Dişinizi Sıkıyor Olabilir misiniz?
Yazar Kerem Atamözlü • Ağız Ve Diş Sağlığı • 7 Temmuz 2022 • Yorumlar:
Diş sıkma ya da gıcırdatma sorunu olarak bruksizmin zararlarını ve tedavilerini sizler için anlattım.
Atalarımız boşuna dememiş "Sık dişini!" diye. Evet, böyle bir söz olsa da biz diş hekimleri, bu diş sıkma olayını önlemenin türlü türlü yollarını arıyoruz uzun bir süredir. Öncelikle bruksizm nedir diye sorulacak olursa dişlerin kontrolsüz bir şekilde sıkılması olarak cevaplayabiliriz. Bu durum beyin tarafından istemsiz bir şekilde (refleks) olarak gerçekleştirilmektedir. Çoğunlukla uyku esnasında gözlemlenir ve uzun yıllarda dişlere ve çene eklemine ciddi hasarlar verebilmektedir. Araştırmalara göre, bu durum toplumda yüzde doksanlara varan sıklıkta görülmekte ve çoğu zaman kişi tarafından fark edilememektedir. Bu durumun varlığını gözlemlemek için ikinci bir kişinin takibi işe yarayabilir.
Sebebi tam olarak bilinememekle birlikte, psikolojik rahatsızlıklarda ve stres durumlarında arttığı gözlemlenmektedir ve bilinenin aksine antidepresan ilaçların kullanımı diş sıkma eğilimini (bruksizm) artırmaktadır. Bunun dışında genellikle dönemsel olarak artıp azalma şeklinde seyreder. Genelde sabah kalkıldığında bütün dişlerde ve çene kaslarında bir hassasiyet ve ağrı şeklinde hissedilir.
Sebebin ortadan kaldırılamadığı durumlarda, dişlerin temas noktalarını daha iyi hale getirip kapanışı düzenlemek amacıyla ortodontik veya protetik tedaviler planlanabilir. Yıllar içinde aşınmalar sebebiyle kaybedilen diş mesafesi tekrar kazandırılmaya çalışılabilir. Çok ileri düzey rahatsızlıklarda, kas gevşetici ve enflamasyon giderici ilaçlardan faydalanılır veya ekleme yönelik bazı cerrahi müdahaleler gerçekleştirilebilir. Bazen de çiğneme kaslarına botoks uygulamaları yapılarak kasların işlevi azaltılmaya çalışılır.
Bu tip sıkıntılar yaşayan kişilerin mutlaka periyodik diş hekimi kontrolleri ile uzun dönemli takip edilmeleri gerekir. Rahatsızlığın ileri düzeyde olduğu durumlarda splintler hem gece hem de gündüz kullandırılabilmektedir. Bu tip şikayetler, uzun sürelerde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açtığı için kesinlikle ihmal edilmemelidir.