Diyabette/İnsülin Direncinde Kullanılan Gıda Takviyeleri
Yazar Betül Ova • Diyetisyen • 1 Kasım 2021 • Yorumlar:
Diyabette bilimsel kanıta dayalı birçok tedaviyle birlikte gerek halk arasında kullanılan çeşitli bitkisel tedaviler gerekse birçok hekim ve hekim dışı kişilerce uygulanan farklı alternatif tedaviler denenmekte ve anlatılmaktadır. Ancak bu konuda ciddi kafa karışıklığı mevcuttur ve tamamlayıcı tedavilerin başarılı olup olmayacağı veya hangisinin başarılı olacağı belli olmamaktadır.
Tip 2 diyabet erken dönemde özellikle insülin direncinin oluşup henüz şeker hastalığının olmadığı dönemde tamamen tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalıktır. Bu aşamada insülin direncini ortadan kaldırmak için yaşam tarzının ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilerek sağlıklı yaşam koşullarına dönülmesi yeterli olmaktadır. Ancak oluşmuş açık şeker hastalığında bilinen ve çok kısa sürede sonuç alınan mucize tedavi yoktur. Çeşitli mecralarda diyabete mucize olarak sunulan ürünler çoğu kere ticari amaçla piyasa sunulmuş ürünlerdir. Bu ürünlerin herhangi bir faydası olmamakla beraber çoğu kere hastaların tedaviyi bırakmasına ve ciddi sorunlara yol açmaktadırlar. Tek başına etkili olmasa bile tedaviye ve beslenmeye destek amaçlı bir takım gıda takviyelerinden faydalanılabilinir. Diyabette sağlıklı ve dengeli beslenme ve hekimin uygun gördüğü tedavi ile birlikte aşağıda incelediğimiz gıda takviyelerinin olumlu etkileri olabilir. Ancak bunlar tıbbi tedavinin yanında destek tedavidir, tek başlarına bir tedavi yöntemi değildir.
C VİTAMİNİ:
İnsan vücudunda C vitamini sentezi yapılamamakta bu nedenle gıdalardan alınmaktadır. Diyabeti olan hastalarda yapılan çalışmalara göre C vitamini takviyesi alan hastaların açlık kan şekeri konsantrasyonunda, HbA1c seviyesinde anlamlı değişiklikler tespit edilmiştir. Günlük 2000 mg C vitamini alımının diyabetik nöropatiyi önlemektedir. C vitamini içeren besinlerin başında; kivi,çilek, limon, portakal, mandalina, brokoli, roka, yeşil biber, maydanoz gelir.
B KOMPLEKS VİTAMİNLERİ:
Vücutta birçok işlevi yerine getirmekle beraber kardiyovasküler hastalıklarda ve kalp yetmezliğinde etkilidirler. B6 vitamini protein glikolizasyonunu baskıladığı için diyabetik nöropati riskini minimalize etmektedir. Bu nedenle diyabetiklerde en az 50 mg B6 vitamini alınması önerilmektedir.
Metformin kullanan hastalarda B12 vitamini eksikliği görülebildiğinden günlük olarak 1000-3000 mcg arasında destek almaları tavsiye edilmektedir.
D VİTAMİNİ:
D vitamini insülin reseptörlerini güçlendirerek doğrudan insülin işlevini etkilediği gibi, hücre dışı ve içi kalsiyum akışını değiştirerek dolaylı olarak da etkilemektedir. D vitamini eksikliği insülin duyarlılığında azalmaya sebep olduğu ve D vitamini takviyesinin insülin sekresyonunda artışa olanak sağladığı bilinmektedir.
OMEGA 3:
Omega 3’ün içerdiği yağ asitlerinden dolayı antitrombotik, antiaritmik ve antihipertansif etkileri olduğu savunulmaktadır. Özellikle somon, ton, uskumru, sardalya gibi soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar başta olmak üzere balık tüketimi arttırılmalıdır. Ceviz, keten tohumu ve semizotu beslenmeye eklenmelidir.
TARÇIN:
Tarçın çeşitlerinden Çin tarçını yüksek dozda kumarin içeriğinden dolayı önerilmemektedir. Bazı çalışmalar tarçın çeşitlerinden Seylan tarçınının açlık kan şekeri değerleri üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. HbA1c düzeylerinde ise ortalama %0.49 oranında azalma olduğu saptanmıştır. Tarçın hipoglisemiye sebep olabileceğinden hipoglisemisi olan bireylerde kullanılmamalıdır.
ALFA LİPOİK ASİT:
Ispanak, brokoli, patates, kırmızı et, pancar gibi gıdalarda düşük miktarlarda bulunan bir antioksidandır. Genel olarak vücutta yeterli miktarlarda sentezlenebilmektedir. Gıda takviyesi olarak obezite ve diyabet tedavisinde kullanılmaktadır. Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, insülin direnci, kolesterol üzerinde etkilidir. Egzersizle beraber alfa lipoik asit desteği alındığında kalp hastalığı gelişimi ve aterojenik etkinin önlenmektedir.
GİNSENG:
Ginsengin kan basıncını azaltmakta beraber diyabet üzerinde bir etkisi görülmemiştir.
ÇEMEN OTU:
Çemen otu tohumunun antidiyabetik etki gösterdiği saptanmıştır. Prediyabeti ve diyabeti olan bireylerle yapılan bir çalışmada Çemen otu tohumu kullanan bireylerin açlık kan glukoz seviyelerinde ve HbA1 c düzeylerinde anlamlı azalma olduğu saptanmıştır. Yüksek posa içeriğinden dolayı ilaçların emilimini azaltabilmektedir. Bu nedenle ilaç kullanan bireylerde kullanımına dikkat edilmelidir. Ayrıca tohumlarının uterusu uyarıcı etkisi sebebiyle gebelerde kullanıma uygun değildir.
RESVERATROL:
Kırmızı üzümün çekirdeğinde, nar ve çilekte bulunan güçlü bir antioksidandır. Resveratrol ile oksidatif stresi, insülin direnci, açlık kan şekeri, HbA1c düzeyinlerinde anlamlı azalmalar görülmüştür.
KUDRET NARI:
Kudret narının antioksidan etki göstermesinden dolayı glikoz ve lipit mekanizmasının regülasyonunda etkili olduğu saptanmıştır. Farklı ekstreleri ile yürütülen çalışmalarda kan glikoz düzeyi yüksek olan ratlarda hipoglisemik etkisi olduğu belirlenmiştir. Kudret narı ile yürütülmüş invivo çalışmalardaki olumlu sonuçlara karşın klinik çalışmaların sonuçları çelişkilidir.
Ayrıca kudret narının uterus kasılmalarını arttırdığından düşüğe sebep olabileceği, bu nedenle gebeler tarafından kullanılmaması gerektiği bildirilmiştir. İlaveten çocuklar, emziren anneler, infertilite tedavisi gören bireyler kullanmamalıdır. Bitkinin uzun süreli kullanımı (>4 hafta) önerilmemektedir. Bitkinin tadı acı olduğundan liyofilize edilmiş toz halinde kapsül olarak kullanımı tercih edilebilir, ancak yüksek doz tüketime ve toksisiteye neden olmamasına dikkat edilmelidir.
ZENCEFİL:
Mevcut klinik çalışmalar henüz sınırlı olmakla birlikte zencefil kullanımı yapılan bazı çalışmalara göre açlık glikoz düzeylerini azalttığı, bazılarına göre HbA1c düzeylerini azalttığı bazılarına göre ise insülin duyarlılığını arttırdığı görülmüştür. Safra taşı olan kişiler, antikoagülan ilaç kullanan bireyler veya kan pıhtılaşma sorunu olan kişilerde hekim kontrolünde kullanılmalıdır. Altı gramdan fazla zencefil kullanımı midede irritasyona sebep olabilmektedir.
ÇÖREKOTU:
Diyabete ilişkin olarak yapılmış çalışmalarda çörekotunun diyabet üzerine olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Çörekotu tohumunun optimum dozunun 2 g/gün olduğu belirlenmiştir.
GİNKGO BİLOBA:
Ginkgo biloba hem erkeklerde hem kadınlarda kan basıncını azaltarak antihipertansif etkiye sahiptir