Diyabet (Şeker Hastalığı)
Yazar Davut Demirkıran • Genel Cerrah • 13 Eylül 2017 • Yorumlar:
Diyabetli hasta sayısı özellikle gelişmekte olan ülkelerde gittikçe artmaktadır.
Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun (IDF) verilerine göre dünyada 200 milyona yakın
diyabetli kişi yaşamaktadır. Bu sayı 2025 yılında 336 milyona ulaşacaktır. Son yıllarda yapılan
çalışmalarda ülkemizde 2.850.000 diyabetli olduğu ve yaklaşık 2.650.000 kişinin de ileriki
yıllarda diyabetli olacağı ortaya çıkmıştır.
Kaç Tip Diyabet Vardır?
- Tip 1 Diyabet
- Gebelik Diyabeti
- Tip 2 Diyabet
- Özel Diyabet formları olmak üzere 4 farklı tip diyabet mevcuttur.
Tip 1 ve Tip 2 Diyabetin Başlıca Farkları Nelerdir?
Çocuklarda ve ilk gençlik yıllarında ortaya çıkan Tip 1 Diyabette, bağışıklık sistemindeki
bozukluklar nedeniyle pankreasta insülin yapan hücreler tahrip olur. Vücutta yeterli insülin
yapılamadığından bu hastalar, dışarıdan insülin alamazsa diyabet koması (ketoasidoz) gelişir
ve yaşamları tehlikeye girebilir. Bu hastalar zayıftır, hastalık belirtileri kısa süre içinde başlar
ve gelişir. Bu diyabet tipinin tüm diyabetlilere oranı % 5-10’dur.
Halen en sık görülen orta yaş ve üstündeki kişilerde ortaya çıkan Tip 2 Diyabette ise, kişilerin
pankreasında insülin yapılmaktadır ama insülinin periferik doku ve adale, yağ, karaciğer ve
damarlardaki etkileri çoğunlukla yetersiz kalmaktadır. Çünkü şişmanlık ve hareketsizlik
nedeniyle insülinin etkilerine karşı vücutta direnç oluşmaktadır. Sinsi başlayan ve bu nedenle
geç fark edilen bu tip diyabette kalıtımın rolü önemlidir. Başlangıçta sadece yaşam tarzı
düzenlenerek dengeli ve sağlıklı beslenme ile fiziksel aktivitenin artırılması ve kilo fazlası
olanların zayıflatılması ile hastalık kontrol altına alınabilir. Genellikle birkaç yıl sonra şeker
düşürücü haplara ihtiyaç duyulur. Hastalığın doğal süreci, bazen de tedaviye uyumsuzluk
nedeniyle zamanla geçici veya kalıcı sürelerle insülin kullanmak gerekebilir. Ortalama olarak
15 yıllık bir diyabetli yaşam süreci sonunda, diyabetli hastaların üçte biri sürekli insülin
kullanma aşamasına gelir.
Tip 2 Diyabet İçin En Çok Risk Altında Bulunanlar Kimlerdir? Bu Kişilerde Nasıl Bir Yol
İzlenmelidir?
- Özellikle kilo fazlası olan 45 yaş üstü bireylerde, açlık kan glukozu ile diyabet aranmalı,
normal (açlık glukoz düzeyi 100 mg/dl’nin altında) ise 3 yılda bir tekrar edilmelidir.
- Kilolu bireyler, aşağıdaki risk gruplarından en az birine mensup ise, diyabetin
araştırılmasına daha genç yaşlarda başlanmalı ve daha sık tekrar edilmelidir.
- Diyabetlilerin 1. Derece yakınları (anne, baba, kardeş veya çocukları),
- Diyabet sıklığı yüksek etnik gruplara mensup olan kişiler,
- Doğumda normalden iri (4 kg’ın üzerinde) bebek dünyaya getiren veya gebelik diyabeti
geçirmiş kadınlar,
- Yüksek tansiyonlu bireyler,
- Kan yağları (kolesterol ve trigliserid düzeyleri) yüksek bulunan hastalar,
- Gizli diyabeti saptanmış bireyler,
- Yumurtalık kisti (polikistik over hastalığı) bulunan kadınlar,
- İnsulin direnci ile ilgili başka klinik hastalığı olanlar,
- Kalp - damar hastalıkları olan kişiler,
- Şizofreni hastaları.
Bu kişilerde 30’lu yaşlardan itibaren diyabet taraması yapılması, açlık kan glukoz düzeyi
normal olsa bile, hekim öngördüğünde OGTT (şeker yükleme testi) yaptırmalarında yarar
vardır.