Dipte, sonda veya depresyondaki kadın
Yazar Ebru Ünal • Psikiyatrist • 23 Kasım 2017 • Yorumlar:
Kadının sağlığını etkileyen her hastalık, kadın doğum hekimlerini ilgilendirmektedir. Depresyon
kadınlarda sık görülen ve ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle kliniğime başvuran hastalarımda depresyon ile
ilgili sorulama yaparım. Aslında depresyon kısa süren üzüntü veya birisini kaybettikten sonra hissedilen
matemden daha farklıdır. Depresyon düşüncelerinizi, duygularınızı değiştirdiği gibi davranış ve fiziksel
sağlığınızı da etkiler. Değişik yaşlarda ortaya çıkabileceği gibi farkı durumlar sonrasında da görülebilir.
Ayrıca başka hastalıklarla birlikte de olabilir.
Depresyon, kişide hem fiziksel hem de duygusal belirtilere neden olur. Aşağıda yazdığım belirtilerin eğer
beş tanesini iki haftadır, günün belli zamanlarında veya her gün sürekli olarak yaşıyorsanız,
depresyonunuz var anlamına gelir. Belirtilerinizden birinde mutlaka üzüntü, ruh halinizde çökkünlük veya
daha önce zevk aldığınız şeylerden zevk alamamanın birisi olmalıdır.
Üzüntü veya duygusal çökkünlük
Daha önce zevk aldığınız şeylere karşı ilgi azalması veya zevk almama
Diyet yapmadığınız halde kilo verme veya iştah azalması
Çok uyuma veya uyuyamama
Normalden daha yavaş hareket etme veya normal halinizden daha hızlı olma
Yorgunluk veya enerji azlığı
Kendini işe yaramaz veya suçlu hissetme
Karar verme, düşünme veya konsantre olmada sorun yaşama
Ölüm veya intihar düşüncesi
Depresyonun değişik seviyeleri vardır. Hafif, orta veya ağır olabilir. Hafif depresyon demek; yapmak
zorunda olduğunuz şeyleri yapabilmek için fazladan çaba gösterirsiniz ama gene de günlük hayatınıza
devam edebilecek durumda olursunuz. Orta derecede depresyon yaşayan kişiler hayatlarına devam
edebilmelerine rağmen sorumluluklarının bir kısmını yerine getiremezler. Ağır depresyonda ise kişi
günlük hayatında yapması gereken işlerin çoğunu yerine getiremez.
Depresyona neyin neden olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Depresyonun bir beyin hastalığı olduğu
ve beyinde duygu, uyku veya düşünme ile ilgili olan bölgenin çalışma sorunu yaşadığı bilinmektedir.
Beyindeki bazı maddelerin dengesiz oranda bulunması depresyona sebep olmaktadır.
Bazı etkenler depresyon oluşmasını kolaylaştırabilir. Örneğin ailede depresyon hastalığı varsa genetik
olarak sizi de etkiler ve sizin de depresyon hastası olma ihtimalinizi arttırır. Kadınlarda menopoz gibi
hormonal değişiklikler de depresyon gelişmesine sebep olabilir. Alkol veya madde kullanma veya uzun
süreli bir hastalığın olması mesela kronik kasık ağrısı gibi, depresyon hastalığının gelişmesine sebep
olur.
Depresyon teşhisini hekiminiz, belirtilerinizi değerlendirerek koyar. Hekiminiz kullandığınız ilaçları,
hastalıklarınızı, alkol kullanımınız gibi konuları değerlendirir ve depresyon olup olmadığınızın teşhisini
koyar.
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Psikolojik destek alarak tedavi yapılmasına psikoterapi denir.
Veya antidepresan denen ilaçların kullanılabilir.
Psikoterapi tedavisinde psikolog ile konuşarak tedavi yapılır. Davranışlarınızın değiştirilerek belirtilerinizin
azaltılmasına çalışılır. Tek, grup ile veya evli iseniz eşinizin katıldığı görüşmeler ile tedavi planlanır.
Antidepresan ilaçlar, beyninizdeki duygusal durumunuzu yöneten kimyasalların dengelenmesini sağlar.
Eğer kullandığınız bir ilaç tipi size iyi gelmediyse başka bir ilaçla değiştirmek veya ilaç eklemek
gerekebilir. Size en iyi gelen ilaç veya ilaçları tespit etmek biraz zaman alabilir. Çünkü ilaçların tam
etkisini görmek için üç veya dört hafta beklemek gereklidir. Bu ilaçların oluşturacağı yan etkiler geçici ve
kısa sürelidir. Baş ağrısı, bulantı, uykuya geçme güçlüğü, veya sabah uyanmada zorluk, cinsel istekte
azalma, orgazm olmada zorluk, sinirli ve gergin hissetme bu yan etkilerden bazılarıdır.
Ergen veya genç erişkinlerde antidepresan kullanımının intihar düşüncesini ve girişimini arttırdığı
görülmüştür. Bu nedenle hekim tarafından yakın takip çok önemlidir.
Bazı kişiler, şifalı bitkilerin mesela sarı kantaron otunun depresyona iyi geldiğine inanır. Yapılan
araştırmalar göstermiştir ki sarı kantaron otunun ciddi depresyonu tedavi edici etkisi yoktur. Hatta bunun
kullanımı diğer ilaçların vücuttaki etkisini mesela kalp ilaçları, havale için kullanılan ilaçlar veya doğum
kontrol hapının etkisini azaltmaktadır.
Gebelikte geçirilen depresyonun hem gebenin hem de bebeğin sağlığına etkisi olur. Ciddi depresyonu
olan hamile kadınlar, kendilerine bakamayabilir. Beslenme veya dinlenmede sorun yaşarlar. Gebelikteki
depresyon, erken doğum, normalden küçük kilolu bebek doğumu, doğum sonrası sorunların oluşması
gibi sıkıntılara yol açar.
Gebelik sırasında antidepresan kullanımının bebeğe olan olumsuz etkisi çok çok azdır. Bebeğin
gebelikte kullanılan ilaçtan en fazla etkileneceği dönem 8 ve 13. gebelik haftası arasıdır. Gebelik
öncesinde antidepresan kullanan kişilerin, gebelikte ilaçlarına devam edip etmemeleri ile ilgili hekimleri
ile görüşmeleri gereklidir. Gebelikten önce birden fazla depresyon hapı kullanan kadınlar ise gebelikte bir
hapa geçebilir.