Dışkılama Problemleri

Yazar Serkan Zenger • 31 Ocak 2023 • Yorumlar:

Neden çok fazla insan dışkılamaya dair problem yaşıyor? En az beslenme ve uyku kadar hayati bir fonksiyonun birçok kişi için tutarlı ve eforsuz şekilde ilerleyememesinin arkasındaki en büyük sebepler neler?

Dışkılama bozukluğu, çok sık rastlanan ancak yeterince önemsenmeyen bir sağlık sorunudur. Başlangıçta normal olan dışkılama durumu yıllar içinde çevresel faktörler, ilaç kullanımı, bazı hastalıklar ve alışkanlıklar sonucu bozulabilir. Günümüz koşullarında her yerde tuvaleti yapamama ve dışkıyı erteleme durumu, dışkılama esnasında uygun pozisyon ve nefes durumunun sağlanamaması ya da gerçekten ihtiyaç durumunda değil de, alışkanlık nedeniyle tuvalete gitme ve uzun süre tuvalette kalma, kişinin yaptığı yanlış dışkılama alışkanlıklarıdır. Bunun yanı sıra, yeterli miktarda sıvı ve lifli besinler tüketilmemesi, egzersiz yapılmaması ve stresli ortam da dışkılama bozukluklarına yol açan önemli durumlardır. Bu noktadaki en büyük sıkıntı, dışkılama bozukluğu olan kişilerin bu durumu sorun olarak görmekten ve paylaşmaktan kaçınmaları ve çoğunlukla dışkılama bozukluğunu kabullenerek çözüm aramamalarıdır.Bunun sonucunda dışkılama bozukluğu yıllar içerisinde daha da kötüleşebilmektedir.

Sağlıklı bir insanın dışkılama sıklığı nasıl olmalıdır?

Dışkılama sıklığındatek bir “normal” yoktur ve kişiden kişiye değişmektedir.Bilinenin aksine, dışkılamanın mutlaka günde bir kez olması gerekmez.

Günde 3 kez dışkılama ile haftada 3 kez dışkılama arasındaki dışkılama sıklığı normal olarak kabul edilmektedir. Dışkılama sıklığı beslenme durumu, sıvı tüketimi, egzersiz, kullanılan ilaçlar, uyku durumu ve hormonal değişimlere göre farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca, kadınlarda kabızlık durumunun daha sık görüldüğü belirtilmiştir.

Dışkının kokusu, rengi ve dokusunun bir önemi var mı? Dışkı tiplerinden ve bedende neyi işaret edebildiklerinden bahsedebilir misiniz?

Normal bir dışkı kahverengi, yumuşak kıvamda, sosis şeklinde, pürüzsüz ve kokuludur. Dışkının kokusu, rengi ve dokusu tüketilen besinlere göre farklılık gösterebileceği gibi, önemli hastalıklara da işaret edebilir. 

Dışkı rengi büyük oranda sindirilen son besinlere bağlıdır, ancak ilaç kullanımı veya kanama durumlarında da renk değişikliği olabilir. Dışkıdaki renk değişiklikleri şu şekildedir:

Kırmızı: Beslenmeye bağlı olabileceği gibi, kanamanın da önemli bir belirtisidir. Eğer kızılcık, domates veya pancar gibi besinler tüketildiyse kırmızı renk değişikliği besinlere bağlı olabilir. Ancak beslenme değişikliği yoksa, sindirim sistemi kanamasının bir belirtisi olabilir. Dışkıda küçük miktarlarda kan görülmesi ise hemoroidal hastalık açısından anlamlıdır.

Siyah: Demir ilacı kullanımına bağlı olabileceği gibi, sindirim sisteminde olan bir kanamayı da işaret edebilir.

Beyaz: Karaciğer, safra kesesi veya safra yollarıyla ilgili bir sorunu gösterir. Safranın yeterli düzeyde üretilemediği veya sindirim sitemine ulaşamadığı durumlarda olabilir.

Yeşil: Lahana, ıspanak gibi besinler dışkının yeşil renge dönüşmesine neden olabilir. Eğer besin değişikliği yoksa, dışkıdaki yeşil renk bir enfeksiyon belirtisi olabilir.

Sarı: Yağ emiliminin zayıfladığının veya safra kanallarında tıkanıklık olduğunun bir belirtisi olabilir. 

Dışkıda bulunan bakteriler nedeniyle dışkıda “koku” olması normaldir. Ancak kükürt açısından zengin olan et, deniz ürünleri, tavuk, yumurta ve yoğurt gibi besinlerin tüketilmesi dışkının daha yoğun ve keskin kokmasına neden olabilir.

Dışkı “tipi”, bağırsak hareketlerini değerlendirme açısından oldukça önemlidir. Dışkı tipini belirlemek için 7 farklı şekilden oluşan “Bristol Skalası” kullanılır. Buna göre, fındık şeklinde topak halinde Tip 1 veya sosis şeklinde topak halinde Tip 2 dışkı tipi kabızlık durumunu, lapa görünümü Tip 6 veya tamamen sıvı görünümü ise ishal durumunu işaret eder. Sosis şeklinde, yüzeyi çatlak Tip 3 veya yüzeyi pürüzsüz Tip 4 dışkı ise normal olarak kabul edilir. 

