Diş Hekiminden Neden Korkarız?
Yazar M. Meriç Yıldırım • Diş Hekimi • 14 Kasım 2019 • Yorumlar:
Günümüzde birçok kişi gerekçeleri farklı farklı olsa da korktuğu için diş tedavisini yaptıramıyor, başlasa bile yarım bırakıyor. Durum böyle olunca sağlıksız bir ağız, kötü koku ve çeşitli kalp rahatsızlıkları o kişide kaçınılmaz oluyor.
Kişinin diş hekimi ile geçmiş yaşantıları bu korkuyu oldukça etkilemektedir. Genellikle diş hekimi korkusu kişinin ağrılı bir tedavi yaşamasından sonra ortaya çıkar. Bunun yanı sıra diş hekiminin tedavi almaya gelen kişiye yaklaşım biçiminin de tedaviye duyulan korkuda etkili olduğu bilinmektedir. Kişinin kendi deneyimlerinin bu korkuya neden olmasının dışında dolaylı olarak bir başkasından duyduğu ya da gözlemlediği olumsuz yaşantılar yine kişiyi bu olumsuz öğrenmeye maruz bırakacaktır. Diş hekimi korkusu sadece diş hekimi, ağrılı tedavi, öğrenilmiş ya da dolaylı yoldan edinilmiş deneyimler sebebi ile gelişmez. Kişi beyaz önlük, ilaç kokusu veya tıbbi uygulamanın olduğu mekânlardan da olumsuz etkileniyor olabilir. Kişinin tedavi esnasında kendisinin gözlemleyemediği bir organ ile çalışılıyor olmasından, birçok aletin ne işe yaradığını bilmediğinden ve kontrol edemediği gerekçesi ile de korkabilir.
Anne babalardan duyulan yanlış bilgilenimler, doktor ve iğne olma fobisi, bilgisizlik, diş hekimi muayenehanesinde karşılaşılan sesli ve çocuğun daha önceden görmediği ve kendine zarar verebileceğini düşündüğü bir takım cihazlar ve güvensizlik çocuklarda diş hekimi korkusu oluşmasına sebeplerin başında gelir. Diş hekimi denildiğinde genellikle "diş çekme" gibi hoş olmayan çağrışımlar yaratabilecek düşüncelerin akla gelmesi de korkuyu beslemektedir. Bu çağrışım da çocuktaki korkuyu pekiştirebilmektedir. Onun için küçük çocuklara; çocuğun yanında güvendiği birisinin destek olması, çocuğun önceden ilaç desteği ile rahatlatılması, uygun durumlarda tedavinin basamaklı yapılması gibi önlemler yararlı olabilir. 6 yaşından büyük çocuklar acı ve korku ile başa çıkmayı nispeten daha iyi becerir ancak sancıyı ve tedirginliği içten içe yaşar. Bu çocukların, yapılacak işlemlerle ilgili önceden bilgilendirilmesi yerinde olur.
Diş hekimi koltuğu korkusunun bir de sosyal öğrenme boyutu vardır. Çocuk; anne baba, arkadaş grubu ve yakın çevrenin tepkilerini beynine kaydeder, bu korkunun koşullanma yoluyla öğrenilir. Yani diş hekimi koltuğu korkusu, toplumumuzda "matematik korkusu, iğne korkusu, polis korkusu, okul korkusu" vb gibi sosyal öğrenme ile öğrenilen korkulardan birisidir aynı zamanda.
Diş hekimi korkusunun yenilmesi için aile büyüklerine de görev düşmektedir. Çocuğun korkusunu yenmesi için herhangi bir problem yokken çocuğu diş hekimi ziyaretine getirerek ortamı tanıması sağlanmalıdır. Diş hekimleri ile iyi ilişki geliştirebilen ailelerin çocuklarının diş ve ağız sağlığı konusunda daha cesur olduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu dönemde ailenin çocuğa vereceği bilgi de önemlidir. Yani aile anne, baba ağız diş sağlığı konusunda, diş hekimliği hizmetleri konusunda bilgili olmalı ve bu bilgileri doğru bir şekilde çocuklara vermelidir. Genelde anne ve babanın da çocukluktan gelen diş hekimi korkusu varsa bu korkuyu abartılı bir şekilde çocuğun yanında anlatmaları, ‘dişim çekilirken şöyle acıdı, çok pis koktu, çok kanadı, yapılan iğne çok acıttı’ gibi sözler çocukta diş hekimi korkusu oluşturur.
Diş muayenehane donanımları, hastada sağlanan tam bir uyuşma, hastanın tedavisinde teknik donanım örneğin çok daha hızlı devir sayısı ile çalışan gelişmiş cihazlar, röntgen tetkikleri, ağız içi kameralar eskiden var olmayan teknik donanımlardı. Eskiden zorluklar ve imkansızlıklar içinde yapılan hizmetler de korkuya başka bir sebeptir. Diş hekimi uygulamalarına karşı oluşan korku, birçok hastanın tedavisini gerçekleştirememesine neden olmaktadır.
Bireyler bu korku yüzünden diş tedavilerini oldukça ertelerler. Bunun sonucunda belki küçük bir dolgu işlemi ile kurtarılacak bir çürük, diş hekimi korkusu yüzünden ertelenmekte ve bu da ileride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara yol açmaktadır.
