Diyabet
Yazar Büşra Uysal • Diyetisyen • 3 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Diyabet, ülkemizde en çok bahsi geçen sağlık problemlerinden biridir.
Eğer sizde de aşağıdaki belirtilerden varsa en kısa zamanda uzman bir hekime muayene olmalısınız.
Sık idrara çıkma
Çok susama
Yemek sonrası halsizlik
Zihin bulanıklığı
Ani açlık ve şeker arzusu
Mide bulantıları
Kilo kaybı
Nefeste aseton kokusu
Diyabet Türlerini Tanıyalım
Tip 1: Pankreastan çok az insülin salgılanır ya da hiç salgılanmaz. Bu sebeple insülin dışarıdan günlük olarak alınır. Genelde çocukluk çağında başlar.
Tip 2: En sık görülen diyabet şeklidir. Ailede diyabeti olanlarda görülme sıklığı yüksektir. Genelde 40 yaş sonrasında daha sık rastlanır. Kilo almak, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme diyabetin daha erken yaşta başlamasına sebep olabilir.
Gestasyonel Diyabet: Hamilelik döneminde ortaya çıkar. Genelde doğum sonrası düzelir ama gebelik boyunca sıkı takip edilmesi gerekir. İlerideki yaşlarda tekrar ortaya çıkabilir.
Ailenizde diyabet hastası varsa sizde de olma ihtimali var demektir. Tip 2 diyabeti, ailenize dönüp baktığınızda görebiliyorsanız, bugün dikkat etmeye başladığınızda, sağlıklı beslendiğinizde, her geçen gün diyabetten bir adım daha uzaklaşırsınız. Her diyabet vakasında bu kadar net olmayabilir ama diyabet yaşam tarzınızla korunabileceğiniz veya daha da kötü hale getirebileceğiniz bir sorun. Vücudunuzdaki problemi anlar ve yaşam şeklinizi buna göre yenilerseniz daha sağlıklı ve kaliteli yaşarsınız.
DİYABETİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Kilo almayın:
Biliyorum bunu söylemek kolay değil ama aldığınız her kilo sizi diyabete biraz daha yaklaştırır.
Her gün mutlaka yürüyün:
Gün içinde işlerinizi yürüyerek halledin. Hareketsiz bir yaşamınız varsa şeker sorunu kaçınılmazdır.
Glisemik indeks-yük kavramlarını iyi öğrenin:
Kan şekerini hızlı yükselten besinler nelerdir? Ne sıklıkta yiyebilirsiniz? Ne kadar yemelisiniz?
Tatlıyla aranıza mesafe koyun:
Çok seviyorsanız şekersiz yapılan tatlıları keşfedin.
Daha çok lif alın:
Tahıllardan, sebzeden, yulaftan takviye alın. Ama mutlaka lif oranı yüksek beslenin.
Bir öğünde proteine yer verin:
Haftada en az 2 gün balık tüketin. 2 gün kırmızı et, 1-2 gün tavuk, 1-2 gün kurubaklagil olabilir.
Her yemekte 1 kâse yoğurt olsun:
Öğle ve akşam yemeklerinde az yağlı yoğurt glisemik yükü dengeler. Bunun yerine cacık ve ayran da olur.
Beyaz un mutfağınıza girmesin:
Hamur işi olacaksa bile tam buğday unu kullanılabilir.
Hayatınızdan şekeri çıkarın:
Çok canınız istiyorsa sükraloz gibi güvenilir tatlandırıcılardan tercih edin.
Mutlaka ara öğün yapın:
Aralarda şekerinizi dengeleyecek kuruyemişler olabilir. Uzun süre aç kalmak size iyi gelmez.
Meyve yerken yanında protein kaynağı olsun:
Meyvede bulunan fruktoz kan şekerinizi aniden yükseltebilir. Bunu önlemek için yanında bir protein kaynağı olması şart. Örneğin yoğurt veya süt ile birlikte tuketebilirsiniz. Ya da yanında fındıkla..
Ve her yıl düzenli olarak kan şekeri ve insulin kontrolü yaptırmayı unutmayınız.
Sağlıklı günler..