Dışkılama esnasında acı, ağrı hissetmek, kendini fazlasıyla zorlamak normal mi? Hangi noktadan sonra tuvaletten çıkmalı ve daha sonra yeniden denemeliyiz? 

Dışkılamanın ağrısız ve zorlanmadan, kolayca yapılması gerekmektedir. Eğer doğru pozisyonda oturulmasına rağmen dışkılama sırasında ağrı veya şiddetli ıkınma hissediliyorsa, çok fazla zorlamadan tuvaletten çıkılmalıdır. Dışkılama hissinin tam olarak geldiğinden emin olunduktan sonra tekrar oturulmalıdır. Buna rağmen ağrı ve zorlanma şikayeti devam ediyorsa, doktora başvurulması gerekmektedir. 

Tuvaletin üzerinde uzun süre oturmanın bir zararı var mı, varsa nedir? 

Geçmiş yıllarda tuvalette gazete, dergi veya kitap okuma alışkanlığı yaygın durumdayken, günümüzde cep telefonlarının çok fazla kullanılmasıyla birlikte her yaş grubundaki kişiler tuvalette fazla zaman geçirmeye başladı. Bu durum tuvalet yapmaya konsantre olamama sonucu kabızlığa neden olabileceği gibi, hemoroidal hastalık veya makat çatlağı (anal fissür) gibi durumları da beraberinde getirebilir.

Dışkılamaya dair yaşadığımız problemlerin hangi noktasında mutlaka bir uzmana görünmemiz gerekir?

Dışkılama değişiklikleri beslenmeyle çok ilişkilidir. Eğer aşağıda belirtilen sorunlar beslenmeyle ilişkili değilse veya iki haftadan uzun sürüyorsa, mutlaka doktora başvurulmalıdır. Doktora başvurulması gereken bazı durumlar şunlardır:

  • Dışkının siyah veya parlak kırmızı renkte olması (kanama açısından acil bir durum olabilir)

  • Dışkılama sırasında veya sonrasında kan görülmesi

  • Dışkının sarı, yeşil veya beyaz renkte olması

  • Haftada 3 defadan az dışkılama

  • Günde 3 defadan fazla dışkılama

  • Dışkının tam boşaltılamaması hissi

  • Sert, topak halinde dışkılama

  • Dışkılama esnasında aşırı ıkınma veya ağrı hissi

  • İshal

 

Sağlıklı dışkılama düzeni oluşturmak için aşağıdaki öneriler uygulanabilir:

  • Liften zengin besin tüketmek: Kadınlar için 25 gram ve erkekler için 30 gram olarak tavsiye edilen günlük lif miktarını almak çok önemlidir. Liften zengin bazı besinler; tam buğday ekmeği, baklagiller, tahıllar, tohumlar özellikle Chia ve keten, sebzeler özellikle brokoli, brüksel lahanası, havuç ve taze meyvelerdir. Kabızlık durumunda fazla miktarda kırmızı et, hazır yiyecekler, süt ve süt ürünleri, alkol ve sigaradan da uzak durulması gerekir.

  • Yeterli miktarda su tüketmek: Su, sindirim sistemi için çok önemlidir. Herhangi bir sağlık problemi olmayan bir kişinin günlük en az 8 bardakyaklaşık 1,5 litre su içmesi gerekmektedir.

  • Egzersiz yapmak: Bağırsak hareketliliğini artıracağı gibi, stresi de azaltarak dışkılama sorunlarını engellemeye yardımcı olur.

  • Tuvalete ihtiyaç halinde gitmek: Zaman zaman tuvalete gitmek alışkanlık haline gelebilir. Bu durumda başarısız girişimler dışkılama bozukluklarını da tetikleyebilir.

  • Dışkılama esnasında doğru pozisyonda oturmak ve tuvalette uzun kalmamak: En uygun pozisyon çömelme pozisyonudur. Ancak, klozet kullanılan durumlarda mümkünse ayak altına bir tabure koyarak ve hafif öne eğilerek dışkılama yapılması daha uygundur.

  • Probiyotik kullanımı: Başta yoğurt ve kefir olmak üzere, belirli besin maddelerinde bulunan yararlı bakterilerdir.

  • Stresi yönetebilme

Egzersizle dışkılama sağlığı arasında bir ilişki var mı?

Kalp atım hızını artıran ve nefes alışverişini sağlayan yürüme, yüzme, koşma gibi egzersizler, bağırsakların da hareketlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, nefes egzersizleri ve yoga da kabızlığın iyileşmesinde etkili olan aktivitelerdendir. Karın bölgesi kaslarını fazla zorlamadan yapılan egzersizler, bağırsak reflekslerini uyararak sindirime katkı sağlamasının yanı sıra, kaslardaki fazla sıvıyı, yağı ve toksini de vücuttan uzaklaştırmaya yardımcı olur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)