Diş Hekimi Korkusu Olan Çocuklarda Aileye Düşen Görevler
-
“İğne, acı, diş çekimi” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçının. Çocuğunuza, “Uslu durmazsan iğne yaparlar” gibi negatif bir cümleler kurmayın. Çocuğa “iğne yok” denilse bile, “iğne” kelimesi korkması için yeterli olacaktır.
-
Çocuğunuza yapılacak işlemin “dişlerin kontrolü, diş sayımı, dişlerin yıkanması” olacağını söyleyin. Hatta diş hekimine gelmeden önce, evde çocuğunuzun dişlerini kontrol ederek, onun da sizinkileri kontrol etmesine izin vererek “diş hekimliği oyunu” oynayın.
-
Çocuğunuza kendi endişelerinizi yansıtmamaya ve sakin olmaya çalışın. Diş hekimine gitmekten çekiniyor olsanız da bunu çocuğunuzun yanında dile getirmeyin.
-
Yapılacak işlemler hakkında çocuğunuza detaylı bilgiler vermekten kaçının. Ebeveynlerin ve diş hekiminin verdiği bilgilerin birbirinden farklı olması veya aynı konunun farklı şekillerde aktarılması çocukta güvenin azalmasına neden olabilir. Bu nedenle, işlemler hakkında çocuğun anlayacağı şekilde açıklama yapılmasını diş hekimine bırakın.
-
İleri derecede diş çürüğü olan bir çocuk, bu durumun farkındadır ve diş hekimine gittiğinde zor bir tedaviye başlanacağını düşündüğünden, daha fazla tedirginlik hisseder. Çocuğunuzun diş bakımını birlikte yaparak, herhangi bir çürüğü ilerlemeden fark edebilir, daha kolay önlemler alınmasını sağlayabilirsiniz.
-
Diş hekimi korkusu olan çocukların; diş hekimi korkusu olmayan, daha önceden tedavilerini kolaylıkla yaptırmış bir arkadaşıyla birlikte randevuya gelmeleri, pozitif bir etki yaratabilir.
-
Randevu sonrasında çocuğun hoşuna gidecek bir aktivite programı yapılması, muayene veya tedavi sırasında onu cesaretlendirmek ve motive etmek amacıyla kullanılabilir.
-
Özellikle küçük yaştaki çocukların ilgilerinin çabuk dağılabileceğini, diş hekimi koltuğunda erişkinler gibi uzun süre oturamayacaklarını düşünerek, muayene ve tedavi esnasında diş hekimiyle işbirliği içinde olmaya çalışın.
-
Çocuk diş hekimleri, tedirgin ve ilk kez diş hekimine gelmiş bir çocukta, çocuğun kullanılan aletlere alışması, güven ve iletişimin sağlanması amacıyla kısa sürecek işlemlerden başlamayı doğru bulmaktadırlar. Ancak acil durumlarda tedavi sırası değişiklik gösterebilir.
-
Yapılan işlem sadece muayene bile olsa, bittiğinde çocuğunuzu tebrik edin. Tedavi sonrasında, 'cesaret diploması' gibi çocuğu motive edici belgeler verilebilir. Çocuğa tedavi öncesinde hediye verip, işleme zorlamaktansa; sonrasında tebrik amacıyla küçük hediyeler verilmesi daha doğru olacaktır.
DİŞ HEKİMİ KORKUSU OLAN KİŞİLERE TAVSİYELER
-
Öncelikle sizi rahat ve güvende hissettiren, samimi ve ilgili bir diş hekimi seçmelisiniz.
-
Tedavi başlamadan diş hekiminize korkularınızdan bahsederseniz ve tam olarak neden korktuğunuzu belirtirseniz, diş hekiminiz korkunuzu yenmeniz için size yardımcı olacaktır.
-
Diş hekiminizden tedavi başlamadan tüm prosedürü adım adım anlatmasını isteyiniz.
-
Tedavi esnasında herhangi bir nedenle işleme ara vermek isterseniz, bunu tedavi başlamadan diş hekiminizle aranızda bir işaret ile belirleyebilirsiniz.
-
Derin nefes alıp rahatlamaya ve anlık streslerden uzaklaşmaya çalışınız. Randevularınızı günün stres ve yorgunluğu birikmeden önce, yani sabah saatlerine almanız sizin için olumlu olacaktır.
-
İşlem yaptırmadan önce kliniği tanıyıp incelemek, çalışanlara sorular sormak, hijyeni, personel ve ekipmanı gözlemlemek sizi rahatlatacaktır.
-
İşlemlere basit olanlarla başlayınız. Tüm tedavileri tek seferde yaptırmak zorunda değilsiniz, ilk seferde sadece bir temizlikle seans sonlandırılabilir.
-
Aşırı korkusu olan bireylerde genel anestezi ve sedasyon gibi ileri tekniklerin her zaman alternatif olabileceğini unutmayınız.
-
Diş hekimi kontrollerine probleminiz olmasa dahi düzenli gidiniz. Böylece hem büyük işlemlerden kaçınabilir hem de ortama daha rahat alışabilirsiniz.