Diyabet Cerrahisi

Diyabet Cerrahisi

Tip 2 Diyabet (Şeker hastalığı) hastalarında kan şekeri kontrolü sağlanamadığı taktirde zamanla böbrek yetmezliği, görmede azalma, sinir hasarı (hissetmede azalma, ayak tabanında açılan yaralar) gibi tedavisi zor ve uzun zaman alan geri dönüşümsüz hasara neden olmaktadır. Diyabet tedavisinde ilaç tedavisi, diyet ve egzersizle kan şekeri kontrolü sağlanamadığında diyabet cerrahisi uygulanmaktadır.

İnce bağırsakların son kısmına (ileum) gıdalar ulaştığında pankreasa, insülin salgılaması için, çeşitli uyarılar gönderilir. Salgılanan hormonlar sayesinde kan şekeri seviyesi düzenlenir. Ayrıca yine ileumdan salgılanan maddeler sayesinde tokluk oluşur. Diyabet cerrahisinde uygulanan bu ameliyatlarla (ileal interpozisyon, transit bipartisyon, SADI-S ve gastrik mini bypass) ileumun gıdalarla daha erken karşılaşması ve kan şekerinin yükselmeden dengelenmesi hedeflenir. Her iki ameliyata da tüp mide yapılarak başlanır. Böylece gıda alımı azaltılır, midenin genişlemesi engellenir, hem de ghrelin hormonunun vücuttaki seviyesi azaltılmış olur.

Diyabet cerrahisinde başarılı sonuçlar elde edebilmek için hastanın insülin rezervinin yeterli olması gerekir. Yani pankreasın hala yeterince insülin salgılayabiliyor olması gereklidir. Ameliyattan önce yapılan tetkiklerle pankreasın insülin rezervi ölçülür öngörülür.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)