündüğünüz (bu düşünce, öncelikle sizin duygularınıza, varsayımlarınıza ve önsezilerinize dayanarak oluşur) üzerinde duruyorsanız, beyin okuma yapıyorsunuzdur.
Ezberden Konuşma.Karşınızdaki kişinin söylediklerini gerçekten dinlemeyip, ona kafanızda bir cevap hazırlamaya çalışmaktır.

Filtre Etme.Belli konuları duyup, diğerlerini duymamaktır. Örneğin, karşınızda ki ne söylerse söylesin onun mutsuzluk içeren bütün konuşmalarını filtre ediyor ve tepki göstermiyorsanız.

Yargılama.Karşınızdaki insanın (aptal, çılgın, çocuksu vb. özelliklerinden dolayı) dinlemeye değer olmadığına önceden karar veriyorsanız yargılama yapıyorsunuzdur. Onu sadece onunla ilgili yargınızı doğrulamak için dinlersiniz.
Hayal kurma.Eğer hayal kuran bir insansanız, karşınızdaki insanın söylediklerinin sadece bir kısmına ilgi gösterebilirsiniz -içinizde düşünceleriniz değişik yerlere kaymaktadır.
Öğüt verme.Karşınızdaki konuşmasını bitirir bitirmez (ya da daha bitirmeden) atılıp öğütler veriyorsanız, dinlemekten çok öğütlerle ilgileniyorsunuzdur. Belki de diğer kişinin istediği “işleri düzeltmek” değildir.
Tartışma.Eğer karşınızdakini mutlaka bir kusur bulmak için dinliyorsanız, kişi ne söylerse söylesin siz tartışmaya hazırsınız. Dalga geçme ve küçük görme de bunun içine girer.
Haklı olma.Sizin hatalı olduğunuz gerçeğinden, yalan söyleyerek, bağırarak, gerçekleri saptırarak, konuyu değiştirerek, bahaneler uydurarak ve suçlayarak sürekli olarak kaçmaya çalışıyorsanız, dinlemiyorsunuz demektir.
Konuyu saptırma.Konuşmadan sıkıldığınızda veya rahatsız olduğunuzda konuyu değiştiriyor veya bir şaka yapıyorsanız saptırma yapıyorsunuzdur.
Kabullenme.Iyi, uyumlu ve sevilir olma çabasıyla söylenen herşeyi hiç dinlemeden kabul etmektir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Muharrem Köse Